Popülizm nereye kadar...
Yeni hükümetin ilk icraatı elektrik zammı oldu. UBP Genel Sekreteri ve eski enerji bakanı Sunat Atun dün “hükümetin icraatlarına zamla başladığını” ileri sürdü.
Sayın Atun bu eleştiriyi keşke bir başka arkadaşına bıraksaydı. Çünkü bugün alınan tedbirler, dünün enerji bakanı olarak zamanında alınmayan tedbirlerdir. Kendisi Kıb-Tek’i “özelleştirme sevdası” sonucu batma noktasına getirip satmak istiyordu. Onun için kurumu borç batağına soktu.
Kurumun borç yükü esas olarak Haziran 2009, Kasım 2011 arası artan yakıt ve döviz kurlarına karşı maliyet artışı olmasına karşın fiyatları sabit tutan UBP hükümeti ve Atun döneminde arttı. Düşünün fuel oil’in metrik tonu 383 dolar iken, Haziran 2011’de 628 dolar olmuştu.
Hatırlarsanız bu dönem Nisan 2010 Cumhurbaşkanlığı seçimi, Haziran 2010 yerel seçimler ve Ekim 2011 seçimli UBP kurultayı yaşandı. Elektriğe ilk zam da Kasım 2011’de yani hem seçimler, hem de İrsen beyin seçildiği çok adaylı ilk kurultay yapıldıktan sonra yapıldı.
Yani Kıb-Tek siyasi gaylelere meze yapıldı.
Peki şimdi yürürlüğe giren yeni zam gerekli miydi?
Başka çare yok muydu?
Elbette uzun vadede birtakım tedbirler alınarak elektrik maliyetleri aşağıya çekilebilir.
Ama kısa vadede Kıb-Tek’i batmaktan kurtarmanın başka çaresi yoktur. Ya batmasını hep birlikte seyredeceğiz ve sonunda özelleştirilmesine ses çıkaramayacağız. Ya da sıcak para girişi sağlayarak yüzdüreceğiz ve bu arada maliyetleri aşağılara çekmek için yeni projeleri hayata geçireceğiz.
Bunun ikisi ortası yoktur. Hiç kimse 3’e mal ederek, 1’e satamaz. Satarsa kısa zamanda batar.
Kıb-Tek’in enerji maliyetleri nedir?
1 KWh enerji üretimi için:
1- Yakıt maliyeti 36 kuruş. 2- Personel gideri 6.6 kuruş. 3- Amortisman gideri 2.2 kuruş. 4- Faiz gideri 2.2 kuruş. Aksa kira vd. giderler 4.4 kuruş 5- Yapılacak ilave yatırım gideri 4.2 kuruş. Toplam maliyet 55.6 kuruş.
Zamdan sonra Kıb-Tek’in sattığı enerji tarifelerine bakarsak:
1- Turizm 46 kuruş. 2- Sanayi 46 kuruş. 3- Ticari 46 kuruş. 4- sulama 46 kuruş. 5- Konut: a- 250 KWs’a kadar 45 kuruş. b- 250-500 KWs 55 kuruş. c- 500-750 KWs 67 kuruş. d- 750 KWs üzeri 84 kuruş.
Bu durumda Kıb-Tek bütün sektörlere ve 500 KWs’a kadar olan konut sahiblerine maliyetinin altında satış yapmaktadır. Kıb-Tek’in maliyetinin üzerinde satışı sadece devlet daireleri, sokak ışıkları ve 500 KWs üzeri konutlardır.
Bugünlerde hemen herkes bu konuda konuşuyor. Kimleri bilerek, kimileri de gerçekten bilmeden ağzına geleni söylüyor. Bu maliyet fiyatlarıyla Kıb-Tek’in enerji arz güvenliğini sağlayabilmesi için birilerinin bu maliyeti karşılaması gerekir.
Ya tüketiciler karşılayacak, ya da çok alıştığımız gibi bir “sponsör” bulacağız, ondan talep edeceğiz. Kusura bakmayın ama bunun başka çaresi yoktur.
Aksi durumda enerji arz güvenliğini sağlamayı bir kenara bırakın, hiç üretim yapamayacağız. O zaman da gelsin karanlıklar ve insanlar bıktırılarak “özelleşsin de kurtulalım” demeye başlasın.
Kusura bakmayın ben elektriğin özelleştirilmesine karşıyım, bunun için gerekli tedbirlerin zamanında alınmasının doğru olduğunu düşünüyorum. İlk etapta zam yapmak olsa bile bu tedbirin yerinde olduğunu düşünüyorum.
Şimdi herkes zammın geri alınmasını istiyor. Ama kimse, hiçbir sendika ya da sivil toplum örgütü elektrik üretiminin nasıl yapılacağını, kesintisiz elektriğin nasıl sağlanacağını söylemiyor.
Açıkça soruyorum “bu açığı kapatmak için bu hükümet Türkiye’den ek para mı istesin?”
Bu ülke popülizmle bir yere gidemedi. Popülizmin ülkeyi getirdiği yer Türkiye’ye her gün daha fazla avuç açmamızdır. Ben bu durumdan rahatsızım. Buna artık dur denmelidir.
Çünkü elektrikte de sonuç KTHY, havaalanı ya da benzeri uygulamalar gibi olacak. KTHY batırıldı şimdi özel şirketlere istedikleri parayı verip uçuyoruz. Gıkımız da çıkmıyor. Havaalanı özelleşti, otopark ücreti dahil tüm yer hizmetleri zamlandı. Gıkımız çıkmadan ödüyoruz.
Elektrik henüz toplumun malı iken popülizm yaparak onu da batırmayalım. Sonu öncekilere benzemesin.