Renkli günler
Ortalık darmadağın…
28 Temmuz erken seçim kararı farklı kesimlerde farklı değerlendiriliyor.
Kimi kesimler “iyi oldu, erken erken her şey biter” derken, kimi kesimler, “fazla aceleye geldi, telaşlı bir seçim iyi olmaz” görüşündeler.
Bugün Meclis Genel Kurulu’nda 28 Temmuz oylanıyor. Büyük olasılıkla CTP ve UBP’nin çoğunluk oylarıyla komite kararı onaylanacak.
Seçime 2 aylık bir süre var.
Bu iki aylık sürede UBP, her ne kadar da seçim yasakları başlasa dahi bu süreyi devlet olanaklarını kendi lehine kullanmaya devam edecektir.
Bunun aksini düşünemem.
İrsen Küçük reddetse bile Muhacerette vatandaşlık çalışmaları başladı bile…
Öte yandan 29 Eylül seçim tarihi olsa, hükümet düşse ve Saray başka birilerine geçici hükümet görevi verse devlet olanakları kullanılmayacak mıydı peki!
Yine kullanılacaktı çünkü henüz seçim yasakları başlamayacaktı ve başlasa bile Saray tarafından görevlendirilecek milletvekili yine başka bir UBP grubu olacaktı büyük olasılıkla… Dünkü basın toplantısında Cumhurbaşkanı Eroğlu, bu seçimin olamayabileceğini, tüm partilerle görüşeceğini söylese bile bu alternatif yine büyük bir olasılık olarak ortada duruyordu.
Bunun nedeni de CTP zaten bir geçiş hükümetinde görev almayacağını duyurmuştu. Öte yandan (ne kadar geçerli olabilirdi pek bilinmez ama) TDP de geçici hükümette görev alamayabileceğini söylemişti. Geriye DP ve UBP içi muhalif grup kalıyordu. Böyle bir durumda yukarıdaki seçim sürecinin yaşanması pek de beklenmeyen bir durum olmazdı.
***
Bu tartışmalar sürerken Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu dün bir basın toplantısı düzenledi ve İrsen Küçük’ü kastederek “adam, elini tutana karşı savaş açıyor, izahı var mı bunun?” diye soruyor.
Tabii ki UBP içinde muhalif olan ve dün kesin ihraç istemiyle UBP disiplin kuruluna verilen 8 milletvekiliyle ilgili soruları yanıtlarken, 8 milletvekiline sahip çıkıp çıkmayacağı merak edilirken ve UBP ile ilişkileri sorulurken, “Ben UBP’liyim. 40 seneden sonra UBP’den ayrıldım diyecek durumum yok. Cumhurbaşkanı olarak bütün partilere eşit mesafede durmaya çalışmama rağmen ismim zaten UBP’li olarak zikrediliyor” diye yanıt veriyordu.
***
Öğleden sonra ise Başbakan İrsen Küçük, Eroğlu’na yanıt veriyor ve Eroğlu’nun “adam, elini tutana karşı savaş açıyor, izahı var mı bunun?” sözlerine karşılık “politikada bulunduğu noktaya tırnaklarıyla kazıyarak geldiği” sözlerini sarf ediyordu.
Seçim süreci bugünden sonra daha yoğun yaşanmaya başlanacak. Disiplin kuruluna verilen UBP’li 8 muhalif milletvekilinin ne yapacakları merak edilirken, parti mi kuracaklar, başka bir partiye mi gidecekler, ölmüş bir partiyi mi canlandıracaklar soruları sorulurken tüm partiler için aday saptama başlayacak, hükümete gelmeleri durumunda ne yapacaklarını anlatacakları programlar hazırlanacak, listeler açıklanacak, aday olmak isteyenlerin çeşitli kapılar çalma eylemleri başlayacak vs, vs…
***
Velhasıl önümüzdeki günler renkli geçecek. Bazen sinir edici, bazen komik, bazen dudak ısırtan, bazen zıvanadan çıkartan… Siyah günler de olsa bazen, siyah da bir renk olduğundan ‘renkli günler’ demenin bir sakıncası yok.