1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Peşkeş için değişiklik yapılıyor”
“Peşkeş için değişiklik yapılıyor”

“Peşkeş için değişiklik yapılıyor”

YENİDÜZEN’e konuşan Şehir Plancıları Odası Başkanı Merter Refikoğlu, Mehmetçik İmar Planı üzerinde, Başbakan Saner’in direktifiyle değişiklik yapılmakta olduğunu iddia etti.

A+A-

Ödül Aşık ÜLKER

Şehir Plancıları Odası Başkanı Merter Refikoğlu, Turizm ve Çevre Bakanlığı’nın, hazırlanan Mehmetçik İmar Planı üzerinde, Başbakan Saner’in direktifiyle değişiklik yapmakta olduğunu ve planın değişmiş şeklinin Birleşik Kurul’a gönderileceğini iddia etti.

Refikoğlu, 3 sene süren çalışmalar sonucunda hazırlanan plan üzerinde hükümetin “peşkeş yapabilmek için” bazı değişiklikler yapmakta olduğunu söyleyerek, salı günkü Birleşik Kurul’a değiştirilmiş bir plan gelmesi durumunda hukuka başvuracaklarını belirtti.

Mehmetçik İmar Planı üzerinde yapılacak değişikliklerin Mehmetçik’in Citta Slow ünvanını kaybetmesine neden olabileceğini söyleyen Refikoğlu, Birleşik Kurul’un onayladığı ve yürürlüğe girmeye hazır olan Mağusa-İskele-Yeniboğaziçi İmar Planı üzerinde de Müteahhitler Birliği’nin çalıştığını, planın yeniden hazırlandığını öne sürerek, yeni hazırlanan planın UBP Kurultayı öncesinden Birleşik Kurula gönderilip onaylanacağına dair kendilerine bilgi geldiğini açıkladı.

Refikoğlu, “Derdimiz bölgelerin planlı bir şekilde gelişmesi, Girne gibi olmaması ve o bölgenin kaybedilmemesidir” dedi.

 

“Mevcut durum şaşırtıcı değil”

Soru: İmar Yasası 1989 yılında hazırlandı, iki sene içinde Ülkesel Fiziki Plan’ın hazırlanması ve sonrasına da bölgelere göre imar planları hazırlanması öngörülmüştü. Ülkesel Fiziki Plan 2015 yılında hazırlandı. İmar planlarıyla ilgili nasıl bir ilerleme oldu?

Refikoğlu: Ülkesel Fiziki Plan 2015’te hazırlandı. Ondan önce güneyle birlikte Lefkoşa İmar Planı hazırlanmıştı. Ülkesel Fiziki Plan’dan önce birkaç koruma planı ve başka emirname de yayınlandı. Ülkesel Fiziki Planı sonrasında Beyarmudu İmar Planı, Girne İmar Planı yayınlandı ama diğer bölgeler için imar planları yapılmadı.

Zaten UBP her zaman, şu anda Başbakan olan Ersan Saner de aynısını söylüyor, “Biz imar planı yapmayan bir partiyiz” der ve bununla övünür. Son 40 yılın 25-30 yılında UBP hükümette olduğuna göre ve imar planı yapmamakla övündüğüne göre mevcut durum şaşırtıcı değil. “Biz plan istemiyoruz” derken, “isteyen, istediği yere, istediğini yapsın” demek istiyorlar. Ülkedeki durumu hepimiz görüyoruz. Plan eylül ayında bir okula kaç çocuğun gideceğini, altyapımızdan ne kadar suyun geçeceğini, nüfusumuzu bilmemiz demektir. Onların istediği kaostur, düzensizliktir. 40 yıldır bu düzensizlikten beslendiler ancak gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler bu tür planları üretir.

