Resmen sorduk: Ne kadar yurttaş yaptınız? HÜKÜMET SUS-PUS!
YENİDÜZEN Gazetesi olarak "kalabalık" ülkenin son hükümeti tarafından "fazlaca" verilen yurttaşlıkların ne kadar olduğuna dair bir süredir bilgi almaya çalışıyoruz resmi makamlardan…
16 Ocak 2017'de, yani bundan tam 2 ay önce İçişleri Bakanlığı'na resmen başvuru yaparak UBP-DP Azınlık Hükümeti tarafından bir yıllık sürede verilen yurttaş sayısını açıklamalarını talep ettik. Ne bir cevap var, ne de bir bilgi…
Bizim gibi CTP milletvekilleri de mecliste bir süre önce yazılı soru önergesi sunarak bu yurttaşlık sayısına dair resmi bilgi talep etti.
Milletin vekillerine de cevap yok! Yani hükümet sus-pus!
---
Adına "KKTC" denen bu yarım adada bazı konularda öylesine büyük ahlaki sorunsal içindeyiz ki…
Şöyle ki; çok yalın ve net bir ifadeyle, bir ülke planlaması için elzem veri nüfustur.
‘Yurttaş sayısı’ ve o toprak parçasında ‘yaşayan insan sayısı’ elinizde olmadan ne turizmi planlayabilirsiniz, ne eğitimi, ne sağlığı ne de ekonomiyi.
Bizdeki bu bilinmezlik ve bilinmezliğin de süregelen şekilde değişimi, var olanı daha karmaşık hale getiriyor.
Aslında çok basit bir soru, nüfusumuz kaç?
Bilen yok.
Bir zamanlar başbakanlık yapmış olan İrsen Küçük bizi çok "kalabalık" diye tanımlamıştı.
Bir an olsun bu ülkede Sağlık Bakanı olduğunuzu düşünün.
Yeni hastane, hasta sayısı filan.
Nasıl planlayacaksınız?
Elinizde veri yok!
Geçen yıl 100 bin hastaya hizmet vermişsiniz.
Bu yıl bu sayı 200 bin olabilir.
Aynı şey eğitim için de geçerli.
Böylesi bir hesap.
Aslında hesapsızlık!
Dedim ya adına "KKTC" denen bu yarım adada bazı konularda öylesine bir ahlaki sorunsal yaşanıyor ki…
Evet evet, ahlaki sorun var.
Ve bu sorun da en tepede, bizzat siyasette yaşanıyor.
* * *
Bu ülkede her göreve geldiklerinde yurttaş dağıtan UBP-DP ikilisinin son bir yıllık hükümet dönemlerinde de "fazlaca" yurttaş yaptıklarını takip ediyoruz.
"Fazlaca" diyorum, zira bunun da verisi yok, açıklanmıyor!
"Kalabalık" ülkenin son hükümeti tarafından "fazlaca" verilen yurttaşlıkların ne kadar olduğuna dair bir süredir bilgi almaya çalışıyoruz resmi makamlardan…
16 Ocak 2017'de, yani bundan tam 2 ay önce İçişleri Bakanlığı'na resmen başvuru yaparak UBP-DP Azınlık Hükümeti tarafından verilen yurttaş sayısını açıklamalarını talep ettik.
Ne bir cevap var, ne de bir bilgi…
Bizim gibi CTP milletvekilleri de mecliste bir süre önce yazılı soru önergesi sunarak bu yurttaşlık sayısına dair resmi bilgi talep etti.
Milletin vekillerine de cevap yok!
UBP-DP ve onun yöneticileri ne gazetecileri, ne de muhalefet partilerini, milletvekillerini ciddiye alıyor.
Bu aslında ahlaki yozlaşmanın bir ürünü, sonucu…
Normal bir ülkede yaşasak tüm bunlar olur muydu diye durup kendi kendime soruyorum.
Örneğin tamamen yasa dışı bir şekilde yaka paça ülkeden sınır dışı edilen Barbaros Şansal olayında KKTC denen bu yapının artık devlet olabilme özelliğinden uzaklaştığını çok net şekilde yaşadık.
Ombudsman tarafından da açıkça "yasadışı" olarak nitelenen bu davranış, yaşadığımız düzenin bayraklı-tanklı tüfekli 'şaşasının' aksine devletten çok kabileyi andırdığını kanıtlar nitelikteydi.
Ve biz, işini doğru yapmaya çalışan gazeteciler ve milletvekilleri, bu düzenin sahiplerinden "yasal sorumlulukları" gereği ve "siyasi ahlaki değerleri" de dikkate alarak resmi yurttaşlık sayılarını açıklamalarını bekliyoruz.
Çok mu safız?
Hayır değiliz.
Ama adına "hükümet" denen gruba doğru yolu işaret etmeye çalışıyoruz, hepsi bu…
Görürler mi?
Gülümsediğinizi görür gibiyim…