1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. “Plan” konuşmak bir şans
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

“Plan” konuşmak bir şans

A+A-

Plansızlığın ve kuralsızlığın kanımıza işlediği bir yerde, “İmar Planı Taslağı”nı umutla karşıladım.
Kimi çevreciler, şehir plancılar dahil ilk izlenimlerin olumlu olduğunu gördüm.
Mağusa-İskele-Yeniboğaziçi’ni belki kurtarırız.
Girne’yi kaybettik, tam bir “ucube” yarattık.
Gerisi için gözümüzü dört açmalıyız.

Plan konuşmak


Bakan Ayşegül Baybars’ın bilgilendirme toplantısına katıldım.
İmar planı sürecine ciddi emek verilmiş ve ortaya biz vizyon konmuş.
Hem doğal, kültürel ve tarihi doku gözetilmiş, hem de ekonomi…
İyi bir takım çalışması yapıldığı izlenimi edindim, Dünya Bankası dahil uzmanlardan danışmanlık alınmış, yerel yönetimler yanı sıra mühendislerin hatta yurt dışından gelen bilir kişilerin katkısı da var.
“Plan” konuşmak, tartışmak, bir “plan” için didişmek bana haz veriyor.
Dedim ya, hayatımızı onca plansızlık ve köhnelik kuşatmışken!

40 km sahil şeridi


Örneğin Mağusa’da sahil şeridine kesintisiz erişim hedefini etkileyici buldum. – Mağusa, şu anda da Girne’ye oranla kıyıların açgözlü sermayeden korunduğu bir yer.-

Mağusa Palm Beach’den Kalecik’e 40 kilometrelik sahil şeridinden söz ediliyor. Yürüyüş, bisiklet ve kültür yolları, yeşil alanlar… İnsanların doğrudan sahile erişimi dahi başlı başına bir başarı olur. Yük limanının Kalecik’e taşınması sonrasında mevcut limanın marinaya dönüşmesi, çözümle birlikte belki bu limanın cruise gemilerin açılması… Ekonomiyi de canlandıracak hayaller… Şimdiden planlamalı, hazır olmalıyız.
Olur olmaz bilemem de sahil şeridinde yer alan ‘askeri bölge’nin dahi boşaltılması kararı verilmiş.

Planlı gelişim, planlı yapılaşma, planlı büyüme hepimizin alışık olmadığı kavramlar değil mi?
Şimdi bir taslak var ortada ve bakalım, süreç nasıl evrilecek.

Yenilenebilir enerji alanlarının belirlenmesi, Mağusa’ya yeni üniversite izni verilmeyecek olması, İskele için bir üniversite ayrıca hastane planlanması dikkat çekici… (Mağusa’da mevcut dört üniversite varmış, ikisini biliyorum da, diğer ikisi neymiş sahi?)

Okul ihtiyacı


İskele sahilinde 4, Yeniboğaziçi sahilinde 1 ve Mağusa’da 3 turizm-eğlence alanı belirlenmiş. Bunlardan sadece biri, Mağusa’da, 200 yataklı oteli içeriyor. Bunun dışındakilerin kat sayısı da en fazla 3 olarak düşünülmüş.
Okul ihtiyaçları hesaplanmış, öğrenci sayıları ile birlikte; örneğin Mağusa’da 4 yeni ilkokul, 4 okul öncesi, İskele’ye 2 ilkokul, 1 okul öncesi, YeniBoğaziçi’ne 1 ilkokul, 1 okul öncesi gibi…
Mağusa’da 3 lise ihtiyacı var, 1 ortaokul… İskele’ye bir ortaöğretim kurumu ihtiyacı, 390 öğrenci lise ve 160 öğrenci ortaokul için…
“Devlet ve Özel Okullara Ait Yer Seçim Kriterleri” sıralanmış.
Bunları çalışmanın detaylarını anlamanız için yazıyorum.

Keşke


“Yaşanabilir ve sağlıklı bir fiziksel çevre yaratmak.”
Tek cümleyle amaç bu!
Öyle güzel geliyor ki kulağa…
“Keşke” diyorum.


Kaç kat olacak!

