Epey olmuştu, bahçeyi adamakıllı temizlemeyeli…
Hafta başından beri sabaha doğru başlayıp öğleye kadar süren fırtınamsı rüzgarlar, etrafta ne var ne yoksa toplayıp benim bahçeye yığınca; temizlik kaçınılmaz oldu…
Geçmişte fırtınaların arkasından yaptığım temizliklerde, bir çok sahipsiz mektup bulmuştum, hatırlayacaksınız…
Bu temizlikte de öyle oldu… Hurmanın sivri yaprağına kakılmış kağıttan bir uçak maketini tam buruşturup mangala atacaktım ki, üzerinde (mürekkebi yer yer dağılmış) yazılar olduğunu fark ettim…
Yırtmamaya özen göstererek yavaşça açtım uçak maketini… Geçmişin “Umutsuz Aşk Mektupları”nı çağrıştıran acıklı bir mektup vardı elimde… Okurken içim parçalandı desem yalan olur…
Mürekkebin dağıldığı yerleri “ …” olarak geçip mektubu sizlerle paylaşıyorum…

“Sevgili Babacığım,
Her ne kadar, geçtiğimiz günlerde görüşmüş olsak bile, şu babalar gününde sana mektup yazmadan edemedim…
Öncelikle, onca işinin gücünün arasında beni evine davet edip; üç …tini ayırdığın için şükranlarımı sunarım…
Benim için “dünyalara değer” o üç saat boyunca, evinin bahçesine büyük a… eden o çapulcuları güvenlik kameralarından izlerken, yüreğini saran acıyı bana hissettirmemeye çalışman, ne kadar büyük bir …a olduğunu gösteriyordu…
Gönül isterdi ki (o kadar gün nasıl akıl edemedik be Su…?) benim de bir özel uçacığım olsun; atladığım gibi geleyim yanına; o kutsal …ni öpüp; babalar gününü kutlayayım…
Bereket bizim Şerifecik akıllı ve de becerikli kız… “Sen mektubu yaz,  ben onu uçak şekline sokar hemencecik garşıya uçururum…” diyerek müthiş bir akıl verdi…
Son 15-20 günde yaşadıklarım yüzünden ( dost bildiklerimin teker teker beni terk etmesi de cabası…) o kadar …..laştım ki, kelimeler derdimi anlatmaya yetmez oldu…
Senin değerli taktiklerin sayesinde, evden kaçan o sekiz çapulcuyu birbirine düşürsem de, içimi kemiren o kurt (kurt dedim de bizim o Necatici’ğe yaptıklarını yanlarına bırakma bu   …rın) büyüdükçe büyüyor…
Neden bir şey yapmıyorsun? Görmüyor musun ..t elden gidiyor, babacığım…
Ne olursa senden ….r. Ba…. gününü bir şiirle kut……
16-06-03

                                      "Ağlarsa babam ağlar der, s..a şükran çekerdim /
                                       Kim çıksa karşıma, benim arkam g….ı derdim/
                                       Sekiz çapulcu incir dikerken ocağıma,/
                                       Londra (bardon New York) soka….a ağlar gezerdim.../
                                       Beklerdim tutasın ellerimden, büyüktü derdim /
                                       TOMALAR  Taksim’de püskürtürken  gazını.../
                                       Buralarda kırdılar benim al… sazımı…
                                       Ahh …cığım, Hani Lambaların Ciniydin/
                                       Beni Kurtlar vadisinde tilkilere yedirmezdin?/
                                       Elimden tutup "….an Adam" olacakken/
                                       mahallenin çapulcusuyla ….maya dalıp/
                                       "Unutan Adam" oldun...
                                       ….. bekletme ne olur… bom…la genneri
                                      Yoksa ….yik lengeri…
                                       (mürekkebi dağıtan gözyaşlarım sahicidir inan/
                                       batarsak beraber batacayık ama annaman? )                                           
                                             İrer sen...

***
SAİT MADEN’İ DE YİTİRDİK..

Çarşamba gün(19 Haziran 2013), değerli bir dostu daha yitirmenin acısını yaşadık… Türkiye’nin grafik tasarım ustalarından ressam, şair, çevirmen, yayıncı Sait Maden açık kalp ameliyatının ardından yaşama veda etti….
1932 yılında (Çorum’da) doğup; 1956 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nü bitiren Maden’in “Açıl, Ey Gizem” , “Yol Yazıları” ve “Hiçlemeler”  adlı üç şiir kitabı ve çok önemli çeviri kitaplarıyla şiire büyük katkı koyan çok yönlü bir sanatçıydı…  Güneş Taşı ( Octavio Paz, 1962 ), Seçmeler (Blaise Cendrars, 1964), Kara Ada Şiirleri (Pablo Neruda, 1971), Bütün Şiirler (Federico Garcia Lorca, 1974), 20 Aşk ve Umutsuz Bir Şarkı (Pablo Neruda, 1975), Seçme Şiirler (Eugenio Montale, 1975), Elsa’ ya Şiirler ( Louis Aragon , 1976 – Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü ), Şiirler (Paul Eluard, 1976), Şiirler (Saint-John Perse, 1981), Şiirler (Vladimir Mayakovski, 1985), Çeviri alanındaki en kapsamlı ürünleri Lorca: Bütün Şiirler, insanlığın beş bin yıllık şiir birikiminden derlediği Şiir Tapınağı(1985), Baudelaire’den çevirdiği Kötülük Çiçekleri (1996) ve dünya halklarının şiirlerinden oluşan Yeryüzü Şiiri’dir.
Grafiğin her dalında çok sayıda eser üretti, günümüze dek 7000 dolayında kitap ve dergi kapağı çizdi. Bu konudaki yapıtları Türk Grafik Sanatı Tarihi (1979), Simgeler (kendi çizdiği amblem ve logolardan seçilmiş 150 örnek, 1990).
Işıklar içinde olsun…