1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. ‘Rekabet’ siyaseti
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

‘Rekabet’ siyaseti

A+A-

Günlük tepkiler üzerine “gösteri” dünyası!
Buna “siyaset” diyenler de var.
İnsanlar hangi konuda esip, gürlüyorsa…
“Beraber ve Solo İsyanlar” korosunun ortak tepkisi neyse…
Kimi siyasetçiler de sıraya giriyor…
- “İlk kim çakacak!”

***

Gösteri dünyasına dönüşürse siyaset…
Sonuç belli: Yıktın perdeyi eyledin viran.
Ülke yeterince “virane” zaten…

***

Buna “rekabet” diyorlar!
Siyasi figürlerin yarışına ihtiyaç yok.
Maç değil ki bu, hayat.
Geleceği planlamaktır siyaset.
Yarını iyileştirmek..
Ve hayatımızı anlamlı kılmak…
Bunun için temel değer plan ve proje olmalı, kadro ve program, insan ve gelecek...
Bir de “ideali” olmalı bu işin elbette.
Yoksa, her kim bağırıyorsa birlikte bağırmak, tepkinin peşine düşmek nereye kadar!

***

Öylesine bir “rekabet” oluştu ki, popüler kültürün dürtüklediği algıyla…
Yurttaşlık mı gündemde, sanki de yargıya ilk giden kazanacak.
Beşparmaklar mı deliniyor, en acıklı açıklamayı yapan çevreyi kurtaracak (!)
Öğrenciler mi tehlikede, sosyal medyada en fazla beğeni toplayan geleceği kotaracak.

***

Günü tüketiyoruz!
“Fasit daire” içinde nefes tüketiyoruz.
Hani “kısır döngü” dedikler bu.
Dilimiz bir karış dışarıda!
Peki “kurtarma planı” nerede?
Yol haritası ne?
Alkış yeter mi bu viraneyi tamire!

***

“Pohpohlanmak” deyimi yaygındır adada!
Doğrusu “gaza gelmek” konusunda da epeyce hevesli çevre var.
Ama aydınlık bir gelecek için çok daha ciddi projelere, emekle yoğrulmuş çalışmalara, düşünce ürünü planlamalara ve gerçek siyasete ihtiyaç var.

***

Sahne ışıkları gözleri “kör” etmesin!
Samimi ve sahici olmalıyız, “ilk ben söyledim”, “ilk ben koştum” ya da “en fazla alkışı ben topladım” duygusundan çok daha önce...
Çözüm ve irade üretmeliyiz!

Bu yazı toplam 1808 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar