1. YAZARLAR

  2. Eralp Adanır

  3. Rüzgâra ve Güneşe inat
Eralp Adanır

Eralp Adanır

Rüzgâra ve Güneşe inat

A+A-

Cuma akşamı yine Kuzey Kıbrıs karanlık kabuslarını yaşadı.

Bu kaçıncıdır bilmiyorum ama bildiğim şu ki; konuşmaya başlayan çocukların; “yaşşa ışıklar geldi!” demeyi öğrenmesi ve artık bunu doğal kabul etmesi gibi bir durum artık sıradanlaştı.

İşte böyle bir memleket böyle bir Cumhuriyetiz.

Taşıma suyuyla devletçilik oynarken, bu “suyu”, taşıma elektrik santralleriyle sürdürmekte, zamanında birilerinin “rant” uğruna, vatan-millet-sakarya adına “atıl” ve “rantabıl” olmayan santrallerin buraya kurulması gerçekleştirilmiş, hava yıldız esti mi, “ficalarla” denizden soğutma sistemleri dıkanır elektrikler kesilir, mazot biter elektrikler kesilir, sistem çöker elektrikler kesilirolunmuştur.

Yıllardır santral bacalarından tüten zehirli gazları solumamız da cabası.

Çatalköy bölgesinde kalanlar ve sabahleyin uyananlar, santral tarafına baktıklarında çıkan dumanın en yakın göz şahitleridir.

Peki niye hâlâ daha ısrarla bu sistem sürdürülmeye çalışılıyor?

Görev yapan arkadaşların, mühendislerin emeklerine, zamanlarına sırf ölüyü diriltmek için çalışmalarının abesle iştikal olduğu gerçeğini görmüyor muyuz.

Dünya değişiyor...

Geçtim dünyadan, Güney’e başımızı çevirip de Rum komşularımıza baktığımızda, insanların rüzgârdan ve güneş enerjisinden, yani “yenilenebilir enerjiden” nasıl yararlandıklarını bizzat gözlerimle gördüm.

Çok para mı?

Elbette böylesi projeler ilk bakışta çok paralar gerektirir.

Ama her şeyin bir yöntemi ve kolaylığı olduğuna inanıyorsak, böylesi yapılabilir projelerin de olduğuna eminim.

Güneş enerjisiyle çalışan yol ışıklarını düşünün.

Başlayın otobanlardan yavaş yavaş.

Elektrik sarfiyatını buradan başlayarak düşürelim. Geçin ana caddelere. Belediyeler de başlasın kendi alanlarındaki ışıklandırmalarına, güneş enerjisinden yararlanarak.

Devlet olarak bu konudaki yatırımcılara kaldırın harçları, kdv’leri vergileri, daha ucuza mal edilsin bu sistem ki,  her vatandaş bahçe ışıklarından başlasın yenilenebilir enerji kullanımına. Devlet teşvik etsin vatandaşı da bu konuda.

Devlet dairelerinin elektrik tüketimlerine geçilsin, en kolayından başlansın bu sistemin kurulması.
Koyun Kormacit burnuna rüzgar enerjisinin türbinlerini, koyun Abostolos Andrea’ya (Zafer Burnu), Değirmenlik tepelerine, rüzgârın kesmediği her yere.

Bir yerden başlanmalı.

Ve bu başlangıcı yapacak hangi hükümet olursa olsun, bu toplumun büyük hayır duasını alacak.

Hükümette kaldıkları sürece hiçbirşey yapılmasa ve sadece bu sistemi topluma kazandırsalar bile bu tolum, baştakilere minnet duyacaktır.

Yeter ki bir yerden başlama cesaretini gösterenler olsun.

Bu yazı toplam 2233 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar