“Sadece bilgi edinmek değil, hayatın tekdüzeliğinden uzaklaşmak için okumak”
Karantina okumalarında bugün avukat ve aynı zamanda Akdeniz Karpaz Üniversitesi'nde akademisyenlik yapan Hakan Şonya ile devam ediyoruz.
Şonya için okumak, sadece bilgi edinmek için değil aynı zamanda hayatın tekdüzeliğinden uzaklaşma için de elzemdir. Okumak, “insanı uzaklara, sükunetin olduğu yerlere götürür.”
Şonya'nın listesinde Kıbrıs kitaplar? dikkat çekmekte.
“Lefkoşa’nın her iki yakasındaki kitapçıları fırsat buldukça geziyorum ve Amazon’da ikinci el toptan kitap satan online dükkanlardan da iyi kitaplar buluyorum”
“Sadece bilgi edinmek değil, hayatın tekdüzeliğinden uzaklaşmak için okumak”
Hakan Şonya
Avukat, akademisyen
Hafıza belli bir yaşa kadar geri gidebilir, insan bebekliğini ya da belli bir yaşın öncesini hatırlamaz derler. En eski hatıralarımda bile çevremdeki insanların sayfa çevirdiği hep aklımdadır. Dedem ve özellikle de babamdan bana kalan değerli bir alışkanlıktır okuma, umarım ben de çocuklarıma bunu aşılayabilirim. Sadece bilgi edinmek için değil, hayatın tekdüzeliğinden uzaklaşma aracıdır aslında ve insanı alır uzaklara, sükunetin olduğu yerlere götürür. Meslek icabı sürekli olarak okuyup yazmak zorunda olsam da müzik dinlemek ve okumak yorgunluğumu alan, beni nötralize eden aktivitelerimdir. Özellikle okumaya gayret ettiğim spesifik bir konu olmasa da Kıbrıs’ın yakın tarihi anlatan yerli ve yabancı hiçbir kitabı kaçırmamaya gayret ediyorum. Lefkoşa’nın her iki yakasındaki kitapçıları fırsat buldukça geziyorum ve Amazon’da ikinci el toptan kitap satan online dükkanlardan da iyi kitaplar buluyorum.
The English School Nicosia 1900-1960, Kyriacos Demetriades, Geranium Publications.
Eğitimin hem kişilerin hem de toplumların gelişiminde ve ilerlemesindeki payı yadsınamaz. Bireysel olarak düşünülürse kişinin kendini geliştirmesi, kaba tabirle gözünün açılması belli kişi veya kurumlara bağlıdır. Alma mater’de denen bu mevhum çoğu zaman bir okul ile ilişkilendirilir ve doğrudur da. Her zaman gururla andığımTürk Maarif Koleji bugün Kıbrıs Türk toplumu için ne ise eskiler de The English School’dan benzer şekilde bahseder. Yüksek öğrenimin neredeyse imkansız olduğu müstemleke yıllarında ada sathındaki en kaliteli eğitimi sunan, mezunlarının devlet dairelerinde hemen istihdam edildiği, yurt dışına çalışmaya ya da yüksek tahsile gidenlere her kapıyı ardına kadar açan bu müstesna okulun resmi tarihini, nasıl ve ne şartlarda kurulduğunu, ülkenin tarihi ile paralel bir şekilde nasıl geliştiğini detaylı bir şekilde anlatan ve görsellerle de destekleyen kitap aslında Kıbrıs tarihinin değiştiği dönemler için de bir kaynak.
Tarihi Lefkoşa’da Geçmişe Yolculuk, Tuncer Bağışkan, Limasol Bankası Kültür Yayınları.
Boyut olarak elde ya da çantada taşınması pek de kolay olmayan bir kitap, öncelikle bunu söyleyelim. Ortaokul yıllarım Selimiye bölgesinde geçti. O yıllarda ülke bugüne kıyasla daha emniyetliydi ve okul sonrası bazen yürüyerek eve dönerdik. Bölgenin kozmopolit yapısı, eski ve tarihi binalar, Rumca tabelalar ve hatta kanalizasyon kapakları, uzaktan görülen ve hayal gücümüzü adeta donduran, zamanın durduğu metruk ara bölge ve o ağır terk edilmişlik hissi yanında daha birçok unsur çok ilgimizi çekerdi. Bir Lefkoşa’lı olarak tarihe ve bölgeye bu derece vakıf, alanında duayen niye nitelendirilebilecek bir kişiden Lefkoşa tarihini okumak inanılmaz keyifli. Lefkoşa tarihi olarak mahallelere ve bölgelere göre kategorize edilmiş, bunun yanında bahsetmeye değer tüm konular kitaba eklenmiş. Tuncer beyin bir de Kıbrıs’ın Geçmişine Yolculuk isimli kitabı var, o da ilginizi çekebilir. Meraklısına naçizane bir hatırlatma, bu tip kitaplar tükendi mi yeniden temini zor.
Conversations with McCartney, Paul Du Noyer, Hodder & Stoughton.
İnsan vücudunun %60’ı su derler ya benim vücudumun yarısı da müziktir. Ortaokul yıllarımdan beri müzikle uğraşıyorum ve sürekli artan bir de müzik koleksiyonum var. Hal böyle olunca doğal olarak kitaplığımın bir kısmı müzik ansiklopedileri ve kitaplarından oluşuyor. Modern müzik denince akla ilk gelen grup Beatles ve dünya durdukça bu böyle kalacak. Hem grup hem de elemanları hakkında sayısız çalışma, biyografi ve otobiyografi yazılmış olsa da inanın ