Piyasa neden pahalı?
Tedarikçiler mi ürünleri daha çok karla satıyor, marketler mi fahiş kar uyguluyor?
Kuzey Kıbrıs Hızlı Tüketim Ürünleri Tedarikçileri Derneği (TUTDER) Başkanı, METGİN Direktörü Engin Yeşilada:
Krizi fırsata çeviren marketler oldu
- “Kısır bir döngünün içerisindeyiz. TL’nin yaşamış olduğu yüksek enflasyon, ekonomik sıkıntılar yüzünden bizi de etkiliyor. Tüm dünyada kriz var ancak bu denli değil.”
- “Piyasada krizi fırsata çeviren marketler oldu. Bunu yapanların malları rafta durdu. Örneğin bir diş macunu fiyatı, 10 TL’ydi, bunu ansızın 20-30 TL yaparsanız, satılmaz”
Marketlerde ürünler neden pahalı? Tedarikçiler mi, marketler mi fahiş kar uyguluyor?
“Buradaki esas mesele, marketler ya da toptancılar değil. Malın geldiği orijinle alakası var. Yurt dışından gelen herhangi bir ürün, dövizle geldiği için kurlarda yaşanan artış nedeniyle anında zamlanıyor. Bir ürün aldığınızda, 30 ya da 60 gün sonra ödüyorsunuz. İthalatçı reel anlamda çok kar etmiyor. Örneğin, tedarikçiler yüksek kar koysa, rakipleriyle mücadele edemiyor.
Fiyatlar, marketten markete göre değişkenlik gösteriyor. Örneğin, TL’de değer kaybı yaşanmaya başladı, zamlı fiyat listesi çıktı. Bu listeleri hemen ürünlerine yansıtan marketler var. Bunun nedeni de stokları olmaması. Ancak bazı marketler, ara fiyat koyup, kademeli şekilde fiyat artışına gidiyor. Kimi marketler ise çok fazla stoku olduğu için eski fiyattan satış yapıyor. Bu durum, marketlerin durumuna göre değişiyor. Tabii ki, günün sonunda tüketici de değerlendiriyor. Bazı marketlere daha fazla gidiyor, bazılarına ise daha az gidiyor.
Şimdiye kadar, fiyatlar bu kadar dramatize değildi, birbirine yakındı. Göz ardı edilebilen fiyat farklılıkları vardı. Ancak artık öyle değil. Şu anda şekilde fiyatlar değişiyor. Gerek ithalatçı gerekse market sahibi bu fiyatları dengeleyemiyor. Fiyat dengesini raflarda oluşturamıyor.
Kısır bir döngünün içerisindeyiz. Türk Lirası kullanmamız da buna ciddi etken. TL’nin yaşamış olduğu yüksek enflasyon, ekonomik sıkıntılar yüzünden bizi de etkiliyor.
Tüm dünyada kriz var. Bu denli değil, büyük ve kritik oranda kriz yok.”
Peki, piyasada “krizi fırsata çeviren” marketler oldu mu?
“Bunu yapanlar oldu ancak malları rafta durdu. Örneğin bir diş macunu fiyatı, 10 TL’ydi, bunu ansızın 20-30 TL yaparsanız, satılmaz. Bunu yapanlar oldu, satmıyor. Bizim işimiz cirodur. Devamlı cirolar yaparak, sirkülasyonlardan para kazanabilirsiniz.
Bizler, eski fiyattan ürünleri alıp, piyasaya uzun süreli, uygun fiyatlı ya da zamsız ürün vermek için çalışıyoruz. Yüksek zam oranı geldiğinde de ara fiyat koyuyoruz. Ancak en sonunda fiyatlar zaten yükseliyor. Eski krizlerde döviz, 1 defa artardı, yeni atmosferle işimize devam ederdik. Yavaş yavaş zamlanırdı, dengeli devam ederdi. Şimdi, piyasada dengeyi bulmaya çalışırken, yeniden yeniden fiyat artışı oluyor. Denetim konusundaki eksikler en büyük sıkıntı Bunun maliyetini de işini düzgün yapanlar ödüyor. İşini düzgün yapmayan denetim yok diyerek kural dışına çıkıyor.”
Süpermarket İşletmecileri Platformu Başkanı ve Sözcüsü Tanser Nizam:
Parayı tedarikçiler kazanıyor
- “Krizi fırsata çeviren muhakkak tedarikçi vardır. Ama marketçi yoktur. Ben, 2 adet ton balığını 44 TL’ye satmaya utanıyorum. Fırıncılar somun ekmeği ansızın 6.5-7 TL yaptı.
- “Bizler rekabet içindeyiz. Ama tedarikçilerin sayısı az. Hatta bazıları tekel. Kur yükseldiğinde bana yeni fiyat listesi yolluyorlar. Devlet, 100 çeşit ürün belirlemeli. Bunları denetimli gıda haline getirip, ithalatını devlet yapmalı.”
Marketlerde ürünler neden pahalı? Tedarikçiler mi, marketler mi fahiş kar uyguluyor?
“Tedarikçiler de marketler de sattığı ürünü yerine koyamadığını söylüyor. Ama sistem değişikliğine gidilmesi şart. Parayı, tedarikçiler kazanıyor. Tedarikçi her gün kurla iş yapar. Örneğin, adaya şeker getiren 3 firma var. Bu şekeri satan ise yüzlerce market. Bizler rekabet içindeyiz. Ama tedarikçilerin sayısı az. Hatta bazıları tekel. Kur yükseldiğinde bana yeni fiyat listesi yolluyorlar.
10 bin çeşit ürünüm var. Devlet, 100 çeşit ürün belirlemeli. Temel tüketim, gıda ve temizlik ürünlerinden oluşan 100 çeşit ürün… Bunları denetimli gıda haline getirip, ithalatını devlet yapmalı.
Herkes marketçiyi görür ama yalan söylemeye ihtiyacım yok. 100 market varsa, 50’si batacak. Önce kira verenler batacak. Bu ay yeniden elektriğe de zam olacak. Bu işi nasıl yapacağız? Bu kadar buzluğu nasıl işleteceğiz? Personellerime bu ay maaş artışı yapacağım, zorundayım. Bir ekmek 6.5- 7 TL oldu.
Büyük bir çıkmaz var.”
Peki, durdurulamayan fiyat artışlarının nedeni nedir? Krizi fırsata çeviren tedarikçi var mı?
“Krizi fırsata çeviren muhakkak tedarikçi vardır. Ama marketçi yoktur. Ben, 2 adet ton balığını 44 TL’ye satmaya utanıyorum. Fırıncılar somun ekmeği ansızın 6.5-7 TL yaptı.
Biz, unu niye tedarik edemiyoruz? TÜK’ün özelliği ne? Memleketin şu anda sistemin içerisinde normal koşul yok, olağanüstü koşullar var. Fakir ülke olduğumuz için çıkmaz katmerlenerek geliyor. Zengin ülke olsak, paramız güçlü olsa bunlar olmayacak. Devlet, bu 100 maddelik listede ürünlerin alış ve satış fiyatlarını belirlesin. Böyle olduğunda toptancı da marketler de rahat eder.
Bu yaşa geldim patatesin kilosu ilk kez 20 TL. Güneyde ise 40 cent.
Ne çalışan ne de işveren mutlu değil. Hükümet de olanlar mutlu değil. Devrimin objektif koşulları var.
Devlet ekonomiye müdahale etmeli.”