“Rum’a Yama Olmak” Dedikleri!
Kıbrıs’ta federal devlet fikrine karşı çıkan ayrılıkçı milliyetçilerin argümanlarından biri de federal bir devletin kurulması halinde Kıbrıslı Türklerin Kıbrıslı Rumlara “yama” olacağı yönündedir.
Bu iddiayı çoğunluğun hakim olduğu üniter devlet modeli için ortaya atsalardı, belki anlaşılır bir tarafı olurdu.
Fakat özü itibarıyla çoğunluğun tahakkümüne son veren federal devlet tezi için böylesi bir görüşü ileri sürmek, ya olguları çarpıtma niyetiyle yapılıyordur ya da çok derin bir özgüven bunalımına işaret ediyordur.
Özgüven sorununuz varsa, onu hiçbir anayasa iyileştiremez. Ama bu size olguları çarpıtma hakkı vermez!
Nedenleri ne olursa olsun, federal devleti “Rum’a yama olmak” olarak tanımlamak, gerçeklerle bağdaşmıyor.
Aşikâr olan şudur ki, Kıbrıs’ta kurulacak federal bir devlet Kıbrıslı Türkleri özne olarak hayatın bütün alanlarında güçlendirecektir.
Hatta, dünyada hiçbir ülkenin toplam nüfusunun %18’ini oluşturan hiçbir topluma tanınmayan haklar tanıyacaktır.
Konuya açıklık getirmek için, 1974’ten sonra federal bir devletin kurulması için BM’nin ortaya koyduğu bütün önerilerde ve çeşitli mutabakat belgelerinde rastladığımız bazı temel ilkelere göz atalım:
• Kıbrıslı Türkler yaşadıkları bölgede çoğunluğu oluşturacaklar ve kendi kendilerini yönetecekler. Kendi hükümetleri, yasama ve yargı organları olacaktır.
• Merkezi hükümetin bütün organlarında Kıbrıslı Türklerin etkin katılımıyla karar üretilecek. Federal hükümetin bakanlar kurulunda en az bir Kıbrıslı Türk’ün rızası olmadan karar alınamayacak.
• Dönüşümlü Başkanlık sistemine göre dönüşümlü olarak başkanlık yapacak olan bir Kıbrıslı Türk ile bir Kıbrıslı Rum’un seçimi, çapraz ve ağırlıklı oyla yapılacak. %80’lik Rum nüfusunun oyu, Kıbrıslı Türklerinkine denk olacak şekilde %20 ağırlığında olacak. Eğer Devlet Konseyi modeli uygulanırsa, ikisi Kıbrıslı Türk, dördü Kıbrıslı Rum olacak olan bakanlar dönüşümlü olarak başkanlık yapacaklar.
• Yasama iki kurumdan oluşacak. Birinde nüfusa göre temsil, (Temsilciler Meclisi), diğerinde ise eşit sayıda temsil olacak (Senato). Senatonun onayından geçmeyen kanun tasarıları resmileşmeyecek. Yani, Kıbrıslı Türklerin onayı olmadan yasa yapılamayacak.
• Anayasayı değiştirmek ancak ayrı çoğunluk oluşursa mümkün olacak. Yani, Kıbrıslı Türklerin rızası olmadan anayasa değiştirilemeyecek.
• Yargıda sayısal eşitlik olacak. Anayasa mahkemesinde eşit sayıda Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum hakim oturacak.
• Güvenlik Kuvvetlerinde sayısal eşitlik olacak. Poliste ve/veya eğer olacaksa orduda görev yapan Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumların sayısı eşit olacak.
Bu veriler ve imkanlar ortada dururken “yama olmaktan” söz edilemez.
“Yama olmak” bunun neresinde?
Eğer bütün bunların “Rum’a yama olmak” anlamına geldiğinde ısrar ediyorsanız, size tavsiyem şudur: Benzer önerileri Türkiye’deki Kürtlere yapın ve Kürtleri devlete “yamalayın...”