“Resim hep hayatımın bir parçası oldu”
Küçük Kaymaklılı ressam ve mimar Harika Sayı, resme olan tutkusunu, mimarlığı ve Libya’da geçirdiği 8 yılını anlatıyor.
Küçük Kaymaklılı ressam ve mimar Harika Sayı, resme olan tutkusunu, mimarlığı ve Libya’da geçirdiği 8 yılını anlatıyor.
“Ressamlığı hobi olarak yapmak durumundayım çünkü bizim toplumumuzda resim satın alan ve buna değer veren insanlar yok”
Dila ŞİMŞEK
Küçük Kaymaklılı ressam ve mimar Harika Sayı, resme olan tutkusunu, mimarlığı ve Libya’da geçirdiği 8 yılını anlatıyor.
Sayı, 20 senedir mesleğini yapmadığını, şu anda inşaat malzemeleri satışı yaptıkları bir işletmesi olduğunu kaydediyor.
“Birinci sınıftayken öğretmenim, yaptığım resme inanamamıştı”
Resim yapmayı hep çok sevdiğini, ilkokuldayken bu alana yeteneğini ve ilgisini keşfettiğini dile getiren Sayı, “Birinci sınıftayken öğretmenim, yaptığım resme inanamayıp ‘Bunu annen mi çizdi’ diye sordu. Teneffüste bana resim çizdirdi, yine çizince inandı…” diye anlatmaya başlıyor.
Ortaokulda öğretmenlerinin kendisine ilgi gösterdiğini söyleyen Sayı, lisede de aynı şekilde devam ettiğini, yaptığı resimleri sergilediğini ve satıldığını ifade ediyor.
“Aslında doktor olmayı istemiştim”
ODTÜ’de Mimarlık bölümü okuyan Sayı, aslında doktor olmak istediğini dile getiriyor. “O zamanda uçaklar grev yaparak kalkmamıştı ve ben de bir gün sonra başvuruda bulunmak zorunda kalmıştım. Bu yüzden kabul edilmedim” diyor.
“8 sene Libya’da yaşadık”
Üniversiteden mezun olduktan sonra, aynı bölümde okuduğu eşi ile birlikte Libya’ya çalışmaya gittiğini ifade ediyor. “O zamanlar Kıbrıslıların Libya’ya gitmesi gayet olağandı, bir inşaat firması vardı ve buradaki insanların yurtdışında çalışmasına önayak oluyordu çünkü şartları çok iyiydi. 8 sene orada kaldık. Bu sekiz senenin üç senesinde çalıştım, ancak sonrasında firma değiştirmek istediğimde, o firma ‘kadınları işe almadıklarını’ söylemişti. Bu sebeple zamanımı sosyalleşerek geçirdim” şeklinde konuşuyor.
Libya’nın o zamanlarda laik bir ülke olduğunu söyleyen Sayı, “Şimdiki gibi baskıları yoktu ve çok güzel bir yerdi. Çok güzel günler geçirdik” diye devam ediyor.
Mimarlığı bırakma sebebini anlatan Sayı, “Kimse mimarlara verilen parayı ‘gerekli’ görmüyor. Herkes, bu işi daha iyi bilirmişçesine hareket ediyor. Bu sebeple bıraktım ve inşaat malzemeleri satışına başladım” diyor.
“Toplumumuzda resim satın alan ve buna değer veren insanlar yok”
Doğduğu evi şu anda atölye olarak kullandığını ifade eden Sayı sözlerine şöyle devam ediyor: “Burada resimlerimi çiziyorum ve sergiliyorum. Ressamlığı hobi olarak yapmak durumundayım çünkü bizim toplumumuzda resim satın alan ve buna değer veren insanlar yok. İnsanlar ‘bana da bir hatıra olarak çizer misin’ diye soruyor… Ancak bu bir emektir ve bunun karşılıksız istenmesi de yanlıştır. Ben tabii ki kendi içimden gelerek sevdiklerime hediye verebilirim ama bunun dikte edilmesi de bir sorun.”