Türkiye Permakültür Derneği kuruluş toplantısına çağrıldık ve gittik. Yoğun 2 gün. Her zamanki gibi eşim ile ilk yaptığımız iş ince belli bardakta tavşan kanı çay içmek ve yanında da simit. Kıbrıs’ta ince belli bardakta çay içmem ve simiti yemem. Türkiye’de tadı başka olur. O, kültürü yerinde yaşamak isterim. Ancak İstanbul çok değişti. Özellikle İstiklal caddesinde yol ve cadde boyunca inanılmaz bir değişim. Yolda Türkçe konuşan bir insan bile bulamadım. Mağazaların isimleri bile değişti. Arapça isimler, çalışanlar Arap kökenli ve turistler de Arap. Bu caddede iki ay dolaşın Arap dilini çözersiniz. Yabancı turist hiç görmedim desem yalan değil. Değişen Türkiye. Ve çoook büyük bir cami inşaatı devam ediyor. Çok eskiden çok nefis damak tadı yöre mutfakları restorantlar vardı. Şimdi onların sayısı da azaldı. Dostum Hraç Aslanyan ve eşi Canan’ın yemek daveti. Beni tanıdıkları için bana “Sizi güzel bir İstanbul meyhanesine götüreceğiz. İstanbul’un Meyhane kültürünü yaşamak için. Bu kültür de değişti” dedi ve yola çıktık. İstiklal Caddesi’nin Collesium mağazasının arkasındaki ilk sokakta. Pera Balık.

PERA BALIK MUTFAĞI

Pera Balık bir İstanbul klasiği meyhane. Üç katlı eski bir yapı. Kültür mirası niteliğinde. Dekorasyon da çok klasik. Burada yemek yiyenler elit bir grup. İstanbullu ve İstanbul’un seçkin insanları. Temiz ve hijyenik. Mutfak, kat aralarında. Burada İstanbul meyhane ve kültürünün havasını alırsınız.

MÖNÜ VE LEZZET

Mönüyü Hraç dostuma bıraktık. Masaya hemen mezeler servis edilmeye başlandı. Soya sosda Uskumru füme. Pazı, kaypa biberi ve havuç tavada çok az sote edilerek tavada çevrilir ve üzerine de zeytinyağı ve limon sıkılır. Vejeteryan yemeği. Hafif ve lezzetli. Küçük tabakta servis edilen fasulye. İri yani büyük boy fasulye pilaki olarak yapılır. Buna ayrıca bomba derler. Bir taraftan sohbet diğer taraftan da lezzetleri tadıp konuşuyoruz.  Patlıcan köz servisini takiben fava servisi devam etti. Servis personeli de Türk. İstanbullu. Servisi dikkatle ve özenle yapıyorlar. Fava kurutulmuş pakla ezilerek un haline getirilir ve zeytinyağı, tereotu ve üzerinde doğranmış soğan ile servis yapılır. Hoş bir tat. Hafif.  Meze olarak yiyeceğiniz bir tat. Paçanga börek pastırması. Tattığım ilginç bir börek. Domates, yeşil biber ve bazen de içerisine kaşar peyniri ilave edilerek tavada veya ızgarası yapılır. Karides güveç. Çiğ karides ayıklandıktan sonra yeşil biber, domates, mantar ve üzerine de kaşar peyniri ile fırınlanır. Deniz ürünü tadını veriyor. Tavada hamsi balığı ile ara sıcak servisi devam etti. Limon sıkmak istedim, Hraç dostum uyardı. İstanbul’da hamsi, istavrit ve tekir balığına limon sıkılmaz diye. Bu giriş ve serpme mezelerden sonra ana yemek servisine geçildi. Restoran kalabalık ve sesler de yüksek. Biz arada yerimizi değiştirdik ve bir üst kata çıkıp yemeğimize burada devam ettik. Ana yemeklerde ızgara edilmiş sarıkanat balığı servisi yapıldı. Sarıkanat, lüfer, kofana balıkları Marmara denizinin özel balıklarıdırlar. İstanbul’da bunları tatmalısınız. Ana yemek sonrası finaller. Ayva çok ilginç. Dilimlenmiş ayvaların üzerinde kahve serpiştirilmiş ve limon sıkılmış olarak servis edildi. Geleneksel bir tat. Ayvalar bıçak ile değil kaşık İle kesilir. Nedeni ise suyunun kaçmaması için. Ve favori olacak bir tat. Fırınlanmış helva. İçerisine portakal kabuğu rendesi ile limon sıkılarak fırına verilir. Güveç kabı içerisinde. Nefis bir final tadı.

İSTANBUL MEYHANE KÜLTÜRÜ

Arada bize çay ikramında bulunmak istediler. Hraç hemen geri çevirdi. Ve devam etti. “İstanbul meyhane kültüründe çay içilmez. En son kahve içilir.” Ve devam etti İstanbul Meyhane kültürü üzerine; “Meyhanede iş, din ve politika konuşulmaz. Televizyon asla izlenmez. Hafif Türk Sanat Müziği dinlenir. Alçak ve tatlı bir ses ile sohbet edilir. Adap ve usul gereği masaya oturuyorsan aynı şekilde kalkmalı. Rakıyı içmek için değil sohbeti şenlendirmek için içilir. Gecenin sonunda likör veya konyak eşliğinde kahve içilir” dedi ve İstanbul Meyhane Kültürünü özetledi. Evet yolunuz İstanbul’a düşerse İstiklal Caddesi’ndeki Colesium mağazasının arkasındaki ilk sokağın içerisinde Pera Balık Restorantı bulun, Murat bey ile tanışın ve nefis meze ve balık yemeklerini tadın.