Planlı Gelişim İnisiyatifi: Bu planı kabul etmiyoruz
"Planlı Gelişim İnisiyatifi": Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı ile ilgili "Rant çevrelerinin planı olarak ortaya çıkan bu planı kabul etmiyoruz. Bu planın amacı bölgenin planlı hale gelmesi değildir.
"Planlı Gelişim İnisiyatifi" Mağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı ile ilgili "Rant çevrelerinin planı olarak ortaya çıkan bu planı kabul etmiyoruz. Bu planın amacı bölgenin planlı hale gelmesi değildir. Bu planla bölge eskisinden de daha kötü bir hal alacaktır. Bir an önce bu hatalardan dönülmelidir" açıklamasında bulundu.
Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı'na çok sert bir dille karşı çıkan "Planlı Gelişim İnisiyatifi" “Planın rant çevreleri için değil, kamu yararı için gelişmesi için acil çalışmalarda bulunun. İlerde yaşanacak büyük sorunlar öncelikle belediyeleri ve orada yaşayacak insanları etkileyecektir” uyarısında bulunuldu.
"Planlı Gelişim İnisiyatifi", Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı'nı sert ifadeler kullanarak reddetti, "rant çevrelerinin planı" olarak gördüklerini açıkladı.
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı önünde bir basın açıklaması okuyan "Planlı Gelişim İnisiyatifi" Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı ile ilgili "Rant çevrelerinin planı olarak ortaya çıkan bu planı kabul etmiyoruz. Bu planın amacı bölgenin planlı hale gelmesi değildir. Bu planla bölge eskisinden de daha kötü bir hal alacaktır. Bir an önce bu hatalardan dönülmelidir" açıklamasında bulundu.
Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı'na çok sert bir dille karşı çıkan "Planlı Gelişim İnisiyatifi" “Planın rant çevreleri için değil, kamu yararı için gelişmesi için acil çalışmalarda bulunun. İlerde yaşanacak büyük sorunlar öncelikle belediyeleri ve orada yaşayacak insanları etkileyecektir” uyarısında bulunuldu.
İşte "Planlı Gelişim İnisiyatifi" imzalı Şehir Plancısı Merter Refikoğlu tarafından okunan basın açıklaması:
Bizler, Planlı Gelişim İnisiyatifi olarak Mağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planı çalışmalarını ilk günden itibaren yakından takip etmekteyiz. Plan’a katkı sağlamak için yapılan her çalışmaya, toplantıya katılıp görüşlerimizi paylaştık. Plan taslak haline geldikten sonra, Plan’daki birçok hatayı hem yazılı hem sözlü olarak da ilettik. Tüm bu çalışmaları yaparken de tek bir kaygımız vardı, kamu yararı. Bölgenin gelecekte daha planlı bir hal alması, çevrenin korunması ilk günden beri savunduğumuz ana ilkelerimizdir. Ancak Plan taslağından sonra görüşlerimizin hiçe sayılarak, rant çevrelerinin istekleri doğrultusunda Plan’nın kamu yararı gözetmekten uzak bir hale dönüştürülmesi bizi buraya toplanmaya zorladı.
Planlar, her daim daha yaşanılabilir çevreler yaratmak amaçlı, sürdürülebilirlik ilkesiyle hazırlanmaktadır. Sürdürülebilirlik kavramının, gelişmenin ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlarının dengeli bir şekilde sunulmasıyla sağlanabileceği 1970’li yıllarda ortaya konmuştur. Bu ilke planlamanın temelini oluşturmuş ve bu yolda kompakt yerleşimlerin sürdürülebilir olduğu da dünya kentlerince benimsenmiştir. Kompakt yerleşimler hem ekonomik hem sosyal hem de çevresel açıdan yüksek ölçüde kazanımlar sağlamaktadır. Bu yaklaşım, 2015 yılında Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmış ve yürürlüğe girmiş olan Ülkesel Fizik Plan’nın stratejileri arasında da yer almıştır. Buna rağmen, Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı’nda ne sürdürülebilirlik ilkeleri yer almıştır ne de kompakt gelişme.
Mevcut durum raporunda da görüldüğü gibi, bölgede kanalizasyon, yağmur suyu ve elektrik gibi büyük altyapı ve enerji sorunları vardır. Tarım toprakları, dere yatakları, sahiller, sulak alanlar ve orman alanları risk altındadır. Bu eksikliklerin giderilmesi için çalışmalar yapmak yerine, taslak imar planında belirlenen imar alanlarının kat ve kat fazlası alanın rant çevrelerini mutlu etmek için imara açıldığını görmekteyiz.
ÜFP (Ülkesel Fizik Planı)’da tarım topraklarıyla alakalı birçok politika yer almaktadır, bunların en önemlisi yine sürdürülebilirlik yaklaşımıyla çalışılmış verimli tarım topraklarının gıda güvenliği amacıyla korunması ve özellikle 1., 2., 3. ve 4. sınıf tarım topraklarının yapılaşmaya açılmamasıdır. ÜFP (Ülkesel Fizik Planı) hazırlanırken bu politikalar Tarım Bakanlığı ve ilgili meslek odalarıyla çalışılmış ve 2011 yılında Çukurova Üniversitesi’nin hazırladığı veriler kullanılmıştır. GİYİP(Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı)’nda ne yazık ki bu çalışmalar göz ardı edilmiş ve tarım toprakları verimli olup olmadığına bakılmaksızın bu değerli topraklar üzerinde yapılaşmanın önü açılmıştır. Bu durum gelecekte hem ekonomik hem de çevresel açıdan geri dönülemez tahribatlar yaratacaktır.
İmar gelişme sınırları zaten kompaktlık ilkesinden oldukça uzaklaştırılarak gelecek için belirlenen ihtiyaçların kat ve kat üzerinde alan imara açılmıştır. Bir de tarım topraklarına verilen imar haklarıyla yaygın ve parçacıl gelişme plan eliyle yaptırılması amaçlanmaktadır. Böylesi bir döküman dünyanın hiçbir yerinde bir gelişme planı olarak adlandırılamaz. Yapılaşmış alanlardaki boşlukların dolması 20 yılda mümkün görünmezken bomboş tarlaların imar sınırlarına katılmasının bireysel çıkardan, rant kaygısından öte bir açıklaması olamaz, oysa planlar kamusal yarar gözetmelidir.
Burada, bölgenin 3 belediyesine sesleniyoruz. Bölgelerinize ve plana sahip çıkın, planı bu şekilde kabul etmeyin. Plan’ın rant çevreleri için değil, kamu yararı için gelişmesi için acil çalışmalarda bulunun. İlerde yaşanacak büyük sorunlar öncelikle belediyeleri ve orada yaşayacak insanları etkileyecektir. En büyük sorumlu onlar olmalarına rağmen, ülkemizde ortalama ömrü 1 buçuk yıl olan hükümetler belirttiğimiz sorunlar yaşanırken hatırlanmayacaktır bile. Muhalefet partilerinin de seçim kaygılarını bir kenara bırakıp, toplumu ilgilendiren bu önemli konuda harekete geçmelerini talep ediyoruz.
Rant çevrelerinin planı olarak ortaya çıkan bu planı kabul etmiyoruz. Bu planın amacı bölgenin planlı hale gelmesi değildir. Bu planla bölge eskisinden de daha kötü bir hal alacaktır. Bir an önce bu hatalardan dönülmelidir.