1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Saçımın beyazını kabullenirim de…
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Saçımın beyazını kabullenirim de…

A+A-

“İstasyonun önünde araba kuyruğu... Bir taraftan bir kuyruk, diğer taraftan başka kuyruk. Neyse benzini koydum 37 litre kadar 440 TL ödedim ve rahatladım!
Akşamı eve gidince bitmeye yaklaşan tüp gazları da değişmeli, 180+180=360 TL de onlara vermeli…”

Her yeni yıl yaklaşırken eskiden hatırlatmalar yapmayı severim. Bu kez de 3 yıl önce yani 2021 yılının Aralık ayında yazdığım yazımdan iki cümle seçtim.

Baksanıza o zaman için 37 litreye 440 TL ödemişim 95 oktan benzin için… Yani litresi 11.89’a geliyormuş. Şimdi ise litresi 36.45 TL. %300 gibi bir artıştan söz ediyoruz. Şimdi 37 litre alacak olsam 1,350 TL ödemem gerek.

Tüp gaz için de, yani ev tipi 10 kg için 180 TL ödüyormuşuz 3 yıl önce. Şimdi ise en son aldığımda sanırım 470 TL idi. Bunda da %260 gibi bir zammı görmüşüz demek ki… O zaman tüp gaz satıcılarının akaryakıt ile aynı oranda zammı istemesi çok doğal olurdu çünkü akaryakıtla direkt bağlantılı bir ürün tüp gaz. Gerçi böyle bir tartışma yaşanmıştı bir ara diye hatırlıyorum ama bu isteğin baskılandığı anlaşılıyor zam oranlarına baktığımızda…

Aslında söylemeye çalıştığım; Yıllar geçiyor ama hayatımızın her döneminde zamları konuşmadığımız, yediğimiz, içtiğimiz, kullandığımız ürünlerin artan fiyatlarından söz etmediğimiz, haklı olarak şikâyet etmediğimiz bir dönem de hatırlamıyorum.

Geçen gün gittiğim berberimin boynuma sardığı örtünün üzerine düşen kesilen saçlarımın yıllar öncesindeki rengi olan siyahının beyaza dönüştüğünü biraz hüzünle ama biraz da geçen yılların normal sonucu olarak görüp normalleştirirken yukarıdaki gibi fahiş şekilde yükselen fiyatlar, hayatımızdaki bazı gelişmeler, politikadaki gariplikler ve umursamazlıkları aynı normallikte görmek ve kabullenmek çok mümkün değil.

Ekonomi kötü, devlet iflas etmiş durumda… TL kullanımından ötürü her gün eriyen cepteki para ve bir yatırım yapmaya kalkanın yaptığı hesabın ertesi gün eriyen paradan ötürü yanlış hesap çıkması, yatırımcıyı da, üreticiyi de, sanayiciyi de olumsuz etkilerken bu yetmezmiş gibi şimdi bir de Türkiye’den gelecek olan sanayici buradaki sanayiciyle aynı statüde olacakmış.

Hükümetin bu işi neden yaptığı, ne amaçladığı belli değil. Tabii bu şekilde söylemek de doğru olmaz çünkü şimdiye kadar yaptıkları gibi birileri bir metin hazırlamış, bizimkilere vermiş, onlar da ellerini önlerinde bağlayarak “yaparız efendim” demişler. Yani bir şey düşünmeleri, bir şey planlamaları, bir amaçları olması gibi zorunlulukları da yok. Eller kirada, sahipleri istedikleri gibi kullanıyorlar.

Üretimin diğer alanlarında da çoktandır zorlukların yaşandığı, üretimin yapılmasının çok zor olduğu, ufacık bir üretim yapılıyorsa da o üretimin haksız rekabet karşısında sürdürülebilir hale gelmesinin mümkün olmadığı herkesin malumu artık.

“Eşit egemen devlet” diye diye koltuklarında oturmanın keyfini sürdürürken birileri, toplumun çektiği sıkıntıları, yaşadığı zorlukları, gençlerin, çocukların geleceğini ne merak ediyorlar, ne de umursuyorlar… Ne dizilere konu olan kumarhanelerimiz, ne aklanan kara paralar… Hiiiç konuları değil. Onlar şimdi 13. maaşları ödüyorlar ya! Daha ne olsun! Hükümet olmanın gereğini yerine getirdiler! yanılsamasında bir sene boyunca idare ederler artık…

Tabii erken seçime toslamazlarsa!

Bu yazı toplam 818 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar