Nasıl ki cep telefonunu şarja takıyoruz…

Nasıl ki laptopun pili dolsun diye elektriğe bağlıyoruz…
Günün birinde otomobillerimizi de elektrik prizine takacağız.
Aküsü dolsun diye değil…
Yakıt niyetine!..
**
Sadece otomobiller değil.
Karadaki bütün vasıtalar elektrikle şarj olacak.
Otobüsler, minibüsler, taksiler…
Kamyonlar, tırlar, traktörler, dozerler…
Bizde yok ama trenler de…
Denizde giden vapurlar, küçük tekneler, tankerler…
Ve hava taşıtları, yani uçaklar…
Onlar da ‘cereyan enerjisi’yle yürüyecek, yüzecek, uçacaklar.
**
Dünyada elektrikli otomobil rüyası yeni değil.
Uzun yıllardır bu konuda denemeler, yatırımlar yapılıyor.
Ancak elektrikli vasıtaların yaygın kullanımı bir türlü gerçekleşemedi.
Petrolle çalışan araçların motor güçlerinin daha avantajlı olması, elektrik tedarikinin uzun sürmesi gibi nedenlerle elektro-otomobil çağına tam anlamıyla geçilemedi.
Ancak bundan sonrası için durum farklı görünüyor.
**
Otomotiv sektörü ‘elektrikli araçlar’a ciddi yatırımlar yapıyor.
Zira dünyaya yön veren önemli merkezler ‘elektrikli ulaşım araçları’ konusunda önemli kararlar almaya başladı.
Avrupa Birliği Komisyonu bunlardan biri…
Hırvatistan’ın katılımıyla üye ülke sayısı 28’e çıkan AB, ulaşımda elektriğin yaygın şekilde kullanılması için düğmeye bastı.
Alınan kararlar çerçevesinde AB üyesi ülkeler elektrikli ulaşım konusunda adımlar atmaya başladı.
AB gerek üretime dönük yatırımlar, gerekse kullanıcı alışkanlıklarına dönük teşvikler için kesenin ağzını açtı.
Hem fonlarla, hem de çeşitli teşvik sistemleriyle ulaşım sektöründe elektriği ‘bir numara’ yapma hedefi konuldu.
**
Ulaşımda neden elektrik öne çıkarılmak isteniyor?
Petrolün suyu mu çıktı?
Petrolün suyu çıkmadı belki, ama büyük çoğunluğu petrol kaynaklarından uzak bir coğrafyada yaşayan Avrupalılar açısından petrolden uzaklaşma, ona bağımlılığı azaltma hedefini anlamak zor değil.
Petrol ve doğal gaz bağımlılığı AB üyesi ülkelerin uykularını kaçırıyor. Birkaç yıl önce Rusya ile yaşanan sıkıntı nedeniyle kış ortasında doğal gazsız günler yaşanması gibi örnekler var.
Dolayısıyla AB üyeleri alternatif enerji kaynakları arıyor.
Bir yandan rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir, çevre dostu sistemler geliştiriliyor, diğer yandan ulaşımda petrolün pabucunu dama atacak yoğun araştırmalar, girişimler yapılıyor.
(DEVAM EDECEK)