İnsanlar nasıl da sevindi, piyangoda büyük ikramiye ‘ihtiyaçlı’ birisine çıkınca!..
Çok keyifle okudum yapılan yorumları…
Hani ‘bencillik sarmalı’ giderek büyürken ülkemde, çölün ortasında yağmur gibi geldi…

***

“Allah da peksemedi dişsizlere verir diye şikayet ederdim” diyor bir dostumuz...
Sonra ekliyor:
- “Ver yahu gençlere ver da acıma...”
Dereler de deniz akmıyor bazen, demiştim, kendime çıkmış kadar sevinmiştim ben de...

***

13’üncü maaşlar henüz ödenmedi ya.
Memleket yıkılmamışsa henüz, sebebi biraz da budur…
Çünkü ülkemde, on binlerce çalışan ömründe böyle bir ‘ikramiye’ yüzü görmedi hiç…
Onca gailesi içinde, hayalini dahi kuramadı fazladan bir maaşın...

***

Sakın ha, yanlış yorumlamayalım!..
Bu ikramiye yasal bir hak olduğuna göre, elbette ödenmeli...
Unutmayalım ki 13’üncü maaş, esnafın yüzünü de güldürüyor günün sonunda.
Ancak ‘gelir dağılımı adaletsiz’ olunca, ‘dereler denize akıyor’ hissi 13’üncü maaşa karşı da hissediriyor kendini...
Acı.. Ama gerçek...

***

13’üncü maaş geciktikçe, sendikal çevreler eleştirinin dozunu da artırıyor tabii…
Ama sanki ‘demokratik’ taleplerle ‘bütçe gerçeği’ birbirine karışıyor gibi…
Söylenenler ezberlenmiş artık!.
Ve çoğu da doğru…
Ama ‘özeleştiri’ olmayınca içinde, ‘samimiyet’ hissedilmeyince, eksik kalıyor bir şeyler...

***

Bu ülke ‘ürettiği değerin üzerinde’ bir ‘tüketim’e sahip!..
Yani ‘taleplerimizin’ bütçede karşılığı yok!..
Merkez Bankası Başkanı değişse de yok!..
Komutan Kıbrıslı olsa da yok!..
Gece kulüpleri, casinolar, bet ofisler gibi ‘çarpık’ bir düzen var, doğru…
Hatta, iğrenç ötesi!.
Peki, bütçeye buralardan giren kaynağın nasıl sağlanacak telafisi?
On iki maaşın belki üçte birini ne acı ki bu işletmeler ödüyor !
Ne zaman ki deniz bitiyor, kara görünüyor, gemi yürümüyor, işte o zaman başlıyor çığlıklar!..

***

Bir dakikacık samimi olalım, ne olur.
Eğer 13’üncü maaş ödenmiş olsaydı, hatta bir de 14’üncü gönderseydi Türkiye.
Yine yükselecek miydi bu isyan?

***

Bütçenin neredeyse tamamı personel maaşları ve diğer transferle harcanıyor.
‘Sürdürülemez yapı’ bu!..
Dar gelirlinin, işsizin, asgari ücretlinin hayali de ‘piyango’ya kalıyor böylece…
“5 yıldır iş arıyorum” diyor, iki çocuk babası, piyango talihlisi genç...
Ama biz ‘kamuda ikinci iş’e isyan ettik mi, sus pus herkes.
Ve evet, peksemet dişsizlerin payına düşüyor genelde...