1. YAZARLAR

  2. Erdinç Gündüz

  3. Rum pasaportu (!)
Erdinç Gündüz

Erdinç Gündüz

Rum pasaportu (!)

A+A-

Haberin çıktığı gün, çok doluydum. Ben görmedim. Daha sonra görenlerden ve bizim basından öğrendim. Rum basınında çıkan haberi, Türkiye gazetelerinden bazıları,  ballandıra ballandıra kullanmışlar. “110 bin’i aşkın Kıbrıslı Türk’ün Rum pasaportu var”  başlıklarıyla.

***

Yıllar öncesine götürdü beni bu olanlar.

Kapıların açılmasından sonra Kıbrıslı Türkler akın  akın  Kıbrıs Cumhuriyeti kimliklerini ve pasaportlarını yenilemek, çocuklarına ‘Doğum Belgesi’ almak için Güneydeki ilgili daireye akın etmekteydiler. Aralarında çoook ilginç (!) zatlar da vardı. Gazetelerden birinde bunlar arasında, Denktaş ailesinden birilerinin de bulunduğu haberi yayımlanmıştı.

Türkiyedeydim.   Gazeteci arkadaşlarla bir sohbet toplantısı sırasında,  Türkiye basınının ünlülerinden biri sordu bana, doğru mu diye. Ve ekledi: “Haber çıktığından itibaren Denktaş’tan soğudum” deyiverdi. Usül halle anlatmaya çalıştım.  Ne kadar anladı bilmiyorum. “O bir Rum pasaportu değildir. Bizim de ortağı olduğumuz –veya öyle olduğumuzu resmen iddia ettiğimiz- Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kimliği ve pasaportu’dur” dedim.

Sonra... Konu döndü dolaştı, Kıbrıs’ta olup bitenler tartışılmaya başlandı. Her kafadan bir ses çıkıyordu. Çok büyük bir kısmı da yanlıştı. Önce sesim çıkmadı ama sonunda patladım. “Kusura bakmayın ama birşey söylemek istiyorum” dedim, sustular. Ve açtım ağzımı yumdum gözümü.

“Türkiye medyası bunu hep yapıyor. Köşe yazılarınızı da izliyorum. Çoğunlukla yanlış bilgilerle yazıyorsunuz. Bu da Türkiye halkını yanlış yönlendiriyor.  Ve şunu da söylemek zorundayım... Çok iyi bildiğimiz konularda yazdıklarınızı okuyunca, başka başka konularda yazdıklarınızın doğruluğu hakkında da kuşku duymaya başladım ben şahsen” dedim. Dondular, kaldılar....Ne söyleyeceklerini bilemediler bir süre...

***

Değişen birşey yok hala. Aynı ‘edebiyat’ (!) yanlışlarla devam ediyor. Birileri kuyu kazıyor ama farkında bile değil.

Toplumu yönlendiren ‘basın’ böyleyse,  sokaktaki vatandaştan ne umuyorsunuz ki ? Hatta politikacılardan bile.....


Sansürün böylesi

Sigaranın insan vücuduna verdiği zararları tartışmıyorum.  Ama sigarayla bağlantılı, tartışılacak o kadar çok sey var ki...

Mesela...

Bu kadar zararlıysa, üretimi neden durdurulmuyor ? Tüketimi neden yasaklanmıyor ?  Üretimini de tüketimini de yasaklayarak,  üretenler ve tüketenler,  neden tutuklanıp hapse atılmıyor ?

Cevabı çok basit... Çünkü, dev sigara üreticileri karşısında durmaya hiç kimsenin gücü  yetmiyor... Buna karşılık lüks paketlerin üzerine ‘Sağlığa zararlıdır’ uyarısı konularak  birşeyler yapmış gibi görünmek tercih ediliyor.  

İşin gerçeği bu...

***

Nereden takıldı aklıma şu ‘sigara’ konusu ? Türk televizyonlarından....

Dünyanın bir başka ülkesinde benzeri var mı ? Bilmem. Varsa bile hangi ülkelerde olabileceğini tahmin edebiliyorum. TV izleyicisi iseniz farkındasınız muhakkak.  RTÜK kararıyla,  bir yapımda, sigara, puro, pipo görüntüsü varsa eğer, üzerine ya mozaik ya da pus bindiriliyor. Olay, çok ama çok komik aslında. Dumanı görüyorsunuz ama sigarayı göremiyorsunuz mesela. Ve SİZ, o kadar aptalsınız (!) ki, sigara içildiğini anlamıyorsunuz (!)...  

Ve çok önemli bir not daha...

Sigara sansürlü ama diziler ve tam boyda filmlerdeki silah, tabanca, top, tüfek, şiddet, cinayet görüntüleri serbest.  Sadece, kan görüntüleri, aynı sigara gibi, puslandırılıyor. Biz ‘aptallar’ orada ne olduğunu anlamayalım diye.


Sokak Ağzı

“Anastasiadis ‘Siyasi eşitliği kabul ederim’ demiş.  Nasıl bir siyasi eşitlikten söz ettiğinin ayrıntıları yok. Bilen var mı ? Çünkü ‘Siyasi eşitlik’ denen şey öyle karmaşık ve öyle çok yönlü değerlendirilebilecek birşey ki...” (Aydemir-Lefkoşa)

***

“Memleket karadan çekirgeler denizden de denizanalarının saldırısı altındaymış.  Ne ada be ? Gelen geçen sadece saldırıyor. Kucaklayan yok.” (Aydan Şenel)

***

“Bir önerim var... Kolejler ve liseler kapatılsın... Daha çok üniversite açılsın...” (Gürkan M.Kayıp-Girne)

***

“Geçen gün TV’de bir basketbol maçı seyrettim. Takımlardan birinin kızları iki şort giyiyordu. Biri normal boyda, diğeri ise diz klapaklarına kadar uzuyordu.... Daha nelere göreceğiz acaba önümüzdeki dönem içinde çok merak ediyor ve kara kara düşünüyorum.” (Gülsen Yapar)

***

“Ne gızarsınız ama ? İlk defa duydunuz ? Daha evvel da Rum Piçi, Nankör, Hain demedilerdi bize ? (Nusret)

***

“Mesele haberi kaldırmakla bitti mi yani ? Bu haberi o büyük (!) gazeteye veren muhabir, alan yetkili, kontrolünü yapan yetkiliye birşey oldu mu acaba diye merak etmiyor musunuz ? Ben çok merak ediyorum...” (Gülderen N.H.-Mağusa)

Bu yazı toplam 4563 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar