“Polis beni didik didik etti”
Hakkında “Başsavcılık Raporu bulunan, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması gündeme gelen ve Meclis’e devamsızlığı ile dikkat çeken eski Başbakan, UBP Milletvekili Hüseyin Özgürgün, ilk kez YENİDÜZEN’e konuştu.
Kamuoyu gündemini uzun süredir ‘yolsuzluk’ dosyaları ile meşgul eden, hakkında Başsavcılık raporu ile milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması gündeme gelen eski Başbakan, UBP Milletvekili Hüseyin Özgürgün, ilk kez YENİDÜZEN’e konuştu.
Özgürgün, 7 Ocak seçimleri sonrasında; eşinin evi ve arabası ile ilgili Meclis’e mal bildirim beyanında bulunmadığı için sıkıntı yaşandığını, bu konunun ‘incir çekirdeğini dahi doldurmadığını’ kaydetti.
Başsavcılık tarafından mal bildirim beyanlarıyla ile ilgili yalnızca kendi dosyasının araştırıldığını söyleyen Özgürgün, “50 vekilin hepsinin mal bildirimi Başsavcılığa yollansa, belki de 40 tanesinin eksiği çıkabilir” şeklinde konuştu.
Özgürgün, “Başbakanlık yapmış, yıllarca milletvekili olarak hizmet etmiş birini polis ancak bu kadar didik didik edebilir” diyerek, “ Herkes için dokunulmazlığının kaldırılmasına kimsenin itirazı yok. Ama bu muhalefet milletvekilini susturmaktır” dedi.
Meclis Genel Kurulu’nda gündeme gelmesi halinde dokunulmazlığının kaldırılmasına olumlu oy vermeyeceğini de açıklayan Özgürgün, bu durumun kendi şahsi meselesi, özel hayatıyla ilgili olduğunu söyledi.
Başbakanlık yaptığı dönemle ilgili ‘yolsuzluk, suiistimal’ olması halinde milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasını kabul edeceğini de belirten Özgürgün, “Yargılanmayı da kabul ederim” şeklinde konuştu.
Özgürgün, Genel Başkanlık görevinin ayrılmasının ardından aktif politikayı noktaladığını, adaylığının söz konusu olmadığını söyleyerek, “O nedenle Meclis’e gelişim, bu noktada artık ilkesel bir şey” diye konuştu.
“Futbol tabiri ile biraz ‘taca çıkmış’ durumdayım” diyen Özgürgün, “Meclis’e de uyduğu zaman, mutlaka önemli toplantılarına katılıyorum. Toplantıya gelip, oturduğumda faydam olmaz. Seçimler olur, oy kullanmam gerekir gelirim” şeklinde konuştu.
“Basit ve incir çekirdeğini doldurmayan bir konu”
YENİDÜZEN: Yakın zamanda milletvekili dokunulmazlığınızın kaldırılması gündeme geldi. Başsavcılığın mal beyanlarınızla ilgili hazırladığı bir rapor var. Bu raporu incelediniz mi, neler söylemek istersiniz?
H.ÖZGÜRGÜN: “Bana ulaşan bilgiye göre; eşimin arabası ve evini bildirmediğim için mal beyanlarında sıkıntı yaşandı. Burada evlilik, seçimden sonra olduğu meselesi var. Yasada bununla ilgili açıklık da yok. Milletvekili evlenirse seçimden sonra ne olur? Çünkü seçimden seçime mal beyanları bildirilir. Dolayısıyla burada yazmadı. Gönül isterdi ki bu, kasıtlı bir siyasi şeye dönüştürülmesin, bütün milletvekilleri araştırılsın… Savcılık tarafından, mal beyanlarında kimin ne eksiği var araştırılsın. Sadece benimki araştırıldı. Bunu, siyasi kasıt gibi görüyorum. Gerçekten sorun olsaydı, yine hepsi araştırılsın, sonra benimki de derdim. Ama bu, basit ve incir çekirdeğini doldurmayan bir konu oldu. Evlilik seçimden sonra olduğu için onun da etkisi var.”
“Bunun Meclis’te gündeme gelmesi, demokrasiyi de zedeleyecek”
“Ancak detaylara girmeden şunu da söylemek lazım; kürsü dokunulmazlığı dışında, milletvekili dokunulmazlığı benim yıllardır kaldırılmasını istediğim bir şey. Yıllardır, tüm milletvekilleri için bunu söylüyorum. Ama sadece Hüseyin Özgürgün’e göre yapılır, didik didik de araştırılırsa… Ana muhalefet başkanı, eski Başbakan, eski Dışişleri Bakanı olarak görevde olduğum dönemle ilgili bir şey olsa yine kabul edeceğim. Dönüp dolaşıp, seçimden sonra evlendiğim eşimin evini ve arabasını bildirmediğim söylenirse, bu biraz da şahsi bir şeye girer. Bunun Meclis’te gündeme gelmesi, demokrasiyi de zedeleyecek. Demokratik meselelerde dokunulmazlık, vekillerin veya başka sistemlerde dokunulmazlık alanların örneğin Cumhurbaşkanı, dıştan atanan bakanların dokunulmazlıkları bu tip ufak tefek işlerle uğraştırılmaması için veriliyor.”
YENİDÜZEN: Komite oluşturulması da gündeme geldi…
H.ÖZGÜRGÜN: “Benim şahsi meselem. Komite oluşturulmasına da sıcak değilim. Başbakanlık döneminde ciddi suç oluşmuştur, orada Meclis oturur tartışır. Ama bunun tartışılması da tamamen sakıncalı.”
“Dokunulmazlığımın kaldırılmasına olumlu oy kullanmam”
YENİDÜZEN: Peki, dokunulmazlığınızın kaldırılması Genel Kurul’da gündeme gelirse, oyunuz ne olur?
H.ÖZGÜRGÜN: “Dokunulmazlığımın kaldırılmasına olumlu oy kullanmam. Çünkü benim şahsi meselemle, özel hayatımla ilgili bir şey. Dokunulmazlık kaldırılacak denirse, yarın ben yürürken, Meclis Başkanı ‘bana yan baktı, dokunulmazlığı kaldırılsın’ noktasına kadar gider. Dokunulmazlık meselesinin bu şekilde ele alınması yanlış. Bu konuyla gündeme gelirse, iş en basit konularda vekil dokunulmazlığına dönecek. Herkes için dokunulmazlığının kaldırılmasına kimsenin itirazı yok. Ama bu muhalefet milletvekilini susturmaktır. Ben çıkar konuşurum, kimseden korkmam. Ancak korkanlar da olabilir. Muhalefet siner, susarsa ne olacak? Muhalefetteyken, hükümet kurulmuş, hükümet diyor ki mal beyanlarında farklılıklar var. O zaman ben muhalefet milletvekili olarak susturuluyorum.”
Buna olumlu oy vermemenin nedeni, ilkesel meseledir. Meclis bunu gündeme getirirse, ayıp eder. Bu şekilde özel hayatımla ilgili bir şey komitede tartışılacak. Bununla ilgili dokunulmazlık tartışması olursa yazıktır. Meclis’e de bu prestij kaybettirecek bir şey.”
YENİDÜZEN: Partideki genel hava da bu mudur?
H.ÖZGÜRGÜN: “Bu konuda partimi zor durumda bırakmak istemiyorum. Şahsi bir mesele, niye partimi zor durumda bırakayım. Komite kurulmasında ısrar edilirse, şahsi savunmamı kendim yaparım. Partimin bu konuda karar da almasını istemem. Milletvekilleri kendi iradeleri ile hareket etsin. Ama bu konu mahkemeye gitse ne olacak? Diyelim ki, dokunulmazlığım kalktı da mahkemeye gidildi, bunların konuşulması güzel değil. Ancak cevabım var, çok basit.”
“Başbakanlık yaptım, orada yolsuzluk, suiistimal varsa, Yargılanmayı da kabul ederim”
“Meclis Başkanı, bu kadar basit bir konuyu bana söyleseydi, nedenini sorsaydı söylerdim. Seçimden sonra evlendiğim için, yasada açık olmadığı için bildirmediğimi söyler, isterse şimdi mal beyanımı bildirebileceğimi aktarırdım. Bir ev ve araba orada duruyor. Bununla ilgili gerekçelerim var, özel hayatıma giriyor. Dokunulmazlıkla ilgili mesele ciddidir. Ben Başbakanlık yaptım, orada yolsuzluk, suiistimal varsa, kabulümdür hemen kaldırsınlar. Yargılanmayı da kabul ederim. Demek ki ben hatalıyım. Ama onlarla ilgili bir şey yok. 4.5 yıl Dışişleri Bakanlığı, 2 yıl Başbakanlık, 21 yıldır da milletvekilliği yaptım. 6 kez mal bildiriminde bulundum. Bu hizmetlere de yazık. Bu kadar hizmet ettikten sonra, böyle bir şeyle ilgili haksızlık edildiğini düşünüyorum.”
Meclis’teki devamsızlık…
“Aktif politikayı noktaladım. O nedenle Meclis’e gelişim, artık ilkesel bir şey”
YENİDÜZEN: Vekil olarak Meclis’teki devamsızlığın da konuşuldu, tartışıldı. Toplantılara neden katılmadınız, neler söylemek istersiniz?
H. ÖZGÜRGÜN: “21 yıldır milletvekiliyim. Hiçbir zaman da devamsızlığım olmadı. Genel Başkanlık görevinden ayrıldıktan sonra aktif politikayı noktaladım. Aktif politikayı da noktaladıktan sonra, Meclis’e devamlılığım ya da devamsızlığım benim ilkesel davranışımla alakalı. Yoksa, 21 yıldır beni bilen bilir… Yoğun mesailer yaptım. Ama ben, yine söylüyorum aktif politikayı noktaladım. Bununla alakalı, adaylığım da söz konusu değil. O nedenle Meclis’e gelişim, bu noktada artık ilkesel bir şey. Erken oldu… Dönemin başında oldu… Meclis’e de katılıyorum, katılmaz değilim. Ama toplantıdan toplantıya… Bu noktadan sonra; benim komitede ya da başka bir şeyde göreve almam mümkün değil. Futbol tabiri ile biraz ‘taca çıkmış’ durumdayım. Meclis’e de uyduğu zaman, mutlaka önemli toplantılarına katılıyorum. Toplantıya gelip, oturduğumda faydam olmaz. Seçimler olur, oy kullanmam gerekir gelirim. Önemli bir yasa olur, görüşümü söylerim. Ama sırf Meclis’e gelmek için de 21 seneden sonra, bir şeyim olmaz. Erken seçim olacaksa, Meclis bir karar alacaksa, aday olmayacağım için orada da görevim bitecek.”
Başsavcılık tarafından mal bildirim beyanlarıyla ile ilgili yalnızca kendi dosyasının araştırıldığını söyleyen Özgürgün, “50 vekilin hepsinin mal bildirimi Başsavcılığa yollansa, belki de 40 tanesinin eksiği çıkabilir” şeklinde konuştu.
YENİDÜZEN: Son şunu da sormak istiyorum; ilk etapta Aytaç Çaluda, ardından da sizin milletvekili dokunulmazlığınızın kaldırılması gündeme geldi. UBP’de iki farklı isimle benzer konu gündemde. Bu durum, kamuoyunda UBP’ye karşı ‘güven’ algısını yıpratır mı?
H.Özgürgün: Anlıyorum, UBP ile ilgili de 50 milletvekilinin tamamının mal bildirimleri gönderilseydi, sizce kaç tanesinde sıkıntı çıkardı? Aytaç bey, milletvekili olmadığı bir dönemle ilgili dokunulmazlığı kalktı. Yargı süreci devam ettiği için çok konuşmak istemiyorum. Ama gönül ister ki, sadece muhalefet milletvekillerine bu yapılmasın. İktidar çoğunluğu ile dokunulmazlık kaldırılabilir. Çaluda 5 yıl önce vekil değildi. O dönemde yargılanabilirdi. Dokunulmazlık meselesi siyasi olaya dönüştürülmemeli. Ben de durum aynı. 50 vekilin hepsinin mal bildirimi Başsavcılığa yollansa, belki de 40 tanesinin eksiği çıkabilir. Çünkü polis beni didik didik etti. Başbakanlık yapmış, yıllarca milletvekili olarak hizmet etmiş birini polis bu kadar didik didik edebilir. Sadece Hüseyin Özgürgün’ü de göndermek yanlış. Teberrüken beye de teessüflerimi bildiriyorum. Burada bir yanlışlık yaptı. Kendisi benim çocukluk arkadaşım, çok da severim. Benim kim olduğumu, nereden yetişip geldiğimi de biliyor. Nereden neyi yapabileceğimizi bildikleri halde, konunun buraya gelmesi üzücü… Bu durum, UBP’ye zarar veren bir şey değil.”