Rüşvet + yolsuzluk KKTC
Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency International, TI) kriterlerine göre hazırlanan “Kuzey Kıbrıs Yolsuzluk Algısı Raporu” yayımlandı; “KKTC” 180 ülke arasında 140’ncı sıraya yerleşti, Kamerun ile aynı skoru paylaştı.
Ertuğrul SENOVA
Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency International, TI) kriterlerine göre hazırlanan 2023 yılına ilişkin “Kuzey Kıbrıs Yolsuzluk Algısı Raporu” açıklandı.
Kıbrıs’ın kuzeyi yolsuzluk algısında 27 puanla 180 ülke arasında 140’ıncı oldu, Kamerun ile aynı skoru paylaştı. Tüm Avrupa ve batı ülkelerinin gerisinde yer alan kuzey, 2022 sıralamasında da 140’ınıcı sırada yer alıyordu.
Listenin başında 90 puanla Danimarka yer alırken, Kıbrıs’ın güneyi 49, Türkiye ise 115’inci sırada.
Kıbrıs’ın kuzeyini; Mozambik, Gine, Uganda, Liberya gibi ülkeler takip ediyor…
Prof. Dr. Sertaç Sonan ve Prof. Dr. Ömer Gökçekuş tarafından, Uluslararası Şeffaflık Örgütü kriterlerine göre hazırlanan raporda, 324 iş insanı ile yapılan anketlerle elde edilen sonuçlardan faydalanıldı.
Rapora göre iş insanlarının yüzde 73'ü Kıbrıs'ın kuzeyinde rüşvet ve yolsuzluğun çok yaygın olduğunu düşünüyor. Yüzde 80'i ise yolsuzluğun çok ciddi bir sorun olduğu kanaatini paylaşıyor.
Raporda, her üç iş insanından ikisi, bir önceki yıla göre yolsuzluğun arttığını düşünüyor.
Katılımcılara göre yolsuzluk en fazla kamu ihaleleri ve izin/lisans işlemlerinde gerçekleşiyor.
Yine rapora göre, her dört iş insanından biri "işini halletmek için" rüşvet verdiğini söylüyor.
Raporda, "yolsuzluğa kimler karışıyor" sorusuna da detaylı bir yanıt aranıyor.
Yolsuzluğun en fazla yaygın olduğu ifade edilen kurum ve kişiler "Başbakan ve Bakanlar" oldu.
İkinci sırada ise, geçen yıldan farklı olarak "üst kademe yöneticileri" yer aldı. Milletvekilleri ise üçüncü sıraya geriledi.
Dördüncü sırada "alt kademedeki memurlar" yer alırken, beşinci sırada yerel yönetimler yer buldu.
Yolsuzluğa karışan kurumlar arasında hakimler, savcılar ve polis de yer aldı. En az puan, hakimlerde. Ancak geçen yıla oranla 2 puan artış yaşandığı görülüyor.
Raporda dikkat çeken farklı başlıklar da bulunuyor. Örneğin seçmenlere belirli şekilde oy kullanmaları için para ödenmesi ya da özel bir menfaat vaat edilmesinin sıklıkla gerçekleştiğini düşünenlerin oranı yüzde 58…
RAPORDAN DİKKAT ÇEKEN VERİLER…
İş insanların yüzde 93’ü “Kıbrıs’ın kuzeyinde yolsuzluk var” diyor
Ankete katılanların yüzde 73’ü Kıbrıs’ın kuzeyinde, yolsuzluk ve rüşvetin ‘çok yaygın’ olduğunu düşünürken, yüzde 7’si yolsuzluğun hiç olmadığı kanaatini paylaşıyor. Bir başka ifadeyle, katılımcıların yüzde 93’ü, farklı derecelerde de olsa, kuzeyde yolsuzluk olduğunu düşünüyor.
‘Kamu kaynaklarının, yolsuzluktan dolayı özel şirketlere, bireylere ve gruplara aktarılması ne kadar yaygındır?’ şeklinde sorulduğu zaman katılımcıların yüzde 62’si ‘çok yaygın’ yanıtını verirken, sadece yüzde 6’sı ‘hiç yoktur’ yanıtını veriyor…
Yüzde 67 “son 1 yılda yolsuzluk oranının arttığını” düşünüyor
‘Yolsuzluk ülkemizde ne kadar büyük bir sorundur’ sorusuna cevap verenlerin yüzde 80’i ‘çok ciddi bir sorundur’ yanıtını verirken, yüzde 3’lük bir kesim bunun ‘hiç sorun olmadığını’ ifade ediyor.
