“Plansızlık ve bilinçsizlik üretimi bitirecek”
Doğancılı (Elye) sebze - meyve üreticileri, özellikle patates üretiminden dert yanıyor… Ürünlerinin ellerinde kaldığını belirten üreticiler, “perişanız, batacağız” diyor.
Dila ŞİMŞEK
Doğancılı (Elye) sebze meyve üreticileri, özellikle patates üretiminden dert yanıyor. Ürünlerinin ellerinde kaldığını belirten üreticiler, zararda olduklarını anlattı.
YENİDÜZEN’e konuşan üreticiler, her sene aynı sorunları tekrar edip, sonuç göremediklerinden yakındı.
Bu sezon en büyük zararı patateste gördüklerini belirten üreticiler, patatesin 1.5 TL’den tüccara satılması kararıyla, 80 kuruşluk bir kayıp yaşadıklarını dile getirdi.
Üreticiler, patateslerini şu an satışa sunmadıklarını, buzdolabı depolarında bekleterek uygun bir zamanda satacaklarını kaydetti.
Elye’deki karpuz ürünlerinin yaklaşık 20 gün sonra pişeceği belirtilirken, karpuzda da umulan satışı yapamayacaklarını öngördüklerini eklediler…
Üreticiler, gündelik veya sezonluk olarak çalıştırdıkları işçilerin, Covid-19 salgını nedeniyle Türkiye’ye döndüğünü, geri dönebilmeleri için karantina ücretinin yanı sıra, sigorta primleri olduğunu ifade etti.
Patates Üreticileri Birliği, geçtiğimiz gün, coronavirüs salgını öncesi aylık 1200 ton olan patates tüketiminin, turist ve yükseköğrenim gören yabancı öğrenci olmayışından dolayı 700 tona düştüğünü açıklamıştı.
Bu açıklamayı yorumlayan üreticiler, devlet planlı, bilinçli ve kontrollü üretimi hayata geçirmedikçe benzeri mağduriyetlerinin süreceğine değindi.
Üretici Sami Nurdal: “Üretim kontrolsüz, ürünler elde kaldı”
Meyve ve Sebze Üreticisi Sami Nurdal, Elye’deki birçok üretici gibi mesleğini ailesinden alarak devam ettirdi. Nurdal, kendisini bildi bileli tarımda hep sorunlar yaşandığına değinirken, bu sezon en büyük zararı patateste gördüğünü söyledi. Karpuz, patates, soğan, kavun gibi meyve ve sebzeleri üreten Nurdal, karpuzun henüz pişmediğini dile getirdi. Salgın sürecinde işe devam etseler de, karlı çıkamadıklarını kaydetti. Üretimin çok ve kontrolsüz olduğu için, ürünlerini satacak yer bulamadıklarını, bulduklarında da ‘komik’ rakamlara anlaşmak zorunda kaldıklarını belirtti.
“Destek çıkar, planlama olur diye umut etmeyi bıraktık”
Patatesin maliyeti, sulaması, tohumu, ilacı ve işçiliğinin kendilerine neredeyse bir ‘servete’ mal olduğunu ifade eden Nurdal, tüccara satış yaptıklarında çok daha zararlı çıktıklarını ekledi. Patatesi 1.5 TL’den sattıklarını söylerken, üreticiyi ‘kurtarması’ için 2 TL’den başlaması gerektiğine dikkat çekti. Eski Patates Üreticileri Birliği Başkanı Nurdal, “Önceden kalanı güneye verirdik, aylardır orayla da bağlantımız kesildi. Artık ne yapacağız bilemiyoruz. Üretici kendini kurtarabilirse kurtarır, destek çıkar, planlama olur diye umut etmeyi bıraktık” şeklinde konuştu.
Üretici Recep Tozanlı: “Rekabet edemiyoruz”
Meyve ve Sebze Üreticisi Recep Tozanlı, patates, kavun, karpuz, çilek gibi üretimlerde bulunuyor. Kendisini bildi bileli çiftçilik yaptığını söyleyen Tozanlı, her sene aynı sorunları yaşamaktan yorulduklarını, plansız bir üretim ve ithalat olduğunu savundu. Tozanlı, devletin mesleği üretici olan kişilerle, üretimi diğer mesleklerinin yanı sıra yapan insanların ayrımı yapılması gerektiğini dile getirerek, “Tabii ki herkes istediği gibi üretebilir. Ancak benim ay sonu kesin bir maaşım yok, bankadan kredi bile çekemiyorum. Ancak bir memur, maaşına da güvenerek çok daha rahatlıkla kredi çekebiliyor. Yaşadığı zarar ‘öldürücü’ olmuyor. Bize kredi almada, vergide veya maliyette yardım sağlanmalı ki biz de rekabet edebilelim” dedi. Karpuz ve kavunda rekabet edemediklerini, salgın nedeniyle restoran ve otellerin kapalı olması nedeniyle piyasanın iyice daraldığını ekledi.
“Çilek satışları güzel…”
Çilek üretimi de yapan Tozanlı, çilekten yana bir şikayeti olmadığını söyledi. Çileğe olan talebin genelde yüksek olduğunu belirtirken, her sene keyifle ürettiğini, Pazarda bizzat kendisinin sattığını anlattı. Ancak Tozanlı, aynı şeyi kavun ve karpuz için söyleyemeyeceğini dile getirirken, karpuzun 20 gün içinde pişeceğini, ancak durumunu iyi görmediğini kaydetti. Net bir şey söylemek için erken olduğunu da eklerken, 6 Bin karpuz ektiğini, yaz meyvesi olduğu için talebin olabileceği yönünde umudu olduğunu ifade etti.
Bir diğer sıkıntı da günlük işçilerde…
Üreticiler, gündelik veya sezonluk olarak çalıştırdıkları işçilerin, Covid-19 salgını nedeniyle Türkiye’ye döndüğünü kaydetti. İşçilerin geri gelebilmesi için, karantina ücretinin yanı sıra, bu üç aylık dönemin sigorta primlerinin de yatırılması gerektiğini dile getirerek, en azından indirim yapılması gerektiğine yönelik eleştiride bulundu.
Üretici Salih Uluşan: “Biz ne ölüyor, ne yaşıyoruz”
Meyve ve Sebze Üreticisi Salih Uluşan, patates, arpa, buğday ve narenciye üretiyor. Uluşan, tüketimin azaldığını, ürünlerin ise elde kaldığını anlattı. Patateste hastalık olmasa rekoltenin üç katı fazla olduğunu da ekledi. Arpa ve buğday üretiminin, narenciye ile patatese göre çok daha zahmetsiz ve risksiz olduğuna değindi. Uluşan, “Tarlası olan tabii ki ekecek, ama geçimini sadece üretimden kazanan birisiyle, memur birinin aynı vergiyi, aynı maliyeti, aynı satışı yapması doğru mu? Biz ne ölüyor, ne yaşıyoruz…” diye konuştu.
Patatesler buzlukta bekliyor…
Patatesin 1.5 TL olmasıyla, üreticinin 80 kuruş zarara girdiğini dile getirirken, mecburen ürünleri buzdolaplarında bekletip, ilerleyen zamanlarda satışa sunmayı düşündüklerini belirtti. Arpanın bu sene rekoltesinin düşük olduğunu ifade eden Uluşan, 700-800 kilodan 300 kiloya düştüğünü vurguladı. “Yine de arpa ile patates kıyaslanamaz, patatesin işçiliği, her hafta suyu, ilacı, tohumu, emeği, arpaya göre çok fazladır” dedi.
Patateslerini satamazsa hayvanlara yiyecek olarak vereceğini belirten Uluşan, bundan büyük üzgünlük duysa da, elde kalan ürünleriyle ne yapacağını bilemediğini söyledi.