1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. ‘PRANGALI KIBRIS’
Sami Özuslu

Sami Özuslu

‘PRANGALI KIBRIS’

A+A-

 

Hiç bu kadar kestirmeden ve net biçimde anlatılmamıştı sanırım Kıbrıs’ın, Kıbrıslı Türklerin halleri…
Türkiye’de gazetecilik ‘yapmaya çalışan’lardan biri, Bülent Mumay… “Ayağı pranga ile bağlı Kıbrıs” sözü ona ait…
Sevgili Simge’nin (Çerkezoğlu) nefis röportajında okuduk Pazar gün Adres Kıbrıs’ta Mumay’ın düşüncelerini…
Hem Kıbrıs sorununu, hem de Türkiye-Kıbrıs ilişkilerini oldukça çarpıcı bir şekilde özetledi bu ifadelerle Bülent Mumay…
Kıbrıslı Türklerin Türkiye’ye karşı fazla ses çıkaramıyor oluşunu anlatırken ‘sürekli yutkunmak zorunda kalmak’ kavramını kullanıyor genç gazeteci…
Hiç bitmeyen “biz sizi kurtardık” bakış açısının, ‘yavru’ görüntüsünün sosyo-psikolojik ve politik sonuçlarını harmanlayıp nefis bir portre sunuyor bize Mumay.
Mesela Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıs için kullandığı “Geleceğini göremeyen…”, “Hayatlarını ertelemek zorunda kalan”, “Uluslararası alanda tanınmadığı için Türkiye’ye bağlı ve ona karşı sürekli yutkunmak zorunda kalan…”, “Adeta ayağı pranga ile bağlı bir ülke” betimlemeleri roman tadında ve o kadar da yerli yerinde…

*  *  *

Türkiye’den Kıbrıs hep farklı gözle görüldü.
Sadece politikacılar, bürokrasi, diplomatlar düzeyinde değil…
Medya da Kıbrıs’a hep yanlış gözlüklerle baktı.
Üniversitede öğrenci olduğumuz yıllarda, bu ‘yanlış bakış’ı değiştirebiliriz umuduyla bir grup arkadaş Türkiye’deki gazetelere, köşe yazarlarına dönük bir kampanya yapmıştık bir dönemde…
Gazete yöneticilerine, yazarlara “Şu konuda siz böyle yazıyorsunuz, ama aslında durum budur. Bir de şu açıdan bakınız lütfen” diye mektuplar yazmış, bazılarını ofislerinde ziyarete gitmiştik.
Yıl 1990’ın ya hemen öncesi, ya hemen sonrasıydı.
Şimdi 2016’dayız…
Kıbrıs sorunu ve Kıbrıslı Türklere bakış konusunda Türkiye medyası daha iyi bir noktada değil maalesef…
Kıbrıs’ı, Kıbrıslı Türkleri çok yakından tanıyan, bunu medyada yansıtan isimler var elbette…
Ama hala İstanbul sokaklarında “Kıbrıs’ta hangi dil konuşuluyor?” veya “Kıbrıs nerededir?” sorusuna soğru yanıt oranı yüzde 20’nin üzerinde değil…
Bu yüzden Türkiye medyasında Kıbrıs’ın ve Kıbrıslıların doğru anlaşıldığını görebilmek umut verici…
Ne var ki, Türkiye’de medya kalmadı!..

*  *  *

Bülent Mumay ve Kıbrıs’a gerçekçi gözlerle bakabilen diğer gazetecilerin, yazarların söylediklerini, yazdıkları bize umut veriyor ama bunları esas işitip okuması gerekenler Türkiye’nin Kıbrıs’a yön veren makamlarındakiler olmalı…
Mesele TC Lefkoşa Büyükelçiliği’nde görevli herkese dağıtılmalı Bülent Mumay’In röportajı…
Yıllardır burada olmasına rağmen tepeden inme bir ekonomik modeli, ‘ben biliri, yaparım’cı tavırları ile meşhur Yardım Heyeti’nin gelmiş geçmiş bütün yönetim kadrosuna fotokopileri verilmeli…
Askeri, sivil bütün Kıbrıs görevlilerine okutulmalı bu nefis röportaj…
Ve Ankara’daki Kıbrıs Bakanlığı’na, Dışişleri’ne, Başbakan’a, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da…
“Türkiye’nin size bakışı sanırım hala ‘biz orayı kurtardık’, yavru vatan bakış açısı… Ancak bu durumun oradaki insanları artık kusturduğunu hissediyorum” diyor Mumay ve ekliyor, “Kıbrıs nefreti diyemem buna… Sanki daha çok sizler ‘Bizi kurtardınız ama artık bırakın da kendi ayaklarımız üzerinde duralım’ demeye çalışıyorsunuz.”
İsteyen anlıyor bu toplumu!..
Teşekkürler Bülent Mumay…

Bu yazı toplam 2013 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar