Rogers yaptığı açıklamada, katıldığı televizyon programında gündemin öne çıkan konularına ilişkin soruları yanıtladığını kaydetti. Roger, “Maaşlardan kesintinin yapılması ilk değildir. Çok yakın geçmişte, bizim de hükümette olduğu dönemde pandemide yine kesinti yapılmıştı. Yüksek maaş alandan daha çok kesinti yapılırken, az alandan az kesinti yapıldı. Belli bir miktarın altında alanlara ise hiç dokunulmadı. Şeffaflık esas alındı, sendikalarla birlikte hareket edildi. Hükümetin kendi yapacağı tasarrufun da halkla açıkça paylaşıldığı bir süreç olmuştu” diye konuştu.

Hükümetin, yaşanan ekonomik darboğaza rağmen, asgari ücretliden de kesinti yapmaya kalkmasının tepkilere neden olduğunu belirten Rogers, paydaşlarla hiç konuşulmadan “Ben yaptım oldu” yaklaşımıyla hareket edildiğini savundu.

Gelen tepkilerle hükümetin geri adım attığını anlatan Rogers, “Hükümet tasarruf adına neler yapacak? Kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına nasıl alacak? Devletin gelirlerini artırmak için nasıl bir yol izleyecek? Hükümet bu soruları yanıtlayıp, samimiyetini ortaya koymalıdır” diye konuştu ve şöyle devam etti:

 “Depremle ilgili mecliste üç farklı komite kuruldu. Bunlardan biri; ilk olarak kararname olarak yayınlanıp sonra gelen tepkilerle geri çekilerek yasa olarak yapılması planlanan kesintilerle ilgili bir komite. Bunun yanı sıra iki tane de izleme komitesi kuruldu. Bağımsız milletvekili olarak bizler de izleme komitesine üyeyiz. İzleme komitelerinden biri; başta İsias olmak üzere depremde binalardaki sıkıntılar nedeniyle depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın dava süreçlerini takip için meclisteki hukukçulardan oluşan bir hukuk komitesi. Diğer izleme komitesi de ülkemize depremzede olarak gelen kişilerin sayısı, durumu gibi bilgileri toplayan, gelenlerin sağlık, eğitim, barınma haklarının sağlanması için yapılması gerekenler ve harcamalarla ilgili takibi yapmak üzere kuruldu. Kesintilerle ilgili en büyük sıkıntı hükümete duyulan güven eksikliğidir. Çünkü maaşlardan kesintinin yapılması ilk değildir. Tepkiler sonucunda meclis alt komitesinde hükümet kanadı tarafından yeniden düzenlenen yasa çerçevesinde maaşlardan kesinti yapılacak ve gönüllülük esasına da dayalı olacak. Dar gelirlilere ve asgari ücretlilere dokunulmayacak. Harcamaları izlemek üzere muhalefetin baskısıyla yasada bir de komite kurulması öngörülüyor. Yapılan kesintiye itirazı olanın ise başvuru yaparak kesintiyi geri alabileceği söylendi. Hantal bir bürokrasi sistemi olan ülkemizde bunun da eziyete döneceğine inanıyorum"

 “Devlet gelirlerini artıracak, sürdürülebilir adımlar atılması şarttır”

Acil kaynak ihtiyacının net bir şekilde ortada olduğunu ifade eden Jale Refik Rogers, taşıma suyla değirmen dönmeyeceğini, halkın gelirinden belli bir yüzde keserek bir yere varılamayacağını, devletin gelirini artıracak sürdürülebilir adımlar atılmasının şart olduğunu dile getirdi.

Rogers sözlerini şöyle sürdürdü:

 “Bu kesintiler kısıtlı bir süre için planlandı. Sonunda yine kamu maliyesi açık verecek. Öncelikli olarak hastane ve okullara odaklanıldı, ancak kesintilerle oluşturulacak bu kaynak okul ve hastanelerimizin onarımı, bakımı ya da yıkılıp yeniden yapılmasına yeterli olacak miktarda değildir. Gerçekçi olmak lazım. Okullarımızın %80’i 1974 öncesi yapılmış. Birçoğunun yeniden inşası gerekecek. Hastanelerin de durumu ortadadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi yaralarını sarmak için ciddi bir zamana ve maddi kaynağa ihtiyacı olacak. Oradan bir yardım bekleme dönemi de bence kapanmıştır. Kendi ayaklarımızın üstünde duracak bir sistem inşa etmemizin zamanı gelmiştir. 1974’ten itibaren yapmamız gerekeni yapmadık, çocuklarımız 1974’e geri döndü, çadırlarda eğitim görüyor. 6 Şubat bir milat olsun, yapılmayanlar artık yapılsın.”

Ülkede kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alma noktasında hükümetin herhangi bir adım atma niyetinde olmadığının bariz olduğunu söyleyen Rogers, “Forex ve elektronik şans oyunlarının lisanslandırılması ve vergilendirmesi için yasal düzenlemelerin hazır olduğunu hükümet programını açıklarken belirten hükümet, ciddi kaynağa ihtiyaç olan bu dönemde bu yasaları meclise göndermiyor, onun yerine vergi aflarının süresini uzatıyor, imar yasalarında değişiklik tasarılarını meclise gönderip izinlendirme makamını ortadan kaldırmaya çalışıyor. Bu samimiyetsizlikten dolayıdır ki bu hükümete güven duyulmuyor” dedi.