İçişleri Bakanı ve şehir plancıların sanırım en son konuşulmasını istedikleri mesele, kat sınırı!
Nereden biliyorum?
Çünkü “kat sayısı”nı sorduğumuz zaman binbir dereden su geliyor, o suda boğuluyoruz.
Evet parsel büyüklüğü, konut metrekaresi, yapı arsa oranlarına göre teknik bazı hesaplamalar da var. Meraklısı Şehir Planlama Dairesi’nin web sayfasından detaylara da ulaşabilir. (https://spd.gov.ct.tr)
Neyse…
Mağusa- İskele- Yeniboğaziçi İmar Planı için haritaya da bakarak anladığım şu.

  • Konut alanları ve köy içlerinde genelde 2 KAT izni var.
  • Yeniboğaziçi istisna tutulmuş, 3 ve 4 KAT için izin verilmiş. (Bakan söylemişti, planda göremedim.)
  • Mağusa’da iş merkezlerinde 10 kat izni var.
  • Mağusa Hizmet Merkezi için Sakarya’da 10 KAT, Dumlupınar’da 5 KAT izni var.
  • Mağusa’da Çanakkale mahallesinin kuzeyi, Dumlupınar mahallesinin kuzeyi ve batısı, Sakarya mahallesinin batısı ve güneyi, ve Karakol mahallesinin güneyi için 5 KAT izni verilmiş.
  • Yine 10 katlı binaların yanına, benzer yükseklikte binalar yapılabilecek, ancak, bu yönde çok da detay bilmiyorum.

    Kat sayısı konusunda, mevcut durumla yeni taslağın kıyası için sanırım tarafsız uzmanların açıklamalarına muhtacız.

hane.jpg

100 bin yeni hane!

İmar planı anlamında sanırım bir yerlere geldik.
Ancak “nüfusu planlamak” yönünde halen kafalarımız karışık.
Mağusa- İskele- Yeiboğaziçi için 100 bin yeni konut hedefleniyor.
Hesaplar 2037’ye göre yapılmış.

Tamam, biliyorum, Avrupa Birliği ölçütleri dikkate alınmış üstelik.
2017’de 67 bin 549 görünen nüfus, 2037 için 110 bin 814 olarak hesaplanıyor.
Benim aklım almıyor.
100 bin yeni konut, en azından 200 bin yeni nüfus demektir, sadece İskele’ye, Mağusa’ya…
“İkincil konut” falan diyorlar da…
Hani Lefkoşa’da yaşıyorum ya, ikinci bir evim de Mağusa’da olacak, ya kendim gideceğim, ya öğrenciye kiralayacağım, bu anlamda…
Dedim ya, yine de aklım almıyor.
Hani “planlı büyüme” diyoruz…
Nüfus konusunda düşüncem farklı…
“Planlı küçülme”ye ihtiyaç var kanımca…
Aman sakın kimse “nüfus olmadan ekonomik gelişim olmaz” demesin.
Türkiye’de nüfus var da ne oldu, “ekonomi” mi var orada?
Bir de görüyoruz ada yarısını, kalabalıklaştıkça, çok daha fazla korkuyor, çok daha hızlı çürüyoruz.


Ah bu otoparklar! Yapmayınız!

Hep yazarım ya, Girne’de, bizim mahalleye on katlı üç apartman yapıldıktan sonra araçlar yolların içinde park etmeye başladı.
Ne huzur kaldı, ne yol güvenliği…
Niye? Çünkü bir apartman dairesi için bir otopark isteniyor da bu ülkenin gerçekleri farklı!
Ne Avrupa’ya benziyor, ne Amerika’ya…
Şimdi yeni imar planı taslağına bakıyorum da 130 m2 konut için otopark ihtiyacı 1 yazıyor.
Olmaz!
O evde üç kişi yaşarsa, dört arabaları olur.
Hayat işkenceye dönüşür mahalle aralarında, kaldırımlar, sokaklar park yerine dönüşür, işgal edilmedik köşe kalmaz.
Olmaz.
Henüz “taslak” aşamasında vazgeçiniz bu “gerçek dışı” standarttan!
Siz bu ülkede yaşamıyor musunuz?

Bu yazı toplam 1920 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar