Lider Çetinkaya’nın, “kümeden düşmesi kesinleşen” Göçmenköy’ü 7-1 mağlup ettiği Telsim Süper Ligi maçıyla yorumumun başlığı ne alaka diye sorabilirsininiz.

Maç Çetinkaya’nın ter idmanı yaptığı bir lig mücadelesiydi.
O kadar…
Adı büyük, skoru farklı ama üzerinde kafa patlçatılması gereken bir mücadele oldu. 
Hemen hemen “her atağın gol” olduğu veya gol pozisyonu içerdiği bir mücadele…
Yılda yaklaşık olarak 10-12 milyon paranın döndüğü ülke futbolunda dünkü liderin maçına giren biletli seyirci sayı 16.
Evet yanlış okumadınız 16.
Bilet ücretini 15 TL’den korsanız, “lider” Çetinkaya’nın dünkü “gişe hasılatı 240 TL.”
Yılda birkaç çekişmeli maçta ise bu rakama bir sıfır daha koymak mümkün o kadar.
Tüm bunlar bize şunu kanıtlıyor; futbolun sosyolojik boyutunda uzak bir toplumuz.
Siyasi çıkarların, kavgaların, peşinde koşmaktan yorulan, futbolun dinlendirici yönünü insan hayatına sokamayan bir Kıbrıs Türk halkı olduk çıktık.
Bu kadar kafa şişirdikten sonra, maça dönecek olursak, 240 TL gişe hasılatının elde edildiği liderin maçında 8 gol görmek sevindiriciydi.
Nede olsa kümeden düşmesi haftalar önce belli olan Göçmenköy karşısında, Çetinkaya’nın rahat kazanacağı da belliydi.
Hafta içerisinde sürpriz bir sonuçla Federasyon Kupası’ndan elenense de sarı-kırmızılılar, bu moral bozukluğunu bir nebze farklı kazanarak üzerlerinden attı.
Maçın başlama düdüğü ile birlikte boyunun tüm hakimi Çetinkaya’ydı.
Orta sahada Ertan Bulut ve Serhan Önet’in ileriye “top taşımaları”, gol bölgelerindeki zenginliği arttırdı.
Çetinkaya’nın “dirençsiz” rakip karşısında “Hücüm-savunma” antrenmanı modunda bir karşılaşma oynadı dersem yeridir yani…
Her atak, tehlike…
Rakibin çıkmaya çalıştığı her hücum anında kesintiye uğruyor…
Ülke futbolunun yetenekli futbolcularının “toplandığı bir takım” olan Çetinkaya ise alıyor sazı eline ve çalıyor.
Bu kadar basit.
Sarı-kırmızılılar, lig maratonun bitimine 5 hafta kala en yakın takipçisiyle arasındaki 4 puanlık farkı korumaya devam etti.
Kupadan da ellendi.
Artık tek hedef lig.