Poli, Latchi, Baf Gezisi…
Poli, Latchi, Baf Gezisi…
Ali Yüksek (Jawa Ali)
Kıbrıs’ın güneyinde gezilerimize devam ediyoruz... Bu kez “Baf” bölgesine gitmek üzere, 13 Aralık 2015 Pazar günü Güzelyurt Lemar’da toplanmaya karar verdik.
Günlerin kısa olması dolayısıyla, 07:30’da Gönyeli çemberinden hareket ederek Güzelyurt Lemar’da buluştuk... Ayaküstü kısa bir sohbetin ardından benzin ikmali yapmak üzere Gemikonağı’na doğru harekete geçtik... Daha sonra Yeşilırmak kapısından geçerek Pirgo köyüne vardık. Burada tekrar toplanıp yolumuza devam ederek dağda uygun bir yerde mola verip bir süre Erenköy’ü kuşbakışı izledik...
AKDENİZ İNSANI
Birkaç dağ köyünden daha geçip tekrar deniz kenarındaki yola indik.. Yaz’ları faal olan ancak bu günlerde sezonu bitirmiş sayılan turistik Phomo köyünde, uygun bir yerde Sedat Avcan arkadaşımızın getirdiği sandviçlerle küçük bir kahvaltı yapma olanağı bulduk.
Yalya köyünden geçerken, kavşakta durup birkaç resim çekmeyi ihmal etmedik. Grup fotoğrafı çekerken oradan geçen bir Rum’un koşarak fotoğraf karesine girmesi ve sonrasında onunla yaptığımız kısa sohbet Akdeniz insanının sıcakkanlılığının bir göstergesi olsa gerek…
Poli kasabasının içinden geçerek Lathci ve daha sonra Kleopatra hamamının bulunduğu Akama’ya vardık. Bölgeye çok sayıda turist çeken tarihi yerde mevsim kış olmasına rağmen yoğunluk halen had safhadaydı...
40 YIL SONRA ARODEZ
Alman turistlerle yaptığımız kısa bir sohbetin ardından Türk köylerinden biri olan Tera köyüne doğru hareket ettik. Köyde kısa bir tur atıp Mehmet Hansoy arkadaşımızın yedi yaşına kadar çocukluğunun geçtiği Arodez’e doğru devam ettik... Arodez köyünde eski yağ değirmenlerinden kalan birkaç eşyanın sergilendiği yerde demiratlarımızı park edip arkadaşlardan eski anılarını dinlemeye başladık... Özellikle Mehmet arkadaşımızın kırk yıl sonra ilk defa geldiği bu köyde hüzün ve heyecan bir aradaydı... Arodez ve civar köylerde gözlemlediğimiz üzüm bağları ve muz bahçeleri bölgenin verimli bir yer olduğunun kanıtı gibiydi...
Demiratlarımızı virajlı dağ yollarından inişe doğru sürüp öğlen yemeği yiyeceğimiz Baf kasabası yakınlarında ikinci kez benzin ikmali yaptık.
Tarihi Baf limanı girişinde, uygun bir yerde yediğimiz öğlen yemeğinin ardından kahvelerimizi yudumlayacağımız liman kafe’ye kadar gelip demirarlarımızı park ettik. Tarihi Baf Kale’sine doğru kısa bir yürüyüş yaptığımız sırada gözümüze ilişen ilk şey ortamın oldukça kalabalık olmasıydı... Tarihi kalede birkaç fotoğraf çekerek hazırlanıp yola koyulduk… Sanırım, mevsim uygun olmasa da, burada sezon hiç kapanmıyor.
İKİNCİ SÜRPRİZ
Kıbrıs’ın tek tüneli olan Limasol tüneli girişinde her zaman olduğu gibi Nuri arkadaşımızın termos ile taşıdığı kahveleri yudumlarken Cikla lakaplı bir Rum motorcunun yanımızda durması ve kahve ikramımızla birlikte bir süre sohbet etmemiz günün ikinci bir sürprizi oldu.
Günlerin kısa oluşu Baf’tan erken ayrılmamıza neden olsa da, Limasol otobanı üzerinden geçerek Lefkoşa’ya varmamız 2.5 saati buldu. Sırasıyla Pirgo, Erenköy, Alevga, Phomo, Yalya, Poli, Latchi, Akama, Tera ve Arodez köylerini geçip sorunsuz bitirdiğimiz gezi 18:30 civarında Metehan kapısından giriş yaparak son buldu. Daha sonra uygun bir kafe’de günün kritiğini yapmak üzere kısa bir kahve molası ile haftaya yapacağımız Larnaka müze köy ve civarı gezisini programlayıp evlerimizin yolunun tuttuk… Farklı gezi ve etkinliklerde buluşmak dileğiyle…
Kaskınız takılı, farınız ve yolunuz hep açık olsun…