1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. ‘Rumlarla Temas İstenmiyor’ demedim!
‘Rumlarla Temas İstenmiyor’ demedim!

‘Rumlarla Temas İstenmiyor’ demedim!

Din İşleri Başkanı Talip Atalay, Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Kathimerini gazetesine verdiği mülakatla ilgili kamuoyunu yanıltıcı bazı bilgilerin gündeme taşındığını belirtti.

A+A-

Din İşleri Başkanı Talip Atalay, Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Kathimerini gazetesine verdiği mülakatla ilgili kamuoyunu yanıltıcı bazı bilgilerin gündeme taşındığını belirtti.

Konuyla ilgili yazılı açıklamasında “Rum kesiminde yoğun bir biçimde hakkımızda çıkan spekülatif yazı, yorum ve haberler üzerine, haftalık olarak yayınlanan Kathimerini Gazetesi’ne verdiğimiz mülakat ile ilgili kamuoyunu yanıltıcı bazı bilgilerin gündeme taşındığına üzüntü ile tanık olduk” diyen Atalay, bu bağlamda Kıbrıs Türk kamuoyunun doğru şekilde bilgilendirilmesi için mülakatta altı çizilen noktalara açıklık getirmek istediğini kaydetti.

TÜRKÇE ÇEVİRİLERİ DE PAYLAŞTI…

Açıklamasında mülakattan bölümlerin Türkçe çevirisini de paylaşan Atalay, Kahtimerini’ye verilen mülakatın, tamamen dini konularla ilgili olduğunu, ‘Rumlarla Temas İstenmiyor’ ya da ‘Türk milliyetçilerinin saldırısına uğramış’ ifadelerinin kendisine ait olmadığını belirtti.

“Mülakatın başlangıcında ‘dinlerarası diyalog’ kavramı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni tehdit eden FETÖ-PDY Terör Örgütü ile ilgili gelişmeler temelinde açıklığa kavuşturulmuştur” diyen Atalay, Kathimerini gazetesindeki mülakatın Yunanca dilinden çevirisini şöyle paylaştı:

“(İthamlarda bulunan kesimler) Türkiye’de ‘dinlerarası diyalog’ kavramının FETÖ ile ilişkilendirilmesinden faydalanmaktadırlar. Bizim FETÖ ile hiçbir ilişkimiz bulunmamaktadır. Zaten bu nedenden dolayı daha önce bu ismi değiştirdik.”

Atalay mülakatta, dini liderler arasında iletişim ile dinlerarası diyalog arasındaki farkın da anlatıldığını belirtti.

Mülakatın ilerleyen safhalarında, soru üzerine, sürdürdükleri dini liderler arası iletişimden hoşnut olmayan kesimler ve dile getirdikleri gerekçeler ve bu gerekçelerin tarihi alt yapısının ele alındığını kaydeden Atalay, ilgili bölümün Türkçe’ye tercümesini şöyle paylaştı:

“(Dini grupların iletişimi nedeniyle) büyük olasılıkla Güney Kıbrıs’ta da tepkiler doğmuş olabilir. Bu neden oldu? Çünkü kalıplaşmış düşünce tarzlarını yıktık. Geçmişin acı tecrübelerine rağmen, dini açıdan ve insan hakları temelinde, dini özgürlüklere ve ibadet alanlarına serbest giriş mevzusuna odaklandık. Bu çabamızı Kıbrıs’taki çözüm sürecine ve Türkiye’nin Kıbrıs sorununda takip ettiği stratejiye uyumlu bir şekilde gerçekleştirdik. Ayrıca, bu adımlarımızı Kıbrıs Türk liderliği ile uyumlu şekilde gerçekleştirdik. Bu tip inisiyatiflerin Derviş Eroğlu döneminde alınmaya başladığını hatırlatmakta yarar görüyorum. Bazı kesimler bu çaba ve Kıbrıs’taki çeşitli dini grupların diyaloğu ile hem fikir değildi. Onlara göre bu diyalog Türk milliyetçiliğinin kaideleri ile bağdaşmıyor.”

“BAĞLAMDAN KOPARILDI”

Buradaki son cümlenin KKTC’de yayın yapan iki gazetede bağlamından koparılarak “Rumlarla Temas İstenmiyor”, “Türk milliyetçilerinin saldırısına uğramış” olarak algılandığını ve bu şekilde okuyucuya aktarıldığını dile getiren Atalay, “Değerlendirmeyi kamuoyunun takdirine bırakıyorum” ifadelerini kullandı.

Mülakatın son bölümünde Kıbrıs’ın genelinde tüm kutsal alanlarda, belirli güvenlik kıstaslarına uyum dahilinde, ibadetlerin özgür bir şekilde gerçekleştirilmesi konusuna temas edildiğini söyleyen Atalay, “Bu temas çerçevesinde, bir ibadethanenin ait olduğu dini grubun o kutsal alanı özgür bir şekilde kullanmalarının önemi vurgulanmıştır. Söz konusu açıklamada Yunanca ‘ιδιοκτήτης’ (Türkçe ‘sahip’) kelimesi dini mekanın kullanıcıları şeklinde kullanılmıştır” dedi.

Atalay ilgili bölümün Türkçe’ye birebir çevirisini de paylaştı:

“Sizinle konu ile ilgili genel prensibimi paylaşayım. Önemli bir güvenlik meselesi söz konusu olmadığı durumlarda, örneğin bir binanın durumu ya da ibadet edenlere yönelik bir şahsın ya da grubun yarattığı tehlike, vatandaşların etnik, dini kimliklerine, aidiyetlerine bakılmaksızın ibadethanenin kullanım hakkı sahibine, o alanın kullanıcısı olan gruba aittir. Bu durumda sadece adanın iki kesiminde değil, dünyanın genelinde kısıtlamalar olmamalıdır. İnsanlar ibadet alanlarına erişim hakkına sahip olmalıdır. Sadece tartışmaya açık, inandırıcı açıklamalar ve nedenler temelindeki kısıtlayıcı önlemleri tasvip edebilirim. Bunun dışındaki (kararları), bu karar ‘bizimdir’ diye tasvip edecek durumda değilim.”

“MÜLAKAT TAMAMEN DİNİ KONULARLA İLGİLİ… ‘RUMLARLA TEMAS İSTENMİYOR’ İFADESİ BİZE AİT DEĞİL"

Kahtimerini’ye verilen mülakatın, tamamen dini konularla ilgili olduğunu vurgulayan Atalay, “Siyasi yaklaşımlar ve görüşmeler konusunda herhangi bir soru sorulmamış, yorum da yapılmamıştır. Dolayısıyla bir gazetemizde manşete çekilen ‘Rumlarla Temas İstenmiyor’ ifadesi bize ait değildir” dedi.

Atalay, bir diğer gazetede yer alan ‘Türk milliyetçilerinin saldırısına uğramış’ ifadesinin de kendisine ait olmadığının altını çizdi.

 

Bu haber toplam 1967 defa okunmuştur
Etiketler : ,
İlgili Haberler