1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. "Pek çok yeni türün üretimine geçildi"
Pek çok yeni türün üretimine geçildi

"Pek çok yeni türün üretimine geçildi"

Bitkisel Üretim Projesi Ekip Lideri Christian Harel, TAK’a bilgi verdi.

A+A-

Avrupa Birliği Yardım Programı kapsamında finanse edilen Bitkisel Üretim Projesi altında, pazar sıkıntısı yaşanması beklenmeyen nar, kuşkonmaz, hurma, üzüm ve zeytin üretimine geçildi.

2008’de başlayan ve 2014 Kasım ayı sonunda sonlanan proje hakkında, Bitkisel Üretim Projesi Ekip Lideri Christian Harel, Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) bilgi verdi.

Cezayir, Tunus, Mısır, Senegal ve Lübnan’da benzer projelerde çalışan bitkisel üretim uzmanı Harel, narenciyenin çok zorlu bir pazarı bulunduğunu, ancak kalite ön planda tutularak yetiştirildiği takdirde nar, kuşkonmaz, hurma ve üzümün pazarlanmasında sıkıntı yaşanmayacağına inandığını belirtti.

Çok üretim yerine kaliteli üretim...
Ülkedeki üreticilerin çok üretim yerine kaliteli üretimi hedef alması gerektiğini vurgulayan Harel, “Kalitesi düşük ürünlerle bugünkü pazarda rekabet etmeniz mümkün değil. Her zaman en iyi kalitede üretim hedeflenmelidir” dedi ve örnek olarak narenciyede yaşan sıkıntılara işaret etti.

Harel, narenciyede bugünkü üretim kalitesiyle Kuzey Kıbrıs’ın Brezilya veya Mısır ile rekabet etmesinin mümkün olmadığını, bunun zeytinyağı üretiminde de aynı olduğunu, dünyanın farklı ülkelerinde seri üretim yapanlarla rekabetin mümkün olmadığını, dolaysıyla özel pazarlar hedef alınarak kaliteli üretim yapılması gerektiğini kaydetti.

Proje kapsamında pek çok yeni türün üretimine geçildiğine işaret eden Harel, “Proje sayesinde çiftçilere daha karlı türleri üretme şansı doğdu. Bu ürünlerin kaliteli bir şekilde üretimi için gerekli olan temel, ülkede mevcut” dedi.

Çiftçi örgütleri teknik açıdan zayıf
Yeni türlerin üretime dahil edilmesi ve teknik destek açısından çiftçi örgütlerinin zayıf olduğunu savunan Harel, zeytinde Zeytin Üreticileri Birliği, narda ise Alnar Narcılık Ltd’in teknik yardım sağlayabilecek kuruluşlar olduğunu, ancak diğer ürünlerde bunun bulunmadığını belirtti. Harel, “Bu çok zayıf bir nokta. Çiftçi örgütleri çok daha güçlü olmalı” dedi.

Bitkisel üretimde yaşanan en büyük sorunlardan birinin de, çiftçilerin yaş ortalamasının yüksek olması ve üretim yapılan arazilerin günden güne bölünmesi olduğunu kaydeden Harel, üretime müsait olan arazi sahiplerinin toprağı bölerek çocuklarına miras bırakmasının üretim alanlarının bölünmesine neden olduğunu, bunun yanında üretime uygun olan bazı toprakların bitkisel üretimde bilgi sahibi olmayan kişilere kaldığını, bunun narenciye bahçelerinde açıkça görülebileceğini anlattı.

Harel, “Bu, ülkenin bitkisel üretimi açısından büyük bir sorun. Benzer sorunu yaşayan bazı ülkeler bunu çözmeye başladı. Çözüm olabilecek yöntemlerden biri de Türkiye’den gelecek olan suyun kaliteli tarımsal üretim yapacak olan çiftçilere verilmesidir” dedi.

Proje kapsamında çiftçilerle çok yakın çalışmaya özen gösterdiklerini belirten Harel,” 6 yıl içerisinde bin 600 çiftçi ile çalıştık ve bu çalışmalarımızda çiftçilerin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde çalışmaya özen gösterdik” dedi.

İki kesimden üreticilerin bir arya gelmesi
Kuzey Kıbrıs’taki üreticilerin sorunlarının Güney Kıbrıs’takilerle benzer olduğunu, bu nedenle tarımsal alanda toplumlar arası diyaloğun çok önemli olduğunu belirten Harel, her iki taraftan zeytin üreticilerinin diyalog başlatmasının önemini vurguladı.

Hurma
Fideleri Birleşik Arap Emirlikleri’nden getirilen Medjool türü hurmanın büyük bir pazarı bulunduğunu kaydeden Harel, Lefke bölgesine 2 bin fide dikildiğini ve ilk hasadın bu yıl beklendiğini kaydetti.

Zeytin
Zeytin için ise hasadı kolay, üzüm bağlarında kullanılan hasat makineleri ile hasat edilebilen bodur türleri de üretime dahil ettiklerini ifade eden Harel, bu türün hasadının kolay olmasından dolayı üretim maliyetinde büyük ölçüde tasarruf sağlanabildiğini belirtti.

Lefke Avrupa Üniversitesi ile zeytin alanında, özel küçük pazarlar hedef alınarak zeytinyağı üretimi yapılması yönünde işbirliğine gidildiğini anlatan Harel, “Tek tür zeytinden zeytinyağı çıkarılarak, şarap üretiminde olduğu gibi özel kesimler için pazarlanması hedeflenecek” dedi.

Narenciye
Narenciye üretimine de değinen Harel, narenciye hasadının büyük bir kesiminin konsantre üretimi için kullanıldığını, ancak bunun doğru bir tercih olmadığını, hasadın taze portakal suyu için kullanılmasının ve donmuş şekilde ihraç edilmesinin daha kârlı olacağını söyledi. Harel, “Taze portakal suyu için müthiş bir pazar var. buradaki narenciye ürünü de taze portakal suyu için mükemmel” dedi.

Üzüm
Ekimi yapılan yeni tür üzüm bitkileri ile de Avrupa Birliği pazarlarına avantajlı bir şekilde girilebileceğini ifade eden Harel, bu yıl 20 Mayıs gibi erken bir zamanda hasat aldıklarını, bunun çok erken bir hasat olmasından dolayı önemli bir avantaj olduğunu anlattı.

Nar
Nar projesinin de büyük bir başarı olduğunu kaydeden Harel, “Nar ürününün gerçek bir potansiyeli var” dedi.

Arpa
Kurak geçen yılların ardından çiftçilerin tohumluk arpa bulma sıkıntısına çözüm getirmek için Suriye’den getirilen arpa türünün Haspolat arıtma tesisinden elde edilen su ile üretimine geçilmesini sağladıklarını da kaydeden Harel, 2017’de bir sonraki yıl ihtiyaç duyulacak tohumluk arpayı üretilebilecek kapasiteye ulaşılacağını belirtti.
(tak)

Bu haber toplam 2933 defa okunmuştur