“Raflara yansıması zaman alır”
TC Merkez Bankası’nın son faiz yükseltme kararı sonrası TL’nin değer kazanmasıyla birlikte toplumda, özellikle temel tüketim maddelerinin fiyatlarına yönelik bir ‘indirim’ beklentisi oluştu.
YENİDÜZEN-ÖZEL
TC Merkez Bankası’nın son faiz yükseltme kararı sonrası TL’nin değer kazanmasıyla birlikte toplumda, özellikle temel tüketim maddelerinin fiyatlarına yönelik bir ‘indirim’ beklentisi oluştu. YENİDÜZEN’e konuşan ilgili taraflar, TL’deki yükseliş seyrinin raflara yansımasının zaman alacağını söyledi. Ticaret Odası Market Birimi Basın Sözcüsü Tanser Nizam, tüketicinin ürün fiyatlarında hemen bir düşüş olması beklentisi içinde olduğunu belirterek, “Döviz yükseldiğinde olduğu gibi, düştüğü zaman da fiyatlar hızla değişmeli, Hükümet duruma el atmalı” dedi. TUT-DER Başkanı Engin Yeşilada ise herkesin temennisinin fiyatların hemen düşmesi yönünde olduğunu ifade ederek, bunun zaman aldığını nedenleriyle anlattı. Dövizdeki hareketliliğin fiyatlara yansımasını değerlendiren Ekonomist, Prof. Dr. Mustafa Besim de bu düşüşün doğrudan raflara yansımasını beklemediğini kaydederek, “Ürün fiyatları yukarıya doğru rahat çıkabilir, aşağıya inmesi zordur” görüşünü paylaştı.
Hızlı Tüketim Ürünleri Tedarikçileri Derneği (TUT-DER) Başkanı Engin Yeşilada:
“Yansıması zaman alır”
TUT-DER Başkanı Engin Yeşilada ise herkesin temennisinin fiyatların hemen düşmesi yönünde olduğunu ifade ederek, bunun zaman aldığını nedenleriyle anlattı.
Yeşilada, “Bir marketin rafında pahalıya alınan bir ürün varsa, market bir zarar marjı koymadığı sürece bu fiyat raftaki mal düşene dek veya deposundaki ürün bitene dek bu fiyat düşmez.” dedi.
Bu durumu detaylandıran Yeşilada, şöyle devam etti: “Ürünlerimize her ay zaten zam yapılıyor. Dövizdeki seyirle marketler ürünlerine hemen zam yansıtırsa tüketici elini hemen raftan çeker bu yüzden dövizin çıkmasıyla marketlerin hemen zam yaptığı doğru değildir, her marketin durumu farklıdır. Güçlü rekabet etmek isteyen şirketler için doğru olabilir, o zaman pazardaki payınızı korursunuz. Tüketici 10 TL olan ürünü ertesi gün 20 TL görürse elini çeker, bu fiyat azar azar yukarıya çıkar. Dramatik yükselmeler olursa satışlar düşer. Tüketiciyi maldan soğutmamak lazım...”
“Hepimiz fakirleştik, bunun bilinciyle hareket etmeliyiz”
Dövizin yükselişi, TL’nin değer kaybıyla hem ülke olarak, hem şirketler hem de bireyler olarak fakirleştiğimizi ifade eden Yeşilada, “Bunu kabul edip üzerine politikalar üretmeliyiz. Tüm toplum bunun bilincinde hareket etmeliyiz, bu bizim kaçamayacağımız gerçeğimiz, TL kullandığımız için fakirleştik.” İfadelerini kullandı.
“Hükümet gölge etmese daha iyi olacak”
Hükümetin dövizin seyri ve bunun bireylerin alım gücüne yansımasını sorduğumuz Yeşilada, “Hükümet gölge etmese daha iyi olacak” dedi. Yeşilada şu ifadelere yer verdi: “Hükümeti herkes nasıl isterse öyle değerlendirsin. Hükümet keşke olmasa da ekonomi kendi haline kalsa... Hükümet gölge etmese daha iyi olacak. Hükümet her gün bir vergi koyuyor. Deprem, belediye, o bu… Güya da İsviçre’de yaşıyoruz… Hiçbir hizmet yok ama dünya kadar vergi alıyor. Keşke bazı kalemlerde hükümet etkin rol oynasa da örnek olsa, ne yapsalar, ne kadar indirime gidilse kardır ama o vizyonda değiller…”
Ticaret Odası Market Birimi Basın Sözcüsü Tanser Nizam:
“Fiyatlar düşmeli, tüketiciye moral olmalı”
Dövizin yükselmesiyle piyasaya anında fiyat artışı yansıdığını anımsatan Ticaret Odası Market Birimi Basın Sözcüsü Tanser Nizam, marketçilerin ve tüketicilerin ürün fiyatlarında az da olsa düşüş yapılması yönünde beklenti içinde olduğunu anlattı, hükümetin yaptırıcı olması gerektiğine dikkat çekti.
Nizam, “Döviz çıktığı anda hemen zam yapılıyor, düştüğü anda ise anında inmiyor, temkinli davranmak durumundayız ama düşüş de bekliyoruz” dedi.
Tüketicinin yapılması istenen bu düşüşle biraz olsun moral bulacağının altını çizen Nizam, dövizdeki bu düşüşün önemli bir adım olduğunu, değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Nizam, özetle şunları dile getirdi:
“Marketçiler bu düşüşe çok sevindi. Çünkü sattığı ürünü yerine koyamıyorudu. Biz de tedarikçilere sorduk, düşüş yok, hepimiz aynı gemideyiz. Piyasada bu döviz düşüşü sürekli mi olacak yoksa eski yerine mi gelecek yönünde beklenti var. Dövizdeki alım-satımda makas farkları oluştu, bu da döviz düşüşünün geçici olacağı beklentisini doğuruyor. Bu etik değil.
Döviz çıktığı zaman nasıl ki fiyatlar hemen değişiyor, düştüğü zaman da değişmeli, 3-4 gün beklenmemli. Halka, tüketiciye moral olsun, hemen düşürün, moral gelsin. Tedarikçilere bu yönde talebimiz oldu ama ne kadar etkili olur bilinmez. En kolay fiyat düşüşü akaryakıtta olabilirdi ama onlar bile yapmadı. Hükümetin hiçbir baskısı ve yaptırımı olmadı, olmalı. Bu yapılsa ardı arkası gelebilir. Umarım bu düşüş kalıcı olur da fiyatlar iner, daha ucuza mal alır. Bu düşüş güzel ve değerlendirilmeli. Tüketici düşüş hareketi, moral bekliyor, yapılmalı.”
Ekonomist, DAÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Besim:
“Yüksek ücretten alınan bir ürünün düşükten satılması, fiyatının düşmesi beklenemez”
Türkiye’de beklenenin üzerinde bir faiz artışı ile kurların 2 TL civarında gerilediğini belirten Ekonomist, DAÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Besim, buna karşın yukarıya bir ivme olduğunu belirtti.
Piyasada, TC’deki enflasyonun artacağı beklentisi bulunduğuna değinen Besim, bu nedenle fiyatlarda bir gerileme olmayacağı tahminini paylaştı.
Enflasyonun yukarıya doğru çıktığı bir ortamda fiyatların aşağıya inmeyeceğini de anlatan Besim, “Ürün fiyatları yukarıya doğru rahat çıkabilir ve yapışkandır, aşağıya inmesi zordur. Yüksek ücretten alınan bir ürünün düşükten satılması, fiyatının düşmesi beklenemez. Bu zarara dönüşür. Bu nedenle ürün fiyatlarında bir gerileme olacağını düşünmüyorum.
Bu hareketlilik sadece döviz satın alanlar veya dövizle ilgili alışveriş yapanlar için olumlu bir yansıma olacak. Bu düşüşün doğrudan raflara yansıyacağını beklemiyorum.”