‘Yolsuzluk ‘iş yapmayı ne ölçüde engelliyor?’ sorusuna ise katılımcıların yüzde 68’i yolsuzluğu iş yapmanın önünde ‘çok büyük bir engel’ olarak gördüğünü ifade ederken, ‘hiç engel değil’ diyenlerin oranı sadece yüzde 7…
Katılımcılardan, “yolsuzluğun bir önceki yıla göre artıp artmadığı” sorulduğunda, cevap verenlerin yüzde 30’u “yolsuzluk oranının aynı kaldığını” söylerken, yüzde 67’si “arttığını” düşünüyor.
Rüşvet en fazla ‘kamu ihalelerinde’ veriliyor
“Yolsuzluk spesifik olarak hangi alanlarda yapılıyor?” sorusuna yanıt arayan çalışmada, katılımcılara göre ‘rüşvet ya da el altından fazladan ödeme yapmanın’ en yaygın olduğu üç işlem; “Kamu ihaleleri ve izin/lisans işlemleri, kamuya ait arazi ve binaların kiralanması ve tapu işlemleri” oldu.
“En fazla rüşvetle karşılaşılan işlemler” sırasıyla şöyle belirlendi:
- Kamu ihaleleri ve izin/lisans işlemleri
- Kamuya ait arazi ve binaların tahsisi veya kiralanması
- Tapu işlemleri
- İthalat ve ihracatla ilgili işlemler
- Devlet teşvikleri
- Vakıflara ait malların kiralanması
- Gümrük işlemleri
- Şehir planlama işlemleri
- Yıllık vergi ödemeleri
- Kamu bankalarından kredi alımı
- Yerel yönetimler
- Devletten elektrik veya telefon hizmetleri alımı
- Yargı kararlarını etkilemek
Rüşvet “işleri hızlandırmak ve daha iyi muamele görmek” için veriliyor
Çalışmaya göre, ‘Son bir yıl içerisinde söz konusu hizmetlerden herhangi birini almak için siz ya da bir yakınınızın ilgili yetkiliye rüşvet ya da hediye vermeniz ya da bir iyilik yapmanız gerekti mi?’ sorusuna katılımcıların yüzde 25’i ‘evet’ yüzde 61’iyse ‘hayır’ cevabı verdi.
Rüşvet ya da hediye verme ya da bir iyilik yapmaya en fazla gösterilen gerekçeler ise şöyle sıralandı: İşleri/prosedürleri hızlandırmak, işi/prosedürü tamamlayabilmek ve daha iyi muamele görmek (örneğin rakiplere karşı avantaj kazanmak)
Yolsuzluğa en fazla “Başbakan ve bakanlar” karışıyor
“Yolsuzluğun ne kadar yaygın olduğu” sorusuna da yanıt arayan çalışmaya göre ankete katılanların yüzde 58’i Başbakan ve Bakanlar düzeyindeki yolsuzluğu “çok yaygın” olarak niteliyor.
“Kimler yolsuzluğa karışıyor” sorusuna verilen yanıtlar doğrultusunda elde edilen sıralama şöyle oldu:
- Başbakan ve bakanlar
- Üst kademedeki memurlar
- Milletvekilleri
- Alt kademedeki memurlar
- Belediye başkanları ve meclis üyeleri
- Polis
- Savcılar
- Hakimler
Kara parayla mücadelede hükümet başarısız
“Kara parayla mücadelede hükümetin performansını” sorgulayan çalışmada, katılımcıların yüzde 69’u hükümeti “hiç başarılı bulmadığını” belirtti, sadece yüzde 10’u “son derece başarılı” yorumunda bulundu.
“Seçmene sıklıkla özel vaatler veriliyor”
Katılımcılara, seçimler sırasında ‘seçmenlere belirli bir şekilde oy kullanmaları için para ödenmesi ya da özel bir menfaat vaat edilmesinin’ ne sıklıkta gerçekleştiği de soruldu. Katılımcıların yüzde 58’i bunun ‘sıklıkla’ ya da ‘çok sık’ olduğunu düşündüklerini belirtirken, iş insanlarına seçmenlerin belirli bir şekilde oy kullanmamaları durumunda cezalandırılmakla tehdit edilmesinin ne sıklıkta olduğunu da soruldu. Bu soruya katılımcıların yüzde 43’lük kısmı ‘çok seyrek’ ya da ‘hiçbir zaman’ yanıtını verirken, yüzde 38’lik bir kesim bunun ‘sıklıkla’ ya da ‘çok sık’ gerçekleştiğini ifade etti.
“Hükümet, birkaç büyük çıkar grubu tarafından yönetiliyor”
‘Büyük şirketlerin vergilerini ödemekten kaçınmasının’ ‘çok sık’ ya da ‘sıklıkla’ karşılaşılan bir durum olduğunu ifade edenlerin oranı yüzde 55 olurken, hükümetin ‘büyük ölçüde, sadece kendi çıkarını düşünen, birkaç büyük çıkar grubu tarafından yönetildiğini’ söyleyenlerin oranı da yüzde 55 olarak yansıdı.