1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. Pişmiş aşa su katmak!
Pişmiş aşa su katmak!

Pişmiş aşa su katmak!

CTP Parti Meclisi’nin “Türkiye ile KKTC arasındaki Kıta Sahanlığını Sınırlama Anlaşması’na Hayır” kararı, Kıbrıs’ın kuzeyinden gelen itirazlara her seferinde aynı şaşkınlıkla yanıt veren Türkiye’de yine soğuk duş etkisi

A+A-

CTP Parti Meclisi’nin “Türkiye ile KKTC arasındaki Kıta Sahanlığını Sınırlama Anlaşması’na Hayır” kararı, Kıbrıs’ın kuzeyinden gelen itirazlara her seferinde aynı şaşkınlıkla yanıt veren Türkiye’de yine soğuk duş etkisi yarattı.

“Türkiye şak diye emreder, Kıbrıslı Türk tak diye uygular” anlayışı o kadar kabul görmüş, elâleme “one minute” deme hakkı o kadar sadece kendimize ait bir hakmış gibi görülmüş ki; “egemen bir ülkenin” ana muhalefet partisinin “bir dakika efendiler olmaz bu iş” demesi pişmiş aşa su katmak olarak algılanıyor.

Son ziyaretinde kendisine yöneltilen “Piri Reis nerede?” sorusuna “Ne bileyim yahu, denizci miyim ben?” dediği için denizci olmadığından artık emin olduğumuz Egemen Bey meğer KKTC İçişleri Bakanıymış.

“Nereden çıkardın bunu?” demeyin! Egemen Bey, “egemen bir ülkenin” ana muhalefet partisine “kararını gözden geçir” buyruğunu veriyorsa herhalde o “egemen ülkenin” İçişleri Bakanı falan olmalı…

Şimdi kimse kalkıp da “canım Egemen Bey dostça bir tavsiyede bulunmuş, ne var bunda alınacak” demesin. Zira “tavsiye” dediğiniz şey eşitler arasında olur.

Keşke Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkiler eşit,  tavsiyeler de gerçekten tavsiye olabilseydi…

Keşke Türkiye, egemenlik ve bağımsızlığı “Türk’ün Türk’e propagandası” olmaktan çıkartabilse ve KKTC’ye gerçekten egemen ve bağımsız bir ülke gibi davranmayı içine sindirebilseydi…

Ama öncelikle şunda bir anlaşalım: kimse kendisini kandırmasın, Türkiye-KKTC ilişkilerinde Türkiyeli bir Bakanın “kararını gözden geçir” sözü tavsiye değil düpedüz bir “talimattır!”.

Kıbrıslı Türkler bunu aşırı bir iyi niyetlilikle gerçekten tavsiye olarak görseler bile sadece sürecin işleyişi ve o bildik “tonlamalar” nedeniyle bu bir talimattır ne yazık ki…

Ne zaman Kıbrıs’ın kuzeyinden Türkiye’nin hoşuna gitmeyen bir ses çıksa, Türkiye’den derhal azarlayan, aşağılayan, “küstahlığa ve nankörlüğe(!) şaşıran” koronun kaşlar çatılıp, parmağı kızgınlıkla sallanıverir: Pişmiş aşa su katmayın!

Ekonomik paketi Ankara’da hazırlayıp Lefkoşa’ya dikte ederken de böyle, Kıbrıslı Türklerin egemenliğini hiçe sayıp kıta sahanlığı anlaşmasını “çakarken de” böyle…

Türkiye’nin ve Kıbrıs’ın kuzeyindeki “evet efendimcilerinin” kendi tezlerini kendi kendilerine yerle bir eden bu tavırları akıl alır gibi değil.

Hem KKTC’nin “egemen” olduğunu kabul etmeyenlere hain gözüyle bakacaksın, hem de her fırsatta “egemenliği” hiçe sayan ne varsa yapacaksın…

İyi de… Egemenlik canınız istediğinde  bağışlayabileceğiniz bir şey değil ki?...

CTP Parti Meclisi kararı hem Kıbrıs’ın kuzeyinde siyaset yapanlara hem de Türkiye’ye yönelik titizlikle hazırlandığı anlaşılan kapsamlı bir “karşılıklı saygıya ve eşit işbirliğine dayalı ilişki nasıl kurulur” dersidir.

CTP Parti Meclisi kararı, dikkatle okunursa adeta Kıbrıslı Türklerin “egemenlik” manifestosudur ve bu özelliğiyle de Kıbrıs’ın kuzeyindeki işbirlikçilere verilmiş gerçek bir ahlâk dersidir.

Sağda solda “egemenliğim, devletim” diye çalım satıp sonra da denizlerdeki egemenliğini bir çırpıda başka bir ülkenin “kullanımına açanlara”, üstelik bunu parlamentoyu hiçe sayarak halk iradesini sıfırlayarak yapanlara tarihi bir cevaptır.

Bu kararın dikkatle okunmasında, sindirilmesinde ve bundan böyle Kıbrıslı Türklere bir şey dayatmaya kalkışmadan önce iki kez düşünülmesinde ve Egemen Bey’in deyişiyle, Türkiye’nin Kıbrıslı Türklere olan yaklaşımını gözden geçirmesinde pek büyük yarar vardır…

Sadece Türkiye ve Kıbrıs’ın Kuzeyinde siyaset yapanların değil, Güney’deki yönetimin ve hatta AB ve BM’nin de CTP’nin bu tarihi önem taşıyan kararına kulak vermesi gerekir.

CTP, Kıbrıslı Türklerin yıllardır anlatmaya çalıştığı bir gerçeğin altını çiziyor: Lefkoşa’yı ilgilendiren kararlar, Lefkoşa’da alınmalıdır.

Başka mutfaklarda pişen aşlara beklemediğiniz biçimde su katılmasını istemiyorsanız pişirirken soracaksınız… Değil mi efendim?

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 2529 defa okunmuştur