1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Rusya, Ukrayna’nın bir bölümünü ilhak ederse,  Türkiye’nin de Kuzey Kıbrıs’ı ilhakı kolaylaşır
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Rusya, Ukrayna’nın bir bölümünü ilhak ederse,  Türkiye’nin de Kuzey Kıbrıs’ı ilhakı kolaylaşır

A+A-

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu KKTC’ye geldi...
Bazı sivil toplum örgütü temsilcileri ile St. Hilarion yakınlarındaki Beyaz Ev’de buluştu.
Katılan bazı arkadaşlara sorduk; “ne dedi?” diye...
Çavuşoğlu’nun söylediği ve elle tutulur bir şey akıllarına gelmedi!

-*-*-

Çavuşoğlu’nun, Ersin Tatar ile görüşmesi sonrası ortak basın toplantısında söylediklerini takip ettim.
Yine açık ve de seçik bir şekilde ifade edilmiş, “vurucu” bir ifade yok.
Daha önceki “ezberlerin” tekrarı var...

-*-*-

Kısacası, eğer Çavuşoğlu’nun “gizli bir gündemi” varsaydı ve bu basından gizleniyorsa; diyeceğim yok...
Ancak ziyaretinin “haber değeri”, sıfır...
“Sıkıldı ve gezmeye geldi” gibi bir şey!

-*-*-

Gazetecilikte bir ziyaretin, bir toplantının “haber değeri”ni belirleyen, o haberde “yeni”, “olağandışı”, “ilginç”, “önemli” bir şeylerin söylenmesi ve bu söylenenlerin de “insanları ilgilendirmesi”dir.

-*-*-

Yazılanlara, söylenenlere baktım; eskinin tekrarı.
Yeni bir şey yok.
Olağandışı bir şey hiç yok.
İlgimi çeken veya insanların ilgisini çekecek de bir şey yok.
Peki önemli bir şey?
O da yok!

-*-*-

Haaaa, Mevlut bey “Dışişleri Bakanı” ya; yukarıdaki konulardan bahsederken, aklım hep “Kıbrıs sorunu”nda... O sorunla alakalı yeni bir şey yok demek istiyorum...
Ama doğrusu, “TC’li kardeşlerimize, artık KKTC vatandaşlığını çok daha erken alacaksınız” demesi, “ilginç!”...

-*-*-

Bir de cümle arasında şu ifade bence “düşündürücü”ydü...
Hani, elle tutulur bir şey bulabilmek için çok cırmaladım, bir bunu buldum...
Onu da Çavuşoğlu değil, Tatar söyledi... 
Tatar’ın söylediklerine ne kadar güveniriz, onu da bilmiyorum...
Ne mi dedi?
Anladığım kadarıyla şunu söyledi:
“... Ukrayna’da yaşananlar nedeniyle dünyada farklı dengeler oluştuğunu görüyoruz... KKTC ile işbirliği bu kapsamda önemli...”

-*-*-

Ukrayna’da ne yaşanıyor?
Ukrayna’nın yüzde 20’si şu anda Rusya’nın eline geçti.
Bu bölgede yaşayanların çoğunluğu zaten ya Rus, ya Rus yanlısı...
Ve Rusya burada “Rus Pasaportu” dağıtmaya başladı.

-*-*-

Ukrayna’daki savaş, “silah satışı” dışında Batı’nın gündeminden de düştü.
Hani, “Amerika liderliğinde bir NATO müdahalesi” falan diye bekleyenler, boşuna bekledi.

-*-*-

Sonuçta, Rusya, o yüzde 20’lik bölümü “ilhak” ederse ya da “ettim” derse, kendisine karşı “edemezsin, seni vururuz” diyecek sanırım olmayacak...
Deseler bile, kimse silaha sarılmayacak...

-*-*-

Çavuşoğlu – Tatar görüşmesinde “Ukrayna’da yaşananlar nedeniyle Dünya’da farklı dengeler oluştu...” konusu geçti ya; acaba diyorum, son zamanlarda, “Türkiye, Kuzey Kıbrıs’ı ilhak edecek” diyenler, haklı mı çıkacak?

-*-*-

Bence edemez...
Kıbrıs sorunun şu anki haliyle “muallak” yani “havada asılı” kalması daha çok işine gelir.

-*-*-

Kısacası, Çavuşoğlu’nun bu ziyaretinden çıkarabildiğim tek “önemli başlık”, “Rusya, Ukrayna’nın bir bölümünü rahat bir şekilde ilhak ederse, Türkiye’nin de Kuzey Kıbrıs’ı ilhakı kolaylaşır” şeklinde özetleyebileceğim “yorum”dur!

-*-*-

Haaa Rum basını demiş ki; “Türk Dışişleri Bakanı, protokol konusunda Kıbrıslı Türkleri ikna etmeye geldi...”
Buna gerek yok ki; biz 1958’den beri hep iknalardayız... 
 


Zorlu Töre bilmeden mi 
yaptı yoksa bilerek mi?

Avrupa’da örneğin bazı vekillere veya bazı meclis başkanlarına, tabiri caizse, sözüm de meclisten dışarı, bazı lobicilik grupları tarafından “rüşvet” verilir.
“Almam” diyen de olur mutlaka ama tatildir, saatçiktir, kalemciktir derken, maç idare edilir.

-*-*-

Önemli olan nedir?
Önemli olan, o lobicilik grubunun mesajının en geniş şekilde kitleye veya farklı kitlelere ulaştırılmasıdır.

-*-*-

Gazeteciler Birliği, günlerdir çeşitli eylemler düzenliyor.
Neden?
En basit anlatımla, “özgürlüğümüze dokunulmaması” maksadıyla...

-*-*-

Dün bu eylemlerin bir parçası olarak yaklaşık 60 gazeteci Meclis’teki basın ve izleyici locasına girdik.
Meclis oturumu başladığı zaman da herkes ağzına çapraz bir şekilde siyah bant yapıştırdı.
O ana kadar sadece bizim sanal paylaşımlarla duyurmaya çalıştığımız bu eyleme en büyük destek kimden geldi?
Şaşırmayın ama “Meclis Başkanı Zorlu Töre”den!

-*-*-

Çünkü, aklınca, “ağzınıza bant yapıştırmak iç tüzüğe aykırıdır” gibisinden bir ders vermeye çalıştı.
Bu esnada, CTP ve HP’li vekiller tepki gösterdi.
Eylemi ve eylem şeklini hiç duymayan varsaydı, bu şekilde bir tepkiyle onlar duydu.
Meclis TV de, BRTK da eylemden haberdar oldu, haliyle haberdar etti.
Gazeteciler de hedefe daha çok mermi bırakmış oldu.

-*-*-

Zorlu Töre istemeden “gazetecilere” ve tabii ki “susturulma çabasına karşı duruşa”  destek verdi.
E vallahi sağ olsun...
Acaba diyorum, “istemeden” miydi bu destek yoksa o bile yaşananlardan, Kıbrıslı Türklerin çektiğinden usandı ve bir şekilde “destek” vermek mi istedi?
“Olmaz” demeyin ha çünkü gidişat o yöndedir!


gaz-004.jpg

Özgürlük tutkusu, beklediğimden de büyük...

Bu yazı toplam 2462 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar