Günlük Piyasa Bülteni
Hazine Bölümü'müzün tecrübe ve birikiminden yola çıkarak Günlük Piyasa Analizleri yapılmakta ve siz değerli yatırımcılar ile paylaşılmaktadır.
Günlük hazırlanan bültenleri otomatik almak için Ad Soyad ve e-Posta adresinizi girerek "BÜLTENE KAYIT OL" demeniz yeterli.
Güncel Piyasa ve Döviz Haberleri 17/04/2025 - Perşembe
Ticaret cephesinde ABD-Japonya sıcak teması... Para cephesinde kritik gün!- Yarı iletkenler ile ilgili tarife haberlerine paralel ABD'de önde gelen hisse senedi endeksleri dün geceyi sert bir düşüş ile tamamladı. Teknoloji hisselerinin işlem gördüğü Nasdaq endeksi %3 düşerken, en büyük 500 şirketin işlem gördüğü S&P500 endeksi ise %2,2 geriledi. ABD hükûmetinin Çin'e yönelik yeni çip ihracat kısıtlamaları, yapay zekâ sektörünün ağır sikleti Nvidia'yı sert bir şekilde etkiledi. Şirket, söz konusu düzenlemeler nedeniyle 5,5 milyar dolar zarar yazacağını açıklarken, Nvidia hisselerinde düşüş dün gece daha da derinleşerek %7 seviyesine ulaştı.
- Günün büyük bölümünde karamsar hava egemen olurken, gece geç saatlerde konuşan FED Başkanı Powell da piyasaların imdadına yetişemedi. Powell, ABD ekonomisinin ilk çeyrekte yavaşladığını söylemesi ve tarifelerin büyüme ile enflasyonu olumsuz etkileyebileceğini vurgulaması piyasalarda var olan olumsuz havayı daha da pekiştirdi. Her ne kadar Powell politika değişikliği için (faiz indirimi) daha fazla netlik gerektiğini belirtse de, piyasalar (vadeli faiz kontratları) yılın geriye kalan kısmında FED'den yaklaşık 90 baz puan faiz indirimi beklemeye devam ettiklerini görüyoruz.
- Bütün bu olup biten karmaşanın arasında, riskten kaçan yatırımcıların sığındığı altının ons fiyatı 3,340 dolar seviyesine yükselerek rekorunu bir adım daha yukarı taşıdı. Mevcut belirsizlik ortamında yönün hâlen daha yukarı olduğunu düşünürken, uzun pozisyonlarımızı da korumaya devam ettiğimizin altını çizmek isteriz. Altın, 2025 yılında şimdiye kadar yaklaşık %26 değer kazanırken, 25 kez de rekor kırdığını not edelim. Türk insanın bir numaralı yatırım aracı olan gram altın dört bin TL seviyesini aştı. Gram altın için tek yönünü mütemadiyen yukarı olduğu yönünde yorumumuzu okurlarımız hatırlayacaklardır. Altın, güvenli liman edası ile tabana yayılan bir şekilde, merkez bankalarından kurumsal ve bireysel yatırımcılara kadar geniş bir yelpazede alımlara sahne olmaya devam ederken, altın gümüş rasyosu ise altın lehine son beş yılın zirvesinde işlem görüyor. Gümüş uzun pozisyonlarımızı da korumaya devam ederken, ilave alıma 35 dolar seviyesinin geçilmesi durumunda başlayacağız.
- Yeni gün başlangıcında, pasifiğin diğer ucunda, ABD kapanışlarının aksine, daha ılıman bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Trump faktörü her ne kadar karabasan misali piyasalar üzerinde baskı unsuru oluşturmayı devam etse de, ikili ülke müzakerelerinden gelen iyimser haberler satış eğiliminin azalmasına neden olmuş. Bu bağlamda gözler ABD ile Japonya arasında başlayan ticaret görüşmeleri çevrilirken Trump’ın doğrudan Japon heyetiyle müzakereye başlaması ve görüşme sonrasında sosyal medya hesabından "önemli bir ilerleme" olarak görüşmeyi nitelendirmesi, piyasalara bu sabah adeta nefes aldırmış. Japon Yen'i dolar karşısında son yedi ayın zirvesini test etmesi ardından bu sabah değer kaybederken, gösterge endeks Tokyo borsasını da %0,8 yukarıya itmiş. ABD borsalarının da vadeli işlemlerinde %0,6 oranında yükselişler görülüyor.
- Yukarıda da değindiğimiz üzere, ABD'nin ticaret görüşmelerine başlaması, hatta Washington’un 75’ten fazla ülke ile görüşmelere açık olduğu belirtmesi, Japonya’nın ABD’ye yönelik yatırımlarını artırma vaadi, ticaret açığını kapatmak isteyen Trump yönetimi için önemli bir "kazan-kazan" zemini yaratabileceğini düşünüyoruz. Yıllardır küresel güvenli liman olma işlevi üstlenen doların son dönemde yatırımcılar için bir endişe kaynağına dönüştüğümü pekâlâ hep birlikte tecrübe ediyoruz. Şöyle ki, Ocak ortasından bu yana dolar (DXY), büyük para birimlerine karşı sepet bazında %10 değer kaybetti. Aynı dönemde ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin de yükseliyor olması, ABD’ye karşı güven erozyonu ya da daha basit bir yaklaşımla yatırımcıların sistemik risk korkusuyla hareket ederek ABD varlıklarından koşar adım uzaklaştığına işaret etti.
- ABD ekonomisinin büyüklüğü ve derin sermaye piyasaları sayesinde dolar yıllardır rezerv para olarak benzersiz bir konuma sahipken, Trump yönetiminin dengesiz maliye politikaları, büyük bütçe açıkları ve hukukî kurumlara yönelik saldırıları bu güveni aşındırmaya başladı. Yatırımcılar Amerikan tahvillerini terk etmeye devam etmesi durumunda, ABD'nin borçlanma maliyetlerinin daha da artacağı ve 36 trilyon dolar borcun kamu maliyesine daha da büyük bir darbe vuracağını düşünüyoruz. Bu da hâliyle sadece Amerikan ekonomisi için değil, birçok ülkenin dış ticaretini hâlâ dolar cinsinden yürütüyor olmasından hareketle tüm dünya için bir tür “finansal depreme” yol açabileceğinden endişe ediyoruz. Trump'ın bir iş insanı, hatta bir 'tüccar' olduğu görüşünden hareketle, doların hâlâ küresel sistemdeki liderliğini korumasının önüne geçmeyeceğini, piyasalarda var olan satış baskısının ise bir noktada yerini sakinleşme eğilimine terk edeceğini düşünüyoruz. Aksi takdirde, bugüne kadar bir avantaj olan dolar hakimiyeti, ABD'nin en büyük kırılganlığına dönüşebilir.
- Dönelim Türk mali piyasalarına. Dün TÜİK Mart ayı konut satış istatistiklerini yayımladı. Buna göre konut satışları Mart ayında geçen yılın aynı dönemine göre %5,1 oranında artış kaydederek yaklaşık 111bin oldu. Yılın ilk iki ayında da benzer oranda artışlar olduğu düşünülürse, ilk çeyreğin genelinde egemen olan olumlu performansı kredi koşullarının elverişli olmasına bağlıyoruz. Lâkin, Mart ayının son haftalarında Türkiye'de siyasi iklimin değişmesi ve küresel arenada yaşanan tarife savaşlarının getirdiği belirsizlik ile konut satışlarının yakaladığı olumlu rüzgârı devam ettiremeyeceğini de düşünüyoruz. Bir süredir, dezenflasyon süreci ve buna bağlı faiz indirimlerinin getireceği iyimserlik ile konut yatırımını, hatta borsada ilintili hisselerin de alımını savunuyorduk. Bu görüşümüz artık geçerliliğini yitirmiş durumda. Neden mi? Dün on yıllık Türkiye gösterge devlet tahvili faizi 2010 yılından bu yana görülen en yüksek faiz seviyesi olan %35'in de ötesine yükseldi!
