Petrolsüz otomobil alır mısınız? (2)
AB üyesi ülkeler elektrikli ulaşım araçları konusunda yalnız değil.
Hatta otomotiv alanında dünya devlerini barındıran, teknoloji denilince ilk akla gelen ülke olan Japonya bu alanda da öncülük yapıyor.
AB’nin aldığı kararlarda Japonya deneyiminden de yararlanılıyor, elektrikli ulaşım araçları alanında çalışan diğer ülkelerden de…
Avrupa’da henüz ‘emekleme’ aşamasında bulunuluyor, ama bazı ülkeler önlerine ciddi hedefler koymuş durumda.
Estonya e-araba uygulamasında en önde gidiyor. İrlanda’nın önemli yatırımları var. Ama Avrupa bu konuda henüz işin başında…
**
AB genelinde bir günde petrole harcanan para miktarı 1 milyar Euro’nun üzerinde…
Bunu TL cinsine çevirince yaklaşık 2.7 milyar TL’ye (eski deyişle 2.7 katrilyon) denk düşüyor.
KKTC’nin 2012 toplam bütçesinin 3.16 milyar TL olduğunu dikkate alırsak, AB üyesi 28 ülkede bir günde neredeyse bizim bir yıllık bütçemiz kadar para petrole harcanıyor!
Haliyle hem üye devletler, hem de AB yurttaşları enerjiye ödedikleri paranın azalmasını istiyor.
**
AB Komisyonu’nca Brüksel’de düzenlenen bir panelde söylenenler ‘elektrikli ulaşım’ konusundaki en büyük motivasyonun işin ekonomik yönü olduğu anlaşılıyor.
Özellikle de tüketicileri, yani yurttaşları petrollü arabadan indirip elektrikli arabaya bindirmek kolay olmayacak.
“Avrupa Geleceğe Ulaşımda Temiz Enerji İle İlerliyor” adlı konferansta konuşmacılardan biri “Biz ne söylersek söyleyelim, önemli olan müşterilerin ne yapacağıdır” diyerek meselenin kamuoyu tarafından algılanmasının önemi üzerinde durdu.
**
Kuşkusuz işin ekonomik tarafı en önemli rolü oynayacak. Mesela e-car (elektonik araba) konusunda önemli adımlar atan İrlanda’da yapılan kıyaslamaya göre benzinle çalışan bir araba kilometre başına 10.78 Euro-cent, mazotlu araba ise 5.65 Euro-cent’lik yakıt tüketirken e-arabanın kilometre başına maliyeti sadece 1.20 cent’e düşüyor.
İrlanda’da e-araba kullanımını teşvik etmek için uygun yerlerde ‘şarj istasyonları’ oluşturulmuş ve en azından şimdilik şarjdan ücret alınmıyor.
Kullanıcı açısından sıkıcı olan taraf, arabanın şarj süresi… ‘Hızlı şarj’ denilen gün-içi dolumlar 20-25 dakika sürüyor. Az bir zaman değil!
Dahası, arabalar geceleri de 8 saat boyunca şarj edilmek durumunda…
Diğer yandan devlet elektrikli otomobillerden KDV almayarak, seyrüseferi ucuz tutarak tüketiciyi teşvik ediyor. Dahası, elektrikli arabalarda sigorta ücretleri de daha ucuz tutuluyor.
**
Mali boyutunun ve petrol bağımlılığından kurtulma hedefinin yanı sıra ulaşım araçlarında elektriğin yaygınlaştırılmak istemesinin başka gerekçeleri de var.
En başta da çevre…
Her ne kadar eksiye oranla araç yakıtları daha çevre-uyumlu hale gelmişse de, petrol ürünlerinin çıkardığı karbondioksit havayı kirletmeye devam ediyor.
‘Temiz enerji’, ‘yenilenebilir enerji’ gibi kavramlar giderek Batılıları daha fazla cezbediyor.
**
Peki ama Batı daha ucuz, daha sağlıklı, daha çevreci yakıtlara yönelirken, dünyada paylaşım savaşlarının en temel sebebi olan yeraltındaki doğaz gaz ve petrolün önemi azalacak mı?
Daha da ileri gidersek, dünyada artık petrol savaşları çıkmayacak mı?
Jeopolitik ve jeostratejik hesaplar alt üst mü olacak?
Şimdilik bu sorulara olumlu yanıt vermek fazlasıyla iyimserlik olur, ama insanoğlu giderek yok olan dünyayı paylaşarak daha da süratle tüketmek yerine biraz daha korumak için çalıştığı sürece barış düşüncesi de daha fazla alıcı bulacak.
Sahi, gün gele siz de petrolsüz, elektrikli bir otomobil alır mısınız?