1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. REKLAMIN REKLAMI
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

REKLAMIN REKLAMI

A+A-

Kıbrıs Türk Ticaret Odası, güneydeki Politis gazetesinde bir ilan yayınlattı.
Bu bir “bayram tebriği” ve Müslümanlar kutlanıyor.
Bence çok daha anlamlısı, Kıbrıs Türk Ticaret Odası güneyde “paskalya”yı kutladığı zaman yaşanacaktır.
Kıbrıslı Rum örgütler de örneğin bizim gazetede, Müslümanların bayramını kutlarsa eğer…

***

“Bu bir ilk” diyen başkan Turgay Deniz, “Aynı adayı paylaşıyor, aynı havayı kokluyorsak, bu gibi iş ilişkilerine girmemiz olağandır” sözleriyle mutluluğunu paylaştı.
Ne geldi aklıma!
Ticaret Odası yönetimi bir gün ziyaretime gelmişti.
5-6 yılı geçmiştir.
Günay Çerkez’in başkanlığı dönemi…
Tüm yönetim gelmişti, neredeyse…
Bir daha da o kadar geniş katılımlı ziyaret eden olmadı.
Şikayetçiydiler!
Öfkeliydiler!

Sebebi de biz güneyden sanırım bir marketin ilanını yayınlamıştık.
“Bir daha yayınlarsanız size reklam ambargosu uygularız” iması vardı.
O gün sormuştum, “Peki siz Kıbrıslı Rum müşterilere satış yapmıyor musunuz?”
“Ne ilgisi var”
, demişlerdi.
“Senin beyaz eşyan, perden, oyuncağın, menün neyse… Yani ürünün… Bir gazetenin tek ürünü de reklam…”
“Aynı adayı paylaşıyor, aynı havayı kokluyorsak, bu gibi ilişkilere girmemizin olağan olduğunu” anlatmayı denemiştik, o zaman…

***

 Kıbrıs Türk Ticareti Odası, güneyde yayınlanan reklamının reklamını yapıyor, şimdi…
Nereden nereye geldik.
Ne mutlu…
Unutmadan, Kıbrıs’ın güneyinde gazeteler, halen, kuzeye dair “ticari ilanlar” yayınlamıyor.
Kıbrıslı Rum gazete sahipleri bu ayıbı da ortadan kaldırırlar umarım.
Hayat değişiyor...

ktto-politis-reklam.jpg


Hangisi hangisi?

Utku Karsu çizgine bereket!
ÇOK güzel anlattın... Onca yazıyorum, bir çizdin, bin kelimenin yerine geçti.
Siyasiler çoğu zaman söylenir, dertlenir, sitem eder: Şu gazetecileri bazen hiç anlamıyorum.
Tümüyle haksız da değiller.
Medya epeyi kirlendi.
Üstelik araştırmadan, öğrenmeden, bilmeden "gazeteci kılığında” konuşan da çok yazan da...
Hepimiz yanılabiliyoruz.
Öyle de…
"Şu siyasileri bazen hiç anlamıyorum" diyorum ben de, aynı tondan...
"Muhaceret Yasası" neden uygulanmıyor?
Niye?
Bu ülke neden halen “kim turist kim değil” ayırımı yapamıyor.
Yasa orada!
Ya cesaret edemiyorlar, birileri “dur” diyecek diye... Bu gerçeği de inkar ediyorlar.
Ya da “sırası gelmiyor” bir türlü…
Umarım, yanılırım, yakında!

utku_.jpg


Garanfil’im

İnsanın evladı, kokusudur.
Gökyüzüdür insanın evladı…
Bir evladın gözlerinde dünyanın en güzel şehirleri uyanır, en güzel şarkıları söylenir.

Folk-Der, Kıbrıs İşitme Konuşma Engelliler Vakfı’yla el ele verdi, “işitme dili”nde bir şarkı yaptı.
Efsane Sıla 4’ün o unutulmaz şarkısı “Garanfil”i…
70’li senelerin şarkıları bunlar.
Şimdi 2000’li çocuklar söylüyor.

Oğlum da bu projede başrollerdeydi, bu yazı o nedenle “evlat”la başladı.
Çocuklarınız için yapacağınız en önemli iyilik onları bir kültür sanat derneğine götürmektir.
Özel dersten, kolej sınavından, tüm notlardan daha önemlidir bu.
Ve derneklerimiz, Kıbrıs’ı öğretmelidir çocuklarımıza, çok daha fazla…
Çiftetelli, sirto, zeybek değil sadece, dayanışmadır dernekler, empatidir, barıştır, farkındalıktır...

Uyuşturucuya, öfkeye, onca kirliliğe karşı panzehir kültürdür, sanattır.
Daha çok kültür merkezi, daha çok müze, daha çok sahne, daha çok fotoğraf atölyesi, daha çok, daha çok…
Böyle uyanır bir ülke, bir memleket böyle çoğalır, yeniden yeniye…


Atlet

Kıbrıslı erkeğin “atlet” giyme alışkanlığı çocukluktan kalma bir kâbustur.
“Terini çeker, çabuk giy!”
“Aman ha hasta olursun”

Kışta neyse…
Yazda bile!
Bu sıcakta, hele gömlek terli terli yapışıyor sırtına…
Ama…
En azından göz önünde gezinen insanlar için söylüyorum.
Gömlek altından atlet çok da hoş görünmüyor.
Hani diyorum, kamera önündekiler, ya göleğini daha iyi seçse, ya atletini!
Orta yol bulabiliriz böylece…
“Büyüklerimizi” de çok fazla üzmeden…


Notçuklarım

- YASALAR hayatın gerisinden koşuyor. Bugün, SEÇİM yazmak bize yasak!
Tut tutabilirsen interneti, sosyal medyayı...

-ASKERDE bir anket yapmışlar, sormuşlar: "Batılı ülkelerden kopyalanarak gelen Vicdani ret hakkında ne düşünüyorsunuz.”

-"Askerlik yapmayana kız vermezler" sözünü sormuşlar bir de!

-Askerden kaça kaça “doktor” oldu erkeklerin yarısı!

- Bira, kola, soda cam şişelerini yerlere, refüjlere, cadde kenarlarına atanlar…
O şişeler var ya o şişeler….

Bu yazı toplam 4049 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar