1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Perihan Aziz belgeselinin ilk gösterimi yapıldı
Perihan Aziz belgeselinin ilk gösterimi yapıldı

Perihan Aziz belgeselinin ilk gösterimi yapıldı

Türk Ajansı Kıbrıs’ın (TAK) eski müdürlerinden, Bağlıköy’de butik otel işletmecisi ve Lefke bölgesinde kurulan kadın kooperatifi 4K’nın destekçisi gazeteci Perihan Aziz’in hayatını konu alan belgeselin ilk gösterimi, dün akşam başkent Lefkoşa’da yapıldı.

A+A-

“’Parola’nın anlamını öğrendiğim gün, çocukluğum bitti” … “’Gazetecilik kadın işi değil’ dediler ama bir kadın olarak yaptıklarım, kadınların yapacaklarının teminatı oldu”… “Makarios’la fotoğraf çektirdik diye Denktaş bize fırça çekti”… “’Kansersin’ dediklerinde önce kendime defalarca ‘Ben ne yapacağım’ dedim, ardından ‘Pes etmek yok, yola devam, bu savaşı da yürüteceksin…”… “Soluk aldığım sürece yaşadığımı hissettirecek işler yapacağım…”… “Ben kendimi çok ihmal ettim. Kadınlar rutin sağlık kontrollerini yaptırsınlar. Yolum ne kadar sürer bilmiyorum ama inadına yaşayacağım!”

Gazeteci Perihan Aziz’in, belgeselinde de yer alan sözlerinden bazıları bunlar…

Türk Ajansı Kıbrıs’ın (TAK) eski müdürlerinden, Bağlıköy’de butik otel işletmecisi ve Lefke bölgesinde kurulan kadın kooperatifi 4K’nın destekçisi gazeteci Perihan Aziz’in hayatını konu alan belgeselin ilk gösterimi, dün akşam başkent Lefkoşa’da yapıldı.

Kadın Öyküleri Derneği’nin (KÖDER) hayata değer katan kadınların yaşam öykülerinin yer aldığı belgesel projesi kapsamında, Koopbank sponsorluğunda hazırlanan Perihan Aziz belgeseli, Koopbank Genel Müdürlük Konferans Salonu’nda yer aldı.

KÖDER’in projesinde, yayımlanan 4. belgesel olan Perihan Aziz belgeselini izleyenler arasında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile eşi Sibel Tatar da vardı.

 

Ekingen: “Geçmişle gelecek arasında köprü kuran kadınları tanıtmak istiyoruz”

Gecede ilk konuşmayı yapan KÖDER Başkanı Şenay Ekingen, bir yıl önce faaliyete geçen derneğin sürdürdüğü projeyle, geçmişle gelecek arasında köprü kuran kadınları gençlere tanıtmak istediklerini söyledi.

Ekingen, ülkeye değer katan kadınların yaşam öykülerini derlemek, her birinden belgesel hazırlamak, yazıya dökerek kitaplaştırmak amacıyla çalışma başlatan KÖDER’in projesiyle, kadın öykülerinin kayıt altına alınması, geçmişin geleceğe taşınması, yeni kuşaklara ilham vermesi ve toplumsal hafızaya katkı koymasının amaçlandığını anlattı.

Bugüne kadar altı belgeselin tamamlandığını ve Perihan Aziz belgeselinin tamamlanan dördüncü belgesel olduğunu kaydeden Ekingen, dernek ve kurucu üyeler hakkında da bilgiler de aktardı; değişik yaşlarda ve mesleklerde çok sayıda üyeleri bulunduğunu ifade etti.

 

Kanan: “Toplumsal hafızaya katkı”

Kooperatif Merkez Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Şerife Kanan, kadınların yer aldığı projeleri desteklemekten heyecan duyduklarını söyledi.

Kanan, geçmişin geleceğe taşınarak gençlere ilham vermesini ve toplumsal hafızaya katkıda bulunmayı amaçladıklarını belirterek belgesele katkısı olanları kutladı.

 

Tatar: “Perihan Aziz TAK’ta haber kovalayan bir muhabir…”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da konuşmasında, Perihan Aziz’i “TAK’ta haberleri kovalayan ve yayımlayan bir muhabir ve ardından yetkili” olarak tanıdığını belirtti.

Aziz’in doğup büyüdüğü köyü Bağlıköy’deki faaliyetleriyle de tanındığını kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, yeşil Lefke yamaçlarındaki bu köyün tanıtılmasında ve Kıbrıs Türk halkının kültürünün anlatılmasında da emekler verdiğini söyledi.

Tatar, belgeselin, kadınların tanıtılması ve onlara sahip çıkılması anlamında önemli olduğunu kaydederek KÖDER’i kutladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, önceki gün 5 Aralık Kadın Hakları Günü’nün kutlandığını hatırlatarak, bu çağda kadınların eşitliğinin tartışılmasının anlamsız olduğunu, Kıbrıs Türk halkının kendi çağdaş değerleriyle hiçbir zaman kadınlara ayrım yapmadığını, yapmayacağını söyledi. Tatar, kadınların toplumun farklı kesimlerinde ve siyasal alanda hak ettikleri yeri alabilmelerinin, halkın ve toplumun geleceği için çalışmalarının bir zenginlik olacağını vurguladı.

Kadınları kutlayan ve başarı dileyen Ersin Tatar, “KÖDER’in geçmişle gelecek arasında köprü kuracak çalışmalarını, bunların arşivlerde yer bulmasını ve bu hassasiyetlerin dünyayla da paylaşılmasını, Kıbrıs Türk halkının evrensellik ve çağdaşlık anlamında verdiği mücadelenin önemli bir değeri olarak görüyorum” diye konuştu.

Tatar, belgesele emek verenlere ve sponsor Koopbank’a teşekkür etti.

 

Öğretmeniyle sahnede sohbet

Konuşmaların ardından, belgeselin gösteriminden önce, Perihan Aziz ile Lefke Gazi Lisesi’nde öğrenim gördüğü yıllarda Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olan Gülgün Serdar, sahneye çıkarak kısa bir sohbetle anılarını paylaştı.

Gülgün Serdar, Aziz’in 1968 yılında okul dergisindeki yazılarına atıf yaparak “Gazeteci olacağı belliydi… Perihan sessiz, sakin, dersi çok iyi dinleyen ama derse kalkmamak için her şeyi yapan biriydi. Ben her öğrencimi 5 dakika topluluk önünde konuşmaya zorlardım” diye konuştu.

Perihan Aziz ise öğretmenini, “Elime kalem veren, medeni cesaret veren, sahnede konuşma cesareti veren, sahnede konuşmaya zorlayıp ‘ama ben bayılırım’ dediğimde ‘bayılırsan kucağıma düşersin’ diyen kişi” olarak tanımladı.

Lefke yakınlarındaki küçük köy Ambeligu’da (bugünkü Bağlıköy) doğduğunu, hem mutlu hem mutsuz bir çocukluk geçirdiğini, savaş yıllarını yaşadığını ve her Kıbrıslı Türk kadın gibi üzerine düşenleri yapmaya çalıştığını belirten Aziz, ilkokulun son sınıfındayken 21 Aralık 1963’te patlak veren toplumlararası olaylarda herkesin cepheye koştuğunu anlattı.

 

 

“Parolanın anlamını öğrendiğim o gün çocukluğum bitti”

 

Perihan Aziz, o günlerden söz ederken “Bir köylümüz bana ‘bu akşamın parolası ‘bıçak’tır. Bunu unutma’ dedi. Anneme koşup ‘parola ne demek’ diye sordum. Parolanın anlamını öğrendiğim o gün, çocukluğumun bittiğini anladım” ifadelerini kullandı.

Gülgün Serdar, Perihan Aziz’in “en küçük mücahide” olduğunu söylemesi üzerine Aziz, babasının köyün şoförü olduğunu ve mücadele sırasında mesaj da taşıdığını, kendisinin de giysilerinin içine eklenen özel bölüme yerleştirilen mesajları taşıdığını anlattı. Perihan Aziz, kundaktaki küçük kardeşi Ahmet Aziz’in de mesajların taşınmasında kullanıldığını söyledi.

Ankara’daki üniversite yıllarına da değinen Aziz, babasının itirazına rağmen “sınıfı geçemezse geri gelmek” koşuluyla üniversiteye kaydolduğunu, bütün köy halkının kendisini uğurlamak için Lefkoşa Uluslararası Havaalanı’na gittiğini belirtti.

 

 

Belgesel

Perihan Aziz belgeselinde, kendisi yanında yakın arkadaşlarından emekli gazeteci Ümral Akpınar, kardeşi Ahmet Aziz, Kırsal Kalkınma Kadın Kooperatifi (4 K) Başkanı Deniz Solyalı, Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya ve Lefke Sivil Toplum Örgütleri Platformu Koordinatörü Teoman Oktay’la yapılan röportajlar da yer alıyor.

Ortaokul yıllarında bir bisikletlinin çarpmasıyla beyin kanaması geçiren ve ameliyatla sağlığına kavuştuğunda her şeyi yeniden öğrenmek zorunda kalan Perihan Aziz, Ankara’da gazetecilik eğitimi alıp adaya döndüğünde “Gazetecilik kadın işi değil” sözüyle karşılandığını, olumsuz cevap aldığı iş başvurularını da anlattı.

TAK’a 36 yıl hizmet veren Perihan Aziz, “Ajans yasasız, bütçesiz kuruldu. Meslektaşlarımız bile ajansı kabullenmezdi. Mesleğe başladığım yıllarda 1974 sonrası güneyden kuzeye göçler vardı ve insani duyguların tümünü hep yaşardık. Haberlerimizle tarihe not düştük” derken yakın arkadaşı Ümral Akpınar, Perihan Aziz’in göçmenlerin otobüslerle gelişini izlediği tüm haberlerden dönüşte göz yaşı döktüğünü söyledi.

Perihan Aziz, Kıbrıs sorunuyla ilgili birçok habere de imza attı. 1977-79 Doruk Anlaşmaları, Denktaş-Makarios görüşmelerine değinirken bir anısını paylaşan Aziz, Makarios’la toplu fotoğraf çektiren Kıbrıslı Türk gazetecileri ertesi gün Rauf Denktaş’ın fırçaladığını ifade etti.

4 K Kooperatifi Başkanı Deniz Solyalı, TAK’tan emekli olduktan sonra Bağlıköy’le ilgili çalışmalarına ağırlık veren Perihan Aziz için “Bağlıköy’ü Bağlıköy yapan kadın” derken, Teoman Oktay, “Basını da iyi kullanarak köyün iyi bir tanıtım ve pazarlamasını yaptı” ifadelerini kullandı.

Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya, Perihan Aziz’in hem kadının toplumsal yeri konusunda hem de Bağlıköy’e büyük katkıları olduğu görüşünde…

Geçen yıl kanser tanısı alan ve zorlu bir tedavi sürecinden geçen Perihan Aziz, belgeselinde bu konuda da konuştu. Aziz, özetle şöyle devam etti:

“’Kansersin’ dendiğinde kendime defalarca ‘ben ne yapacağım’ diye sordum ve sonra ‘Pes etmek yok. Yola devam. Bu savaşı da layıkıyla yürüteceksin’ dedim. Soluk aldığım sürece yaşadığımı hissettirecek işler yapacağım. Psikolojik ve fiziki gücümü kaybetmemeye çalışıyorum.”

Kadınlara sağlık konusunda tavsiyelerde de bulunan Perihan Aziz, “Ben kendimi çok ihmal ettim. Kadınlar sağlık kontrollerini aksatmasınlar. Yolum ne kadar sürer bilmem ama inadına yaşayacağım” ifadelerini kullandı.

Bu haber toplam 3699 defa okunmuştur
Etiketler : ,