Demokratik olanları geçtim. ‘Normal’ bir ülkede
yaşıyor olsaydık eğer, son bir ay içinde bakanların
yarısından fazlası çoktan istifa ederdi.
Hatta bazıları istifayla da yetinmez, memleketi temelli terk eder, uçuş mesafesi 24 saatten az olmayan bir ülkeye yerleşir, tatil amaçlı dahi Kıbrıs’a gelmezdi.
Gelmeye yüzü olmazdı.
Sokakta yürüyemez, insan içine çıkamazdı.
Ama nerede öyle bir ‘normal’ ülke?

*  *  *

Toplumsal kokuşmuşluğun geldiği hazin nokta sürpriz değil. Nedenlerini geçen gün de dahil defalarca yazdım. Tekrara gerek yok.
KKTC adı verilen ‘ucube’ yapı rant ve kara para üzerine oluştuğu içindir ki ortaya çıkanlar buz dağının ucu bile değil.
O kadar ‘pis’ iş var ki etrafta…
O kadar ‘karanlık’ dolap çevriliyor ki…

*  *  *

‘Sağ siyaset’in tepesi burnuna kadar peşkeş, usulsüzlük, rüşvet iddialarına battı.
Bu ‘kirlilik’ nasıl temizlenecek?
Ortada artık sadece ‘tahminler’ ya da ‘iddialar’ falan da yok.
Şimdi artık alenen yapılan açıklamalar, mecliste dile getirilenler var.
Birkaç sene önce zamanın milletvekili Ejder Aslanbaba mecliste kürsüye çıkıp elindeki dolarları sallamış, “Rüşvet aldım” demişti.Şimdi aynı kürsüye ‘bakan’ sıfatıyla çıkan Tahsin Ertuğruloğlu’nun söyledikleri ve cevaben dün Yenidüzen ve Havadis’e konuşan Taşyapı’nın patronu Emrullah Turanlı’nın açıklamaları konuyu başka bir seviyeye taşıdı.
Artık resmen bir ‘rüşvet soruşturması’ açılabilecek noktaya gelindi.
Emrullah Turanlı ‘bir numaralı şahit’ olarak soruşturulmalıdır.
‘İki numara’ ise kesinlikle Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’dur. Dokunulmazlık zırhı kaldırılmalı, hatta bunu kendisi talep etmelidir.
İfadesi alınabilecek ‘üç numaralı’ isim ise, Tahsin Bey’in odasında Emrullah Turanlı’ya ‘rüşvet’ teklif ettiği öne sürülen Ömer Elmas’tır.Hani şu Ercan’ın denetlenmesi meselesi için 11 milyon 250 bin dolar ödenen Diamond Green Yönetim ve Danışmanlık Hizmetleri Limited Şirketi’nin genel Müdürü olan şahıs…

*  *  *

Polisin ‘belge’ aramasına gerek yoktur. Ortada aleni ifadeler vardır ve soruşturma başlatmak için başka bir ‘bulgu’ya gerek yoktur.
Orta yerde bir bakan olsa da!..
Hatta Tahsin Ertuğruloğlu, Turanlı’nın iddialarının ‘doğru olmadığı’nı söylüyorsa, bunun ortaya çıkması için soruşturmayı bizzat kendisi talep etmeli, hızlandırmalıdır.
Kuşkusuz ‘rüşvet’ teklif edildiğini söyleyen Turanlı polise ifade verirken ‘bunu neden o günlerde söylemediği’ne de açıklık getirmelidir.
Ve kendi ifadesiyle, ‘bilgili başka gerçekler’i de polise anlatmalıdır.Ercan Havaalanı etrafında dolanan ‘şaibeli işler’ bir bir kamuoyu önünde ve elbette yargı nezdinde didik didik edilmelidir.
Mevzu çok ciddidir.
“Sayıştay da devreye girmelidir” diye yazmam lazım, biliyorum. Lakin Sayıştay’dan umudumu kestiğim içindir ki yazmıyorum.
Polis ve ardından Savcılık ne yapacak, onu merak ediyorum.
Yok, onlar da kılını kıpırdatmazsa eğer, hepimiz valizimizi toplayalım ve en az 24 saat uzak bir mesafeye göçelim.
Bakalım ‘tuz’ hala kokmamış mı?