- Bugün gözler TCMB'nin olağan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına çevrildi. Her ne kadar baz senaryomuz politika faizinin %42,50 seviyesinde sabit tutulması yönünde olsa da, iş gören faiz oranının faiz koridorunun üst bandı olan %46 olduğundan hareketle TCMB'nin politika faizini %46 seviyesine çekmesini çok da zayıf bir ihtimâl olarak görmüyoruz. Döviz rezervleri ile ilgili gelişmeleri sizlere her gün adeta nakış gibi işleyerek aktarıyoruz. Bu bağlamda TCMB'nin 15 Nisan valörlü swap hâriç net döviz pozisyonu yaklaşık 0,6 milyar dolar iyileşme kaydederek manşet rakamı 15,2 milyar dolar seviyesine taşıdı. Son on yedi günün reçetesi 43,7 milyar dolar rezerv kaybına işaret ederken, TCMB'nin TL cinsi finansal varlıklarda satış baskısına karşı koruma kalkanını güçlendirecek manevra alanına da sahip olduğunu gözardı etmiyoruz.
- Yabancının Türkiye risklerini yansıtan beş yıl vadeli CDS risk primi 340 baz puan seviyesine gerileyerek son günlerde yatay bir seyir izlerken, 38,00 seviyesinde defans hattından biraz da olsun kurtulan USDTRY kuru 38,10 seviyesinin üzerine yükseldi. Yurt dışında havanın ılıman olduğu gün yükselmekte zorlanan hisse senetleri, dün havanın yurt dışında bozuk olmasının yanı sıra içeride de egemen olan dedikodu mekanizmasına paralel günü %1,4 düşüşle tamamladı. TL iştahının hâlen daha kuvvetli olmadığını görüyoruz. Dün akşam Adalet Bakanı Tunç ve Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, dedikodu mekanizmasının önüne geçmek amacıyla sosyal medya hesaplarından paylaşım yaparak risk algısının daha da bozulmaması için mücadele ettiklerini gördük.
- Bugün TCMB'nin yanı sıra Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) da olağan faiz toplantısını takip edeceğiz. ECB'nin faiz kararı öncesinde dün açıklanan Mart ayı TÜFE enflasyonu tahminler paralelinde %2,2 artış kaydetti. ECB'nin politika faizini 25 baz puna indirmesine kesin gözüyle bakılırken, EUR ise dolar karşısında -kralın tahtını sallamasına paralel- yükselmeye devam ederek 1,14 sınırına yeniden yaklaştı.
*TCMB Net döviz pozisyonunda yaşanan günlük değişim

Emre Değirmencioğlu (@emredegirmenci5)
Grup Müdürü • Group Manager
Hazine Bölümü • Treasury Department
Yasal Uyarı: Bu e-postada yer alan yorumlar, kişisel bilgi ve tecrübelere dayanarak ve/veya güvenilir olduğuna inanılan kamuya açık kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır. Bu yayındaki bilgilerin kullanılması sonucunda yatırımcıların uğrayabilecekleri doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan, kar yoksunluğundan, manevi zararlardan, her ne surette olursa olsun kullanımı olumsuz etkileyecek her türlü sonuçtan dolayı Kıbrıs İktisat Bankası Ltd. ve ayrıca her ne nam altında olursa olsun her ne akitle bağlı olursa olsun her türlü çalışanı ve bu yazının
yazarı
hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz ve/veya bu bilgiler, hiçbir surette gönderenleri ilzam etmez ve/veya sorumlu kılmaz. Kullanan ancak kendi bilgi, inisiyatif ve değerlendirmesi ile hareket etmelidir.