Örneğin Türkiye’den su geldi, bu konuda bir planımız var mı? Suyu nereye harcayacağımız, hangi ürünleri yetiştireceğimiz, 10 yıl sonra bu bitkiler ve ağaçlar yetişince şu kadar gelir elde edeceğiz diye bir planımız var mı? Bir anda 25 civarında üniversitemiz oldu, bu konuda bir planımız var mı? Bu kadar bölümümüz olsun, bu kadar öğrenci gelsin gibi bir planımız var mı? Trafikle, toplu taşımayla ilgili bir planımız var mı? Yasaların öngördüğü bir kalkınma planımız var mı? Yok. Bunlar yokken, birilerinin şehirlerin planlanmasını, İmar Planı istemesi komik bir durumdur.

Plan olursa, yerleşim yerleri, tarım toprakları, Sit alanları belirlenirse, verebileceğiniz, peşkeş çekebileceğiniz alanlar da sınırlanmış olur. Bunu Ersan Saner ve onun gibi yöneticiler ister mi? İstemez. “Plansız olsun, isteyen, istediği yere, istediğini yapsın” diye düşünürler. Diyelim ki iki katlı bir ev yaptınız, belki de ömrünüz o evde geçecek, o evde yaşlanma hayalleri kurdunuz ama bir kaç sene sonra dibinize 8 katlı bir apartman yapıldı. Biz bunları yıllardır söylüyoruz ama, işin üzücü tarafı, insanlarımız başlarına bu tür şeyler gelince ne demek istediğimizi anlıyor. Plan istememizin amacı budur. İmar planları, ülke olarak kalkınmanız için nereye neyi ekeceğinizi, okulun nerede, nasıl olacağını, kaç tane öğrenciye hizmet vereceğini, yeşil alanların nerede olacağını, ulaşım planlarını, nereye kaç kat yapılacağını düzenler.

 

“Yüksek kata karşı değiliz”

Biz şehir plancılarını yüksek kata karşı olmakla suçlarlar. Hayır, biz yüksek kata karşı değiliz. Doğru yerde, alt yapısı yapılmış, otopark sorunu çözülmüş, ulaşımı çözülmüş bir yerde yüz katlı bir bina yapacaksanız ve geriye kalan alanı yeşil alan bırakacaksanız yapın. Ama Girne örneğini görüyoruz, hem hiçbir şey bırakmadık, hem de yükseldik. İnsanlar 5 dakikalık yere 35 dakikada gidebiliyor. Çok normal, biz bunu zaten söylüyorduk. İnsanlar artık Girne’de denize girmiyor. Bu tesadüf mü? Biz bunları hep söylemiştik. Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü “Girne’nin kanalizasyonunun yüzde 80’ini çözemiyorum” diyor. Geçtiğimiz aylarda bir toplantıda Mağusa Belediye Başkanı İsmail Arter de benzer bir sıkıntıdan bahsetti. Arıtma tesisleri kanalizasyon atıklarının %20’sini arıtıyorsa, kalan %80 nereye gidiyor?

 

Mehmetçik İmar Planı...

Soru: Son birkaç senedir İskele, Mehmetçik bölgesi çok tartışılmaya başladı. Mehmetçik Belediye Başkanı Cemil Sarıçizmeli, Mehmetçik İmar Planı’nın daha fazla sürüncemede kalmaması için geçtiğimiz günlerde Turizm ve Çevre Bakanlığı’nın bahçesine çadır kurdu. Mehmetçik İmar Planı’yla ilgili nasıl bir süreç yaşandı?

Refikoğlu: Plan yapma yetkisi Şehir Planlama Dairesi’ndedir. Mehmetçik Belediye Başkanı Cemil Sarıçizmeli 2018 yılında bölgesi için plan istediğini söyledi ve bu iş için bütçe ayırdı, insan istihdam etti, Şehir Planlama Dairesi, ilgili sivil toplum örgütleriyle çalışmalar yaptı ve bugüne geldi. 2021 yılında plan bitti ve artık yürürlüğe girme aşamasına geldi. Ersan Saner çıkıp, “Ben planı çalışmak istiyorum” dedi. Üç sene boyunca planla ilgili hiçbir çalışmada yer almayan UBP ve Ersan Saner, Mağusa-İskele-Yeniboğaziçi İmar Planı’nda da yaptığı gibi, son anda Mehmetçik İmar Planı’yla ilgili çalışma yapmak istediğini söyledi. Belgeler verildi ancak bir türlü geri dönüş olmadı. Mehmetçik Belediye Başkanı Cemil Sarıçizmeli “artık dayanamıyorum, bu sadece bir oyalama taktiğidir, bir şey yapmayacaklar, ben farklı eylemler yapmak istiyorum” dedi. Hükümet yetkilileriyle defalarca görüştü ve bir belediye başkanı olarak, imar planı yapılsın diye bakanlık bahçesinde çadırda yattı. Tek istediği hazırlanan imar planının yürürlüğe girmesiydi.

 

“Hükümet kazanılmış haklar maddesini genişletiyor”

Soru: Birleşik Kurul Salı gün saat 11:00’de toplantıya çağrıldı ve Sarıçizmeli eylemini sonlandırdı...

Refikoğlu: Aldığımız bilgiye göre, Turizm ve Çevre Bakanlığı, hazırlanan imar planında Başbakan Saner’in direktifiyle bazı değişiklikler  yaparak kurulu toplantıya çağırdı. Aslında, ne acıdır ki, belediyenin şehir plancısı, uzmanları, başkanı ve Şehir Planlama Dairesi’nin şehir plancılarının 3 sene boyunca çalışıp hazırladığı plan üzerinde, mevcut hükümet, peşkeş yapabilmek için bazı değişiklikler yapıyor ve kazanılmış haklar maddesini genişletiyor. Yani salı günkü Birleşik Kurul’a 3 senede hazırlanan planın götürülmeyeceği bilgisi var. Ne olacağını hep birlikte göreceğiz ve mücadelesini vereceğiz.

 

Soru: Size gelen bilgi doğruysa ve Birleşik Kurul’a değiştirilmiş bir plan gelirse ne yapacaksınız?

Refikoğlu: En başta hukuka başvuracağız, elimizde kalan tek şey hukuktur. Ayrıca kamuoyunu da bilgilendireceğiz.

 

“Değişiklikler Citta Slow unvanının kaybedilmesine neden olabilir”

Soru: Mehmetçik İmar Planı’nın içeriğinde ne var? 2016 yılında Citta Slow ünvanı alan Mehmetçik için ne gibi düzenlemeler öngörülüyor? Bugüne kadar yapılmış bazı inşaatlar nedeniyle Mehmetçik’in Citta Slow ünvanını kaybetme riski var mı?

Refikoğlu: Yapılaşma bu şekilde devam ederse kaybedebileceğini düşünüyorum, hem Yeniboğaziçi’nin hem Mehmetçik’in. Sakin şehirin ne demek olduğunu anlamamız lazım. Hem oteller, hem de şu anda hükümetin Mehmetçik İmar Planı’nda yapmak istediği değişiklikler bu ünvanının kaybedilmesine neden olabilir.

Bafra’daki bir otele yurt dışından gelen turist otelin taksisini kullanıyor, otele gidiyor ve tatilinin sonunda otelden havalimanına gidiyor. Belediye bundan ne kazanıyor, sadece bir miktar su parası ve vergi... İmar Planı’nda ne olmalı? Otellerle köy bir araya getirilmeli. Mehmetçik Festivali’nin olduğu bir dönemde, tesadüfen ben de o otellerin birinde kaldım. Otelde Mehmetçik Festivali’yle ilgili hiçbir yazı, broşür görmedim. Otele gelen bir kişi, 5 dakikalık mesafedeki köye gitmiyor. Otellerle köyün bağlantısı kurulmalı, örneğin servisler konulmalı.

 

“İnşaat yaparak gelişeceğinizi düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz”

