1. YAZARLAR

  2. Fatma Azgın

  3. Ruhumuz Yaralandı
Fatma Azgın

Fatma Azgın

Ruhumuz Yaralandı

A+A-

                            

İzlediğim kadarıyla, Kıbrıs’ta yaşananlardan çoğu insan şikayetçidir ve derin endişe içindedir..

Toplumda konuşulanlar, eleştiri gibi görülse de, derinlerde, korkulu ve endişe boyutuna varan serzenişlerle ifade ediliyor. Yaygın şikayetler toplumun resmi, hatta gayri resmi kurum ve kuruluşlarında görev yapan idarecilerin yanlış, tehlikeli, yasalara aykırı, çıkar gözeten, gözü kapalı işler yapmasından ve yeni alışılmadık bir toplum sisteminin koşar adım gelişinin fark edilmesinden kaynaklanıyor gibi...

Haklıdırlar; bu toplumun hiç alışmadığı bir başka kültürün yıllar içinde hazırlanmış altyapısının tamamlanmasıyla tüm sistemler, sosyal doku, yaşam biçimi, dolayısıyla Kıbrıslıtürk kimliği ortadan kaldırılma aşamasındadır. İnsanlar bu devasa felaketi yok etmenin imkansızlığını inkar etseler de, “birşey yapabilir miyiz” diye bir “görev”e de yarı-hazır bir telaş içindedirler.

Şikayet edenler, “yeni paradigmaya” uyumsuzluk gösterenler, rahatsız olanlar bu “dertten” nasıl kurtulacaklarını düşünüyorlar. Nasıl ve kiminle, kimlerle mücadele edilecek? İç ferahlatıcı bir yanıt bulamıyorlar. Kimlerin yapacağı yapabileceği konusunda belirgin inanç kalmamış. Geçmişte koruyucu güçler, canlı, inançlı ekipler vardı. Emirlere, zorba değişimlere karşı duran, sonuçta endişeleri ortadan kaldıracak başarıya imza atanlar.

Ne güç kalmış ne de ümit.. Öyle bir aşamaya gelinmiş ki, grevler, eylemler toplumu tamamen değiştirmeye karar vermiş yöneticileri durduramıyor. Zaten devlet gücünün “yeni rejim” ile elinde o kadar imkan var ki, başkaldıranları, itiraz edecekleri susturmak, etkisiz etmek çok kolaydır.

Diğer yandan, toplumun bir kesimi yukarıda bahsettiklerimiz gibi endişeli görünüyorlar ama seçimler ile bazı yöneticilerin değişmesi ile daha huzurlu bir yaşam oluşabileceğini düşünmektedirler. Yeni bir paradigmayı hissetseler de oluşan ve daha da güçlenecek yeni sistemden “milliyetçilik” aşkına hoş görüp veya çekinip, sosyal kimlik, kültür değişim yönünde kafa yormuyorlar. Belki korkularını kendi içlerinde saklıyorlar. Bir yerler uğruna, Kıbrıslıtürk kimliğine ne olacakmış, buralarda alışılmamış bir “rule of law” gelecekmiş, azınlık olunacakmış, başka kimliğe dönüştürülecekmişiz dillendiremiyorlar.

Tarih bugün bizim yaşadığımız örneklerle doludur. Kültürü kimliği zorla değiştirilen, yok edilen bir sürü halk ve topluluk vardır.

Kuzey Kıbrıs’ta hakim kılınacak “Yeni Durum” a farklı bakan grupların, insanların ortak bir yanları kalmıştır... Kıbrıslıtürklerin ve farklı düşünenlerin, herkesin ruhları yaralanmıştır.

  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu yazı toplam 2535 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar