‘Ruhunda’ var!
'İki Devlet İstiyoruz' diye kırk kez söyleyince olmuyor.
Keşke öyle olsa…
Neler söylemezdik o zaman değil kırk, kırk bin kere!
***
Aslında bu kadar çok tekrar etmek, bir “inançsızlığı”ortaya çıkarıyor.
“İki devletli çözüm istiyoruz” diyenler, kendi “devletlerine” inanmıyor.
İnansalar eğer…
Niye sürekli istiyorlar?
Var işte devletin!
***
“Federal Kıbrıs” düşü, yeni bir dünyayı hedeflemektir.
Kıbrıs ülkesini bütünleştirmek ve dünyaya katılmaktır.
Halbuki…
'İki devlet' isteyenler zaten 'kktc'yle övünüyorlar.
İki ayrı devlet yok mu şimdi?
Ne o zaman?
“Çözüm” dediğiniz şimdiki durum değilse ne?
***
Ya 'böyle devam etsin, sürsün gitsin' deyiniz.
Ya 'devlet tanınsın' deyiniz.
Ya 'bu devlet devlet değil başka devlet isteriz' deyiniz.
Ne istediğinizi anlayalım…
***
Bir de şaşkınlıkla okuyorum!
Cumhurbaşkanı Tatar, “iki devletli çözüm 77-79 Doruk Anlaşmalarının ruhunda var” diyor.
Hangi “ruh” gelmiş de bunu söylemiş!
“Kıbrıs Cumhuriyeti bağımsız, bağlantısız ve iki toplumlu olmalıdır” diyor Doruk Anlaşmaları…
İlk maddeden bunu söylüyor.
“Federal hükümetin görev ve yetkileri, devletin birliği ve devletin iki toplumlu mahiyetini koruyacak şekilde olacaktır” diyor.
“İki toplumlu federal sistem” diye bas bas bağıran bir anlaşmayı nasıl “iki devletli çözüm”e yorumluyor başkan, şaşıyorum!
İllaki geçmiş anlaşmalara gönderme yapmak zorunda da değil…
Çünkü altı üstünü tutmuyor sözlerin, üstü altını…
***
Şimdi siz “iki ayrı devlet” mi istiyorsunuz?
Tamam!
Bir devletin ‘toprak bütünlüğü’nü garanti ederken, o toprak üzerinde ‘etnik temelli’ ayrı devlet kurarız ve tanıtırız diyorsunuz.
‘Fetih’ naraları atıyorsunuz.
Eyvallah…
Kıbrıslı Türkleri toplumsal kimliğiyle dünyaya açmak ve ayrı devleti uluslararası hukuk içine kabul ettirmek gibi bir planınız var demektir.
Görelim!
Eğer bunu başarmazsanız o zaman ‘ilhakçısınız.’
“Ruhunuz” böyle diyor…
DÖRTLÜ
“Dörtlü Hükümet niçin kurulamadı?” başlıklı bir yazı bekleyen dostlara!
Dünkü köşe geçerlidir.