1. YAZARLAR

  2. Erdinç Gündüz

  3. Petrol – Reklam
Erdinç Gündüz

Erdinç Gündüz

Petrol – Reklam

A+A-

                                                          

Çok sayıda Rum, Kuzey Kıbrıs’da, sadece benzin dahil,  başka bazı şeylerin Güney’den daha ucuz olduğunun pek farkında bile değildi.  Farkında olanlar için önemli olan,  ihtiyaçları için  ceplerinden çıkan paranın ne kadar olduğuydu.

Fiyat farkıı, önce kulaktan kulağa dolaştı Güney’de. Gün geçtikçe çoğaldı Kuzey’e geçişler. Alışverişler arttıkça arttı.  Yiyecek içeçeceklerde de, ilaçlarda da... Ama özellikle benzin’de.

Sonra ansızın, KC Hükümeti çoook ciddi  (!!!) önlemler (!!!)  almaya karar verdi.  “Yasak.....” dedi. Ve ‘Yasak’ı da avazının çıktığı kadar bağırarak ve gururlanarak açıkladı.  İşte o andan itibaren ne olduysa oldu. Muhalefet de ayaklandı muhalif gazeteler de. Ama daha önemli birşey oldu. ‘Reklam’.... Hem de pahası biçilmez bir reklam...

Hükümet Reklamıyla, duymayanlar da duydu... İlgilenmeyenler ilgilendi... Şimdiye kadar Kuzey’e geçmemiş olanlar bile sınır kapılarına doluştu...

***

“Milyonlar harcasak böyle reklam yapamazdık...” dedim bir Rum arkadaşa. Gülmeye başladı, “Haklısın” dedi...

“Bu nasıl mantıksız bir tepkiydi ?” dedim.... “Manyakça...” diye cevap verdi...

“Depodaki petrol Türk mü, Rum mu ? Depolara konan benzini nasıl kontrol edecekler ki ?” diye sordum... Gene güldü. “Nerden bileyim ki ben ? Belki Türk benzin kırmızıdır, Rum benzin ise mavi...” diye cevap verdi...

“Bir bu eksikti... Şimdi benzinin de ‘Türkü-Rumu’ var memlekette !!!.... “

“Neyse ki biraz yumuşadılar galiba...” dedim.... “Kimin fikri iseydi bravo kendine...” dedi...

“Bizde de olur bazen böyle saçma sapan kararlar. Kızarız, sövüp sayarız...” dedim... “Daha neler neler olur Güney’de ama sizin haberiniz olmaz, sizi ilgilendirmediği için...” dedi...Ve ekledi:

“Be Gunduz... Sen birşeyi unuttun galiba ? Bee.... Siz de biz de Kıbrıslıyız beee...Birbirimizden farkımız yok  ki....”

Sustum kaldım... Haklıydı... Doğruydu... Biz Kıbrıslıydık... Rum’uyla, Türk’üyle... Günahlarımızla, sevaplarımızla, tepkilerimizle, sevinçlerimizle... O kadar çok benzerliklerimiz vardı ki.....


Trafik Anarşisi

Ülkemizde malesef trafik de bir çılgınlığa dönüşmüş durumda. Yola çıkmak artık bir ‘cesaret işi’ne dönüştü. Her an kelle koltuktasınız.  Bırakın şehirlerarası yolları, şehir içinde bile.

***

Bir zamanlar ‘Trafik Kuralları’ (!) diye birşeyler vardı. Herkes pür bu kurallara uymaya çalışır, uymayanları da uyarırdı. Şimdilerde ? Ne kural kaldı ne de kuralcık... Bırakın Seyrüsefer Belgesiz, sürüş ehliyetsiz,  hatta sigortasız arabaları ve kullananları. Bunlar bir yana, trafik ışıklarına uymayanlar mı istersiniz ? Sol yanınızdan hızla geçip giden araba, motorsikletler mi istersiniz ?  Trafiğin en yoğun olduğu saatlerde, elinde telefonla sohbet edenler mi istersiniz ? Hiç durmaksızın yan yollardan ana yola dalanlar mı istersiniz ?   Tek yol gidenler mi istersiniz ? Arabasını gelişigüzel park edenler mi istersiniz ? Ve daha neler neler....

***

Kuralların geçerli olduğu saygı duyulduğu bir ülkeydi bir zamanlar bu ülke. İstanbula, Ankara’ya, İzmir’e, Adana’ya yaptığımız seyahatlerde, trafiğin içine düştüğümüzde şaşırıp kalırdık. Bir gün buraların daha beter olacağını hayal bile etmezdik. Ama bunu da becerdik sonunda. Trafik anarşisini de ithal ettik başarıyla (!)...

***

Trafik kazası haberi olmayan gün artık kalmadı gibi. Daha da acısı, yaralanma ve hatta ölüm haberleri de bol bol.  

“Ülkede herşey düzgün gidiyor da  sadece trafik mi berbat ?” diye bir soru sormayın ne olur ? Bu, yaraya tuz basmak gibi birşey çünkü...


Sokak Ağzı

“Aha size devasa bir cami...  En ihtişamlısından. Sıkça gitmeye başlayın ve  geleceğinizle ilgili bol bol dua edin. Allah’tan umut kesilmez... Dualar işe yarar belki...” (Yaşar Kapka)

***

“Benli Başkan... Çok merak ediyorum, nasıl çözeceksiniz Gönyeli bölgenizde arabaların park sorununu ? Kaldırımlarınız, bisiklet yollarınız park edilmiş arabalarla dolu.” (Nesrin-Gönyeli)

***

“Başbakan Tufan Erhürman da şaşkın bence. Hiçbir şeyin dışarıdan görüldüğü gibi olmadığını o da farketti koltuğa oturunca. Seçim süresince verdiği vaadlerin altında ezilmez umarım. (Mustafa K.Yaşar-Lefkoşa)

***

“Rum gardaccıglarımıza yardımcı olmag için, en eyisi, biz benzine zam yapalım.  Böylece bu dadsızlığı da önlemiş oluruk. Yeter ki onlar üzülmesin.” (Müsteyde)

***

“Koskoca TC Başkanı’nın sadece 6 milyon 347 bin TL’si varmış. Milyonlar dolar bile değil.  Amma beceriksiz Başkan ha !!!!! Bir de bizimkileri duysa şaşar kalır herhalde.” (Volkan Çavuşoğlu)

***

“Herşeye tekrar en baştan başlıyoruz. Dile kolay, tam 50 yıldır çözüm arıyoruz.  BM’den 7 Genel Sekreter, 22 de temsilciyi yedik. Ama biz hala burdayız. İnadımız inat.” (Doğan C.Kırdağ)

Bu yazı toplam 2737 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar