1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. “Petros Yalluris’in Leymosun’dan Maraş’a, İtalya’ya, İsviçre’ye, Avustralya’ya uzanan hayatı...” (2)
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

“Petros Yalluris’in Leymosun’dan Maraş’a, İtalya’ya, İsviçre’ye, Avustralya’ya uzanan hayatı...” (2)

A+A-

“Tales of Cyprus” yani “Kıbrıs’tan Hikayeler” başlıklı sayfayı yaratan, Avustralya’dan çok değerli arkadaşımız, akademisyen, grafik sanatçısı ve araştırmacı yazar Konstantinos Emmanuelle’in kaleme aldığı Petros Yalluris’in Leymosun’dan Maraş’a, İtalya’ya, İsviçre’ye ve Avustralya’ya uzanan hayat hikayesini okurlarımız için Türkçeleştirdik. Konstantinos Emmanuelle’in yazısı özetle ve devamla şöyle:

***  Esir kampından kaçtıktan sonra Petros ile diğer Kıbrıslı kaçaklar, saklanmaya başlamışlardı. Üniformalarının üstünden giyecekleri bazı ceket ve giysiler çalmışlardı, tanınmasınlar diye. Bir şekilde Kuzey İtalya üzerinden İsviçre’ye geçmeyi başarmışlardı. Tassos, “Tam olarak İsviçre’ye kaçmayı nasıl başardıklarını bilmiyoruz” diyor. “Onca yolu yürüdüler miydi yoksa trenlerde saklanarak mı gitmişlerdi? Bunu bilmiyoruz. Babam henüz hayattayken sormalıydık bu soruları ona... Ancak bildiğimiz şey İsviçre’ye gittiklerinde bazı yerli insanların onlara yiyecek verdikleri, banyo yapıp kafalarını traş ettikleri, böylece bitlerden kurtulduklarıdır... Sonra da babam bir İsviçreli aileyle ahbap olmuştu, bu ailenin bir oteli vardı ve bu otelde bir süre kalacaktı babam...”

***  1946’da askerden azad edildikten sonra Petros Yalluris, sevdiği yurdu Kıbrıs’a, kenti Maraş’a geri dönecekti. Ertesi sene, aynı mahalleden Gadina Anastasi adlı kızla evlenmek isteyecekti. Gadina’yı aynı mahalleden, çocukluğundan beridir tanıyordu.

***  Gadina Anastasiu 2 Ocak 1925 tarihinde Mağusa kazasına bağlı Komikebir köyünde dünyaya gelmişti. Aastasios ve Thekla (Theklu)’nun kızıydı – kardeşçikleri de Andreas, Savvas, Pavlos ve Persefone idi. Gadina’nın babası Anastasios polisti ve mükemmel biçimde Rumca, Türkçe ve birazcık da İngilizce konuşuyordu.

***  Gadina henüz bir-iki yaşlarındayken ailesi Komikebir’den Maraş’a taşınmışlardı... Petros Yalluris’le aynı mahallede yaşıyorlardı. Tassos, “Annem ve babam henüz küçük yaşlardan beri birbirlerini tanırlardı” diye anlatıyor. “Annem babamdan dört yaş daha küçüktü... Aslında annemin kardeşi Pavlos yani dayımız, babamın en iyi arkadaşı idi...”

***  Stella ise, “Annem ancak ilkokul dördüncü sınıfa kadar devam edebilmişti” diye anlatıyor. “Ondan sonra okuldan ayrılmış ve terzi yanına mesleği öğrenmeye gönderilmişti...” Petros ve Gadina, 29 Aralık 1947’de evleneceklerdi... Stella, “Ailemizde anlatılan gülünç bir anekdot vardır” diyor... “Babam onunla evlenmezse annem koca bir şişe konyağı içip ölmekle tehdit etmiş kendisini! Bu doğru mudur, bilmiyorum ancak bildiğim tek şey, annemin babamdan çok hoşlandığı ve onunla evlenmek istediğiydi. Annesi Thekla da ona “Baksana, zavallı bir şey bu. Bakım ister. Bir deri bir kemik kalmış” diyordu. Her neyse, bize anlatılanlar böyle” diyor.

***  1948 yılında Petros ve Gadina ilk kızları Avyi’nin doğumuyla mutlu olmuşlar. Ne yazık ki Avyi aniden altı aylıkken vefat etmiş, beşik ölümü dedikleri şeydi bu belki de... Sonra 28 Ekim 1949’da oğlucukları Tassos (Anastasios) dünyaya gelmiş. Petros ve Gadina, Maraş’ta ufak bir bakkal-manav dükkanı açmışlar ancak elde ettikleri kazançla geçinemiyorlarmış. “İnsanlar çok fakirdi ve o günlerde ekonomik zorluklarla boğuşmaktaydılar” diye anlatıyor Tassos, “özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrasında... Ahali birbirini çok iyi tanıdığı için bakkaliyeden birşeyler almaya geldiklerinde annemle babam onlara ekstradan birşeyler veriyorlarmış, ailelerini yedirebilmeleri için. Ne yazık ki bu cömertlikleri nihayetinde işyerlerini kapatmalarına yol açmış...”

***  Petros’un ailesini geçindirme fırsatı bulunmadığından 1950 yılında arkadaşı Pavlos Anastasiu (Gadina’nın erkek kardeşi) ile birlikte Avustralya’ya göç etme kararı almış. Savaş sonrasının pek çok diğer Kıbrıslı göçmeni gibi onlar da önce iş ve kalacak bir yer bulmayı, sonra da aile bireylerini yanlarına aldırmayı planlıyorlarmış. Petros ve Pavlos, Melburn’a 10 Mayıs 1950’de Himalaya adlı lüks gemiyle varmışlar. Petros derhal makinist olarak Devlet Elektrik Komisyonu’nda iş bulmuş, hem deneyim kazanıyormuş, hem de para kazanıyormuş. Brunswick’te küçük bir oda kiralayabilmiş, sonra da eşinin ve oğlunun kendisine katılması için gerekli düzenlemeleri yapmış. Gadina ve Tassos, Ekim 1950’de Petros’un abisi Andreas’la birlikte Melburn’a varmışlar.

***  22 Kasım 1951 tarihinde ise Petros ve Gadina’nın ikinci evlatçıkları Stella (Stilyani) dünyaya gelmiş. Ancak 1952 yılı başlarında Yalluris ailesi maddi zorluklarla başetmeye çalışıyormuş... Tassos, “Elektrik Komisyonu SEC’te bir makinist olarak çalışan babam, haftada 11 lira kazanıyordu. Bir ev kiralamak haftada beş liraydı, bu da altı lirayla bir hafta geçinmek zorunda oldukları anlamına geliyordu” diyor.

***  Ailesini geçindirmek üzere ekstradan para kazanmak düşüncesiyle Petros, evde araba tamir etmeye başlamıştı. Sonra da önüne Brunswick’te, Viktorya Sokağı’nda bir garaj ve atölye alma fırsatı çıkmıştı. Bu, Avustralya’daki ilk iş girişimi idi. Kaynı Pavlos da makinistti ve onunla birlikte çalışıyorlardı. Nihayetinde Petros, bruswick’te Lyle Sokağı’nda bir evin depozidosunu yatıracak kadar para biriktirebilmişti. 1955 yılı sonlarında Petros ve Gadina, Lyle Sokağı’ndaki evlerini satarak Brunswick varoşlarında bir “milk bar” ve bu kafeye bitişik bir ev satın alabilmişlerdi.

***  “Haftada yedi gün çalışmak gerektiren karışık bir işti bu” diye anlatıyor Stella. “Annem orada iki yıl çalıştı. O günlerde Brunswick’te yaşamak güzeldi. Hatırlarım da okuldan yürüyerek gelirdik eve, otobüse binmezdik, üç sentimizi (otobüs parası) bir kenara koyup çips alırdık. O günlerde kavrılmış balık bir şilin idi ve o günlerde fish-and-chips (“balık ve patates”) gazete kağıdına sarılı vaziyette satılırdı...”

***  Brunswick’teki “milk bar” ve evlerini satan Petros ve gadina, Glenroy’da bir ev almışlar ve o evde 1958’e kadar kalmışlardı. “Annemle babam ilerici insanlardı” diyor Tassos gururla. “Moonee Ponds varoşlarında bir milk bar satın almaya karar vermişlerdi. Bu bildikleri bir işti. Sonra da ben on yaşımdayken 1959 yılında Moonee Ponds’a yerleştik. Annem hep milk barlarda çalışııyor, babam da Brunswick’teki makinist garajında işini bitirince gelip ona yardım ediyordu...”

***  1963 yılında Petros ve Gadina, Melburn’daki işyerlerini satıp güneybatı Viktorya’daki Lorne şehrinde “Great Ocean Road”a aileyi taşıma kararı almışlardı. Bir benzin istasyonu satın almışlardı, istasyonda bir bakkal dükkanı ve bir de makinist garajı vardı... Erskine Nehri yakınındaydılar ki burada çeşitli karavan parkları vardı, tatilcilerle çevriliydiler.

***  “O günlerde Lorne daha çok bir balıkçı köyüydü ve popüler bir tatil yeriydi” diyor Stella. “Babam benzin istasyonu ile makinist garajında çalışıyordu, annem de bakkal dükkanındaydı. Evimiz de dükkanın arkasındaydı. Hatırlarım da belli bir müşteri vardı, bir ekmek almaya gelirdi. Ancak babam ona çeşitli yiyecekler verirdi, ekstradan da para almazdı, ailesini geçindirsin diye ona yardım ederdi. Yerli çiftçilere özellikle kibar davranırdı babam, kuraklıktan ya da arazi yangınlarından etkilenen çiftçilere... Annem ve babam her zaman cömertti ve iyi kalpli insanlardı...”