Köyün ne kadar büyüyeceği, köyün okul ihtiyacı, sağlık merkezi, yol, altyapı ihtiyacı planda yer alır. Karpaz’dan bir insan bize “bizi emirnamelerle kapattınız, biz gelişemiyoruz” diyor. Bu hükümetlerin insanlara yaptığı koskoca bir aldatmacadır. İnşaat yaparak gelişeceğinizi, zengin olacağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Yapılan çalışmalarda da ortaya konmuştur ki, insanlar kısa vadede arsasını, tarlasını yurtdışından gelen bir işletmeye, yatırımcıya satacak, çocuğuna pahalı bir araba alacak ve kendini zengin olmuş zannedecek. Ayrıca Karpaz’da imara açık alanın %20’si dolu. Yani inşaat için o bölgede yer var. Bütün boş arazileri inşaatla doldurup gelişen bir ekonomi göreceğinizi sanmayın. Türkiye bunun bir numaralı örneğidir, Girne de iki numaralı örneğidir. Yurtdışından gelen bir turizm uzmanı bize Girne için “en güzel sahillerinizi kumarhanelere açmak kimin fikriydi” dedi. İlla ki kumarhane açmak istiyorsan, Mesarya Ovası’nda aç, kapıya da mali müşavir koy, kaç kişi girdiğini saysın. Kumar için gelen “turist” senin güzelliğine mi bakar? Otele gider, kumarını oynar ve geri döner. Güzel sahillerini de başka amaçlarla kullan.

 

“Mağusa-İskele-Yeniboğaziçi İmar Planı konusunda akıl almaz işler dönüyor”

Soru: Mağusa-İskele-Yeniboğaziçi bölgesinin gidişatı da Girne’ye benziyor mu?

Refikoğlu: Kesinlikle... 3-4 yıldır “Mağusa- İskele-Yeniboğaziçi Girne olmasın” diye bağırıyoruz. Mağusa-İskele-Yeniboğaziçi İmar Planı konusunda da akıl almaz işler dönüyor. Bu imar planı üzerinde uzmanlar, belediyeler çalıştı ve plan tamamlandı. O noktada UBP, “biz de çalışmak istiyoruz” dedi. O dönemin Başbakanı Ersin Tatar, UBP’nin bu işlere bakan adamı Ersan Saner ve HP Başkanı Kudret Özersay’ın da olduğu bir toplantı düzenlendi, ben de katıldım. Dönemin başbakanı Ersin Tatar bir komite kurdurdu, başına Ersan Saner’i koydu, HP’den de Ali Kanlı başkan yardımcısı oldu. 15 gün boyunca toplantılar yaptık ancak komite başkanı Ersan Saner hiç bir toplantıya katılmadı, trajikomik bir durum... Plan tamamlandı, benim bazı noktalarla ilgili hukuki mücadelem olacaktı, bunu o dönemde söylemiştim. O noktada UBP olaya dahil oldu, plan İçişleri Bakanlığı’ndan Şehir Planlama Dairesi’ne gidene kadar değiştirildi. O değişiklikle de yetinemediler, Ersin Tatar “bu planı çalışmak için 3 aya ihtiyacımız var” dedi. 3 ay geçti “yapmayacaklar” dedim. 6 ay daha istediler, “gene yapmayacaklar” dedim. Şu anda Birleşik Kurul’dan geçmiş, yasal, yürürlüğe girmesi gereken Mağusa-İskele-Yeni Boğaziçi İmar Planı yürürlükte değil çünkü o zamanın Başbakanı Ersin Tatar planı Resmi Gazete’ye göndermedi. Şu anda bölgede emirname yürürlüktedir, o bölgenin Girne gibi olmaması için mücadele devam etmekte, davalar devam etmektedir. İki yılı geçti, plan yürürlüğe girmedi.

 

“Yeni hazırlanan planın UBP kurultayı öncesinde onaylanacağı bilgisi var”

Daha da kötüsü, bize son gelen bilgi, Birleşik Kurul’un onayladığı, yürürlüğe girmeye hazır olan plan üzerinde Müteahhitler Birliği’nin aylık maaş ödediği “uzmanlar” çalışıyor, planı yeniden hazırlıyor. Yeni hazırlanan planın UBP Kurultayı öncesinde Birleşik Kurula gönderileceği ve onaylanacağı bilgisi var. Bu konuyla ilgili hukuksal mücadelemizi de vermeye devam edeceğiz. Derdimiz bölgelerin planlı bir şekilde gelişmesi, Girne gibi olmaması ve o bölgenin kaybedilmemesidir.

yd-destek-gorseli-235.jpg

Bu haber toplam 3405 defa okunmuştur