1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. Pile Yolunda Doğrular ve Yanlışlar
Ünal Fındık

Ünal Fındık

Pile Yolunda Doğrular ve Yanlışlar

A+A-

Geçen hafta Pile-Arçoz yol inşaatı sırasında yaşanan provakasyon ne Pile halkına, ne de Kıbrıs Türk halkına bir şey kazandırmadı.

Aksine BM Güvenlik Konseyi konu ile ilgili yaptığı açıklamada Kıbrıs Türk tarafını saldırganlıkla ve uluslararası hukuka göre suç işlemekle itham etti.

Pile-Arçoz yolu uzun zamandır gündemde olan ama bir türlü yaşama geçirilemeyen bir yoldur. Yol Pile’de yaşayan Türklerin kuzeye geçişlerinin kolaylaştırılması için gündeme getirildi.

Ancak ara bölgeden de geçmesi gerektiği için yol konusunda tüm tarafların uzlaşması gerekiyordu. Bu başarılamadı.

Bunun üzerine Türk tarafı ansızın, kimsenin haberi olmadan yol inşaatını başlattı. Ara bölge sınırına geldiği zaman BMBG izinsiz yol inşaatını engellemek için yol güzergahına dikenli tel çekti, askerlerini ve araçlarını da bu telin gerisine sıraladı.

TV’lerde ve sosyal medyada yayınlanan videolarda gördüğümüz kadarıyla o anda orada bulunan asker, polis ve kim oldukları bilinmeyen sivil kişiler Barış Gücü askerlerine saldırdı, dikenli tel ve araçlarını da dozerlerle yol güzergahından uzaklaştırdı. BMGK bunun uluslararası hukuka göre suç olduğunu vurguladı.

Burada bir noktanın altını çizmek istiyorum. Bu yol Pilelilerin kuzeye sıkıntısız ve saatlerce beklemeden ulaşma sorunu çözebilecek bir yoldu. Bunun için BM ve elbette adada birlikte yaşamak durumunda olduğumuz Rumlarla ve İngiliz üs bölgesi olduğu için İngiliz yetkililerle de görüşerek, alternatifleri çoğaltarak en uygun çözümü gerçekleştirebilirdik.

Niyet üzüm emek olsaydı bu olurdu. Ama niyet üzüm yemek değil de bağcı dövmek olduğu için haklıyken haksız duruma düştük.

***

Gelelim bu konuda söylenen doğrulara ve yanlışlara.

Bu yol Pile’de yaşayan Türklerin kuzeye sorunsuz ve sıkıntısız ulaşabilmesi için gereklidir. Bu doğru ve haklı bir istemdir.

Ama bu haklı istemi kaba kuvvetle elde etmeye çalışmakla bir çuval inciri berbat ettik. Bu yanlış, hem de çok yanlış bir adımdı. Bu adımı atanlar ve atılmasına karar verenler aslında hakkını korumaya çalıştıklarını iddia ettikleri Pileli Türklerin huzurunu bozmaktan başka bir şey yapmadılar.      

Resmi ağızlar ısrarla şunu söylüyorlar “BM ara bölgede Rumlara izin verdi ama bize vermedi”. Bu söylem de doğru değildir.

Bölgeyi bilmeyen, tanımayanlar işin doğrusunu elbette bilemez. Ama Pile’de doğup büyüyen biri olarak ben hem bölgeyi tanırım, hem de geçmişte yaşananları bilirim.

Daha 1980’li yılların başında Pile Spor Kulübü başkanı olarak ekibimle birlikte Pile köyünde tespit ettiğimiz bir “Hali Arazi” üzerine kulüp binası inşa etme kararı aldık.

Bu kararı yaşama geçirmek için önce İngiliz üsler bölgesinde sökülmesine karar verilen bir kampın kulüp binası olarak kullanılan barakanın bize verilmesini talep ettik.

Bu barakayı sökerek köyümüzde tespit ettiğimiz alana kurmaya başladık. Aynı gün BMBG askerleri yanımıza geldi ve izin almadığımız için inşaatı durdurmamız gerektiğini bildirdi.

Biz kaba kuvvete başvurmadan, BG ile müzakere etmeye başladık. Uzun uğraşlar sonunda gerekli izni aldık ve binamızı inşa ettik.

Yıllar sonra köyde kalan arkadaşlarımın çabalarıyla bu baraka sökülerek yerine çok daha güzel bir bina inşa edildi. Dahası Pile’nin kuzey tarafında yine bir başka hali araziye çok güzel bir çim saha inşa edildi.

Anlaşılan bizim resmi kurumlarımız bunlardan habersizdir. Ya da bilerek bu konuları gündeme getirmiyor.

Pile’de ara bölge neresidir?

Anladığım kadarıyla bu konu da tam olarak uzlaşılmış sınırlar yoktur. Benim o dönem bildiğim Pile köyünün yerleşim sınırları, yani evlerin olduğu tüm bütün bölge ara bölge idi.

Ayrıca KKTC Güvenlik Kuvvetlerine bağlı birliğin bulunduğu Pile tepesinden, Barış Kuvvetlerinin kontrolündeki Turilli tepesine kadar olan bölge ile güneyde Rum milli muhafız ordusunun bulunduğu tepe arasında kalan bölge BMBG kontrolündedir.

Pile toprakları Larnaka sahiline kadar gider. Ama 2003’te kapılar açılmadan önce köyün güneyinde evlerin bittiği noktada Rum polis kontrol noktası vardı. Yani evlerin bittiği noktadan sonrası ara bölge değildi.

Dolayısıyla Larnaka-Ayia Napa yolu ara bölgeden geçti, ya da Pile’de inşa edilen Ucland Cyprus Üniversitesi ara bölgeye yapıldı iddiaları doğru değildir.

Pile ara bölgede Türklerle, Rumların 1974 öncesi olduğu gibi karma yaşadığı tek köydür. Bu insanlar 1974 sonrasında burada tam 49 yıldır birlikte yaşıyorlar.

Evet zaman zaman bazı sıkıntılar yaşandı, yaşanır. Ama genel olarak hem Türkler, hem de Rumlar yerlerini terk etmedikleri için memnundurlar.

Bu insanlar huzur ve barış istiyorlar. Bugün artık hem Rumlar, hem de Türkler güneye giderken herhangi bir kontrol noktasından geçmezler.

Ama kuzeye geçerken tam 49 yıldır Beyarmudu girişindeki barikattan kontrol edilerek geçmek zorundadırlar. Özellikle son birkaç yıldır bu kapı yetersiz kaldığı için geçişlerde çok zaman harcarlar.

Ayrıca kuzeyden satın aldıkları inşaat malzemesi, beyaz eşya vb. malzemeler için hem Beyarmudu kapısındaki gümrük memurlarına, hem de İngiliz SBA polisine meram anlatmak durumunda kalıyorlar.

Pile spor kulübü kısa bir dönem hariç maçlarını hala köyünden uzakta oynamaktadır.

Beyarmudu köyünde askerin kontrolünde bir kapı daha var. Bu kapıyı asker kullanır. Ama Beyarmudu köyünde sınırın öte yanında yaşayan ve işyeri olan, bu işyerlerinde çalışanlar dahil herkes bu kapıdan geçebiliyor.

Pile’de yaşayan 500 civarında Pileli Türk de rahatlıkla bu kapıyı hiçbir zorluk yaşamadan kullanabilir.

Ben bu alternatifin de masaya konarak hem asker, hem BM, hem de İngiliz üs bölgesinden geçeceği için üs yetkilileriyle görüşülerek bir sonuca ulaştırılmasının daha akılcı olacağını düşünüyorum.

Kaba kuvvetle sorun çözülmez, aksine bölgede huzur bozulur ve bu bölgede yaşayan tüm insanlar bundan zararlı çıkar.

Bilmem anlatabildim mi?

Bu yazı toplam 2105 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar