“Programsızlık ve popülizm patatesi kaçakçılık malzemesi yaptı ”
Patates kaçakçılığına ilişkin basına yansıyan haberlere işaret eden TUTDER yönetim kurulu, “Programsızlık ve popülizm güzide ürünü kaçakçılık malzemesi yaptı ” dedi.
Patates kaçakçılığına ilişkin basına yansıyan haberlere işaret eden TUTDER yönetim kurulu, “Programsızlık ve popülizm güzide ürünü kaçakçılık malzemesi yaptı ” dedi.
Bütünüyle içinde bulunulan ekonomik durumun sürdürülebilir olmadığına vurgu yapılan açıklamada, defalarca yapılan uyarılara rağmen sorunların katlanarak büyüdüğü ifade edildi.
Kuzey Kıbrıs Hızlı Tüketim Ürünleri Tedarikçileri Derneği (TUTDER) Yönetim Kurulu adına yapılan basın açıklamasında, patatesin siyasi programsızlık ve popülist politikalar sonucunda kaçakçılık ürünü haline getirildiği belirtildi.
Ülkenin bir an önce siyasi istikrara kavuşması ve gereken ekonomik tedbirlerin sektörlerle işbirliği çerçevesinde bir an önce alınması gerektiğine vurgu yapılan TUTDER açıklaması şöyle:
“Patates kaçakçılığıyla ilgili basına yansıyan haberler, ülke tarımı ve ekonomimizin genel olarak içinde bulunduğu vahim durumun bir göstergesidir.
Patates özelinde durum ise yürekler acısıdır.
Doğanın bahşettiği koşullar dolaysıyla eşi benzeri olmayan patatesimizi siyasi programsızlık ve popülist politikalar kaçakçılık ürünü haline getirmiştir.
Dar gelirli tüketici pahalılık nedeniyle patatese sadece uzaktan bakarken; üretici ürününün karşılığını alamamaktan şikayetçiyken; patatesi endüstriyel ürün haline getiren fabrika sürekli zarar ederken; ülkeye ithal parmak patates girişi akıl almaz kotalar ve yaptırımlar sebebiyle neredeyse durmuşken; doğanın bize bahşettiği bu eşsiz ürün, devletin adil rekabet koşullarını, ekonomik aklı, üretici ve tüketici ihtiyaçlarını dikkate almayan politikaları nedeniyle ülke ekonomisine katma değer sağlaması yerine, kaçakçılığın öznesi olmuş durumdadır.
Bütünüyle içinde bulunulan ekonomik durumumuz sürdürülebilir değildir. Defalarca yaptığımız uyarılara rağmen sorunlar katlanarak büyümektedir. Çünkü ekonomik kararları alacak siyasi mekanizmalar çalışmamaktadır. Ekonomimiz “saldım çayıra mevla’m kayıra” durumundadır. Ülkemiz bir an önce siyasi istikrara
kavuşmalı ve alınması gereken ekonomik tedbirler sektörlerle işbirliği içerisinde değerlendirilmelidir. Yolun sonu aydınlık değildir. Birlikte Sorumluyuz”