***  Yalluris ailesi, 18 ay boyunca Lorne’da yaşadı. 1966 yılında Melburn’a geri dönüp Glenroy’a yerleştiler. Lorne’daki iş girişimi ardından Petros Northcote’ta bir başka benzin istasyonu satın alabilmişti. Tassos babasının yanında çıraklık yaparak işi öğreniyor, aynı zamanda Richmond Teknik Okulu ve Melburn Kraliyet Teknoloji Enstitüsü’nde makine mühendisliğine dair kursları takip ediyordu.

***  1974’te Kıbrıs’taki Türk işgali ardından Petros ve Gadina, bölünmüş adadaki yurttaşlarına yardım için harekete geçtiler. Günlerce ve gecelerce, giysi, eşya, gıda paketleri hazırlayıp Kıbrıs’taki göçmenlere gönderdiler, Avustralya’ya kaçan pek çok göçmen ailesine yardım etmeye çalıştılar.

***  1979 yılında Petros, Melburn ve Viktorya Kıbrıs Toplumu başkan yardımcılığına seçildi. 1991 yılında da başkanlığa seçilecekti. Gadina ise Kıbrıs Kulübü Hanımlar Bölümü’ne katılmıştı. Birlikte Kıbrıslırum göçmenler için başarılı kampanyalar yürüttüler... 1984 yılında Petros’un sağlığı bozulunca, benzin istasyonundaki işinden emekliye ayrılmak durumunda kalacaktı. Ancak boş oturamazdı, bu yüzden Melburn ve Viktorya’daki Kıbrıs toplumunda ve Kıbrıs Kulübü’nde aktivitelere daha çok katılmaya başladı. 1984 ile 1987 yılları arasında Kıbrıslı göçmenlerin sosyal ve eğlence ihtiyaçlarını gidermek için çeşitli hizmetler vermek üzere misyon üstlenecekti.

***  1986 yılında Petros, Melburn ve Viktorya Yaşlı Yurttaşlar Yunan Kulübü Derneği’ni kurup başkanı oldu. 1990’larda bu kulübün 15 bin üyesi vardı. 1987 yılında Melburn ve Viktorya’da Yaşlı Yurttaşlar Kıbrıs Kulübü’nü kurdu ve başkanı seçildi. Viktorya’da yaşlanmakta olan Yunan ve Kıbrıslı diasporadan insanların sosyal, ekonomik ve toplumsal ihtiyaçları için yorulmadan kampanyalar yürüten bir lider olarak isim yaptı.

***  Petros Yalluris, 2014 yılının Mart ayında vefat etti – on ay önce de eşi Gadina’yı kaybetmişti. Vefat ettiğinde 93 yaşında idi. Petros’un Viktorya’daki Yunan ve Kıbrıslı topluma katkıları çok boyutluydu – en azından bunu söyleyebiliriz.

***  1998 yılının Ocak ayında Avustralya Hükümeti, Avustralya’daki Yunan ve Kıbrıs toplumlarının yaşlı üyelerine yaptığı katkılar, onların hayatlarını iyileşçtirme çabaları nedeniyle onu “Avustralya Madalyası” ile ödüllendirdi. 2007 yılında da Avustralya Helen Ticaret ve Sanayi Odası’nın “Mükemmeliyet Ödülü” ona verildi. 1984 yılında kurduğu Yaşlılar Kulübü Federasyonu’nun 114 kulübü ve Melburn ile Viktorya’da halen 22 bin üyesi bulunmaktadır.

***  “Tales of Cyprus”ta (“Kıbrıs’tan Hikayeler”) anne-babalarının hayatını belgelememe izin verdikleri için Tassos Yalluris ile Stella Tiligadis’e çok teşekkür ediyorum...

gadina-yalluris-evlatciklariyla-hayvanat-bahcesinde.jpg

Gadina Yalluris, evlatçıklarıyla hayvanat bahçesinde...

petros-yalluris-ortada-isvicreli-cocuklarla-savas-sonrasi-1945-46da-isvicrede.jpg

Petros Yalluris ortada, İsviçreli çocuklarla, savaş sonrası, 1945-46'da İsviçre'de...

(Sayfadaki tüm fotoğraflar TALES OF CYPRUS’tan alınmıştır).

(TALES OF CYPRUS’ta (“Kıbrıs’tan Hikayeler”) Konstantinos Emmanuelle’in yazısını özetle derleyip Türkçeleştiren: Sevgül Uludağ/YENİDÜZEN).

Bu yazı toplam 872 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar