1. YAZARLAR

  2. Ferdi Sabit Soyer

  3. Reforum Hükümeti ve Niyetler
Ferdi Sabit Soyer

Ferdi Sabit Soyer

Reforum Hükümeti ve Niyetler

A+A-

 

Meclis’te, CTPBG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu Başkanlığında kurulan hükümetin yasal ve Anayasal kurallar gereği listesi okunurken, aynı gün UBP’ninde Olağanüstü Kurultayı yapılıyordu.
Önümüzdeki günlerde Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Hükümet programını Meclis’te okuyacak, sonra görüşülmesi yapılıp, CTP/BG-DP/UG Hükümeti’nin güven oyu oylaması yapılacak.
Şimdi buraya kadar yazdıklarım, 28 Temmuz seçimleri sonrasında gecikmeli de olsa, bu erken seçime yol açan siyasi krizin aşıldığının göstergesi diye yorumlanabilir. Ama bence görünüş ile gerçek durum, tam anlamı ile örtüşmüyor.
Bu vesile ile Sayın Özkan Yorgancıoğlu Başkanlığında kurulan hükümete başarılar dilerken, Sayın Hüseyin Özgürgün’ün de Ana Muhalefet Partisi’nin başkanı olması nedeni ile onu da kutlamak isterim.
YENİDÜZEN’in hükümetin kurulduğu gün attığı manşet doğru idi. Özkan Yorgancıoğlu Başkanlığı’nda kurulan hükümete, “Reform Hükümeti” demişti.
Evet, Kıbrıs Türk halkının içine girdiği ekonomik, demokratik, siyasi, idari yapı artık sürdürülemezdir. Bunun kuşkusuz Kıbrıs siyasi sorunun çözümsüzlüğü ile de doğrudan bağı vardır.
Dolayısı ile önümüzde, siyasi eğilimi ne isterse olsun, bu ülkeyi, bu halkı sevenlerin,artık sürdürülemez olan yapıyı değiştirme görevi vardır.
Ancak bu ülkede maalesef gördük. Özellikle UBP’nin Olağanüstü Kurultayında, Sayın İrsen Küçük’ün ayrılış konuşmasında vurguladığı bir cümlede ifade ettiği gerçekler, gerçekte bu reform hareketlerinin en büyük engelidir. Bu cümle şu idi.
“İyi niyetim ve hoşgörüm kontrol edilemeyen hırslara, art niyetlere yenilse de…”
Evet, bu ülkede reform olgularının önündeki en büyük engellerden biri, kontrol edilemeyen hırslar ve art niyetlerdir. Çünkü, statüko tam tabana yayılan ekonomik, hukuki, siyasi, psikolojik, düşünsel ve kültürel bağlar salmıştır.
Dolayısı ile her reform hareketinin en büyük engeli, her zaman kontrol edilemeyen hırslar ve statükonun yarattığı ilişkilerin sarsılmasına dönük endişelerle oluşmuş art niyetler olmuştur..
Çok ilginçtir, bu yüzden en sağcısı ile en solcusu reform hareketlerinin karşısına dikilmek için farklı söylem, ama ortak engelleyici arzularla dikilmişlerdir. Reform hareketlerini gündeme getirenlerin içinde dahi, statükonun ilişkilerinin sarsılması ile oluşan tepkilere dayanarak, kimi siyasi aktörlerin, hırslarının esaretinde, konum elde etmek için yaptığı,  siyasi ayak oyunları dahi olmuştur.
Bunu aşmanın en önemli yolu, reform hareketlerini gündeme getirenlerin, yalnız kararlı duruşları olamaz. Ama ayni zamanda ortak hareket etmeleri ve art niyetsiz davranmalarıdır.
Benim edindiği tecrübeler göstermiştir ki DP hareketi; atılacak adımların doğrudan engelleyicisi olmaz. Ama asla sahipleneni de olmaz. Buna tepki duyanların da bir nevi adresi olmayı seçer. Sıkıntıları da sahiplenmez.

SAĞIN EN BÜYÜĞÜ OLMAK

Şimdi, hükümet kuruldu. Ama DP liderliğinin bir başka niyeti olduğu da açıktır. Bu da sağın en büyüğü olmak.

İKTİDAR ‘GÜÇ’ ARACI MI?

Bu ülkede yaşanan bir gerçek vardır. Özellikle sağda siyasi parti olarak güç almanın en büyük aracı iktidarda olmaktır.
Çünkü, kamu kaynaklarına ve imkanlarına dayanarak siyaset yapmak ve gelecek seçimlerde güç toplamak, en büyük amaçtır. Bu yüzden daima seçimi kazandıktan sonra dahi, sağ parti sözcüleri, gelecek yerel seçimler ve CB seçimlerini kazanmayı ifade ederler.
Yani,  o seçim döneminde ortaya çıkan toplumsal sorunları çözme değildir vurguları, kazandıkları anda dahi vurguları. Gelecek seçimdir..
İşte, şimdi reform yapmak amacı ile kurulan CTPBG –DPUG hükümetini bekleyen en büyük sıkıntı buradadır.
Çünkü, DPUG ve Sayın Eroğlu, yaklaşan yerel seçimlerde sağın en büyüğü olmak ve CB seçimlerine de böyle girmek için hareket etmeyi ana amaç bileceklerdir.
Bu yüzden, özellikle Sayın Serdar Denktaş, bu koalisyonda hem kendi bünyesine aldığı, hem de partisinin elinde olan bakanlıklarla, arazide, öncelikle UBP’nin altını oymak işini, önceliği haline getirecektir.
Hele bu yılın sonundan sonra bunu artıracaktır. Bunu başarmasının bir yolu da, CTPBG’ nin iyi niyetini istismar ederek, özellikle 2014 ‘ün ilk aylarından itibaren, CTPBG’ ye dönük de önce el altından, sonra açıktan saldırganlık içine girecektir. En büyük olmak için bunu yapacaktır.
Baksanıza 28 Temmuz seçimlerinden sonra sanki birinci parti gelmiş gibi tavırlar da takındı.
İşte bu noktada, eğer kamu kaynakları ve gücü ile UBP’ nin altını oymak gibi bir kısırlık içine girerse Sayın Serdar Denktaş, bilinsin ki bu reform hareketinin en büyük engeli olacaktır.
Ayrıca kamu kaynaklarına dayalı ilkel siyaset yapmak alışkanlığı da doğrudan reform hareketinin en büyük düşmanıdır. Bunun için özellikle kamu kaynaklarının gelişi güzel kullanılmasını engelleyecek olan, yasal, Anayasal ve idari değişiklikleri öne almanın ertelenemez  önemi vardır.

Bu yazı toplam 1955 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar