‘SADECE ADALET İSTİYORUZ’
Akile Nacisoy’un kardeşleri Tolga Nacisoy, Nesil Nacisoy ve aile dostları Veli Esendağlı, duruşma sonrası YENİDÜZEN’e konuştu
Ayşe GÜLER
Şüpheli şekilde hayatını kaybeden 37 yaşındaki Akile Nacisoy’un kardeşleri Tolga Nacisoy, Nesil Nacisoy ve aile dostları Veli Esendağlı, zanlı eş Yaşar Akdoğan’ın tutuklandığı duruşma sonrası ilk kez YENİDÜZEN’e konuştu, adalet istedi…
Gözü yaşlı şekilde yaşananları anlatan acı aile, “Sadece adalet istiyoruz. Suçu yoksa suçsuzsa, ortaya çıksın… Ceza çekmesin… Suçsuz yere kimseyi itham etmek niyetinde değiliz” dedi.
“Akile, canımız ciğerimizdi… Şu anda da adaleti; polisin araştırması, mahkeme verecek. Biz onların vereceği cezaya, karara inanmak zorundayız” diyen acılı aile, “Ne yapabiliriz? Kendi başımıza adalet sağlayamayız. Eline ilk defa kelepçe takıldı, yüreğimize su serpildi” şeklinde konuştu.
“Suçu yoksa suçsuzsa, ortaya çıksın…”
Ailenin anlattıkları özetle şöyle:
“Sadece adalet istiyoruz. Suçu yoksa suçsuzsa, ortaya çıksın… Ceza çekmesin… Suçsuz yere kimseyi itham etmek niyetinde değiliz. Biz o gün orada değildik. Olmadığımız için de Yaşar için yüzde 100 suçludur diyemeyiz. Ama şahsi fikrimizi sorduğunuzda ‘Hayır, bu kız intihar etmezdi, etmedi’ diyebiliriz. Eşi, Akile’yi olay öncesinde dövdüğünü ifadesinde kabul etti. Vurduğunda ters tarafına mı geldi, düştü başını mı çarptı? Olay olduktan sonra ablamın eşi serbest bırakılmıştı. 1 gün sonra evi temizletti, nasıl bir temizliktir? Ne içindir? Hayatında hiçbir şey değişmedi… Akile’nin ölümünün üzerinden aylar geçti, kendisine bir şey yapmadık… Çünkü adaleti, kanunu bekledik… Şu anda da adaleti; polisin araştırması, mahkeme verecek. Biz onların vereceği cezaya, karara inanmak zorundayız. Ne yapabiliriz? Kendi başımıza adalet sağlayamayız. Eline ilk defa kelepçe takıldı, yüreğimize su serpildi. Canımız, ciğerimizdi Akile... Çocukların başka travma yaşamasını istemiyoruz, onları kazanmaya çalışıyoruz.”
“Polise kırgındık… İlk gün gittiğimizde hep ‘intihar’ üzerinde durdular”
“Son 15 gündür polis etkili şekilde çalışıyor, ama bu tarih öncesi için aynı fikirde değiliz. Polise kırgındık… İlk gün gittiğimizde hep ‘intihar’ üzerinde durdular… Hala otopsi raporu gelmedi. Bizi bu şüpheye düşüren nedenler var. Otopside de teşhis de bulunduk. Darbe yalnızca başa alındı. Otopsi raporunda Akile’nin yalnızca yüzük parmağı kırılmıştı. Otopsi raporu da düzgün değildi. Bileklerinde ve koltuk altlarında morluklar vardı.”
“Hayatta her şey olurdu… Ama ablam o 2 çocuğu bırakıp, intihar girişimine girmezdi”…
“Olan bazı şeyler, mantığımıza sığmamıştı… Gerek ablamın düştüğü yer, gerek anlatılanlar… Ablamın iki çocuğu vardı… Hayatta her şey olurdu ama o 2 çocuğu bırakıp intihar girişimine girmezdi… Akile, eşinden ayrılmak istedi, geçimsizlik vardı, son dönemde şiddet başlamıştı. Haberimiz yoktu, keşke olsaydı… Şiddetten önce korkunç psikolojik baskı da vardı… Ablamın kızı ‘ayrılan anne babanın çocuğu olmak istemiyorum’ dediği için o da boşanmaktan vazgeçti. Çocuğu üzülmesin diye boşanmaktan vazgeçen bir insan, kendi canına neden kıysın?”
“Çocukların kalmak istediği yer bizim yanımızdı…”
“Biz olay sonrasında çocuklar için velayet davası açtık… Çocukların kalmak istediği yer bizim yanımız olduğu için bu adımı attık. Çocukları istemedikleri yere gitmemeleri için davayı açtık… Çünkü onlar sürekli bize babalarının yanına gitmediğini ifade etmişti. Velayetle ilgili ara emri aldık, baba çocukları refakat eşliğinde görebiliyordu. Mahkeme emirlerine harfiyen uyduk. Bu süreçte ‘çocukların aklını çeldiğimiz, babalarına karşı kötülediğimiz’ iddia edildi. Mahkeme de çocukların refakatçi olmadan, haftanın 3 günü babasıyla görüşmesi için emir verdi. Ancak ablamın kızıyla ilgili de ‘istediği zaman görüşmeden ayrılabilir’ şeklinde karar verilmişti. İlk refakatsiz görüş gününde saat 13.00 sıralarında ablamın kızı, bizi aradı, gelmek istediğini söyledi. Eve geldiler, bu sırada babası kızını saçlarından tuttu, fırlattı. ‘Oğlumu alıp kaçacağını, alın bu kızı’ diye söyledi… Bunların kamera kayıtları da var… Küçük yeğenimi de bu sırada darp etti, arbede yaşandı.”
“Çocuğa gerek psikologda, gerek poliste her türlü baskı yapıldı… Yalan söylerse, ortaya çıksın…”
“Bu sürecin ardından çocuk, psikologa gerçekleri anlatmak istiyorum diyerek her şeyi anlattı. O gün olanları dile getirdi. Polise verdiği ifade de aynı doğrultudadır. Bu süreç, 14-15 gündür devam ediyor. Çocuk önce Girne’deki psikologa durumu anlattı. Akabinde polise giderek, bilgi verdik. Çocuğa gerek psikologda, gerek poliste her türlü baskı yapıldı… Bugünde (dün) dahil… Yalan söylerse, ortaya çıksın…
Çocuk 2-3 kez Lefkoşa’ya geldi, zeka testinden geçti… Dün sabah da saat 09.30’dan 14.30’a kadar çocuğun ifadesi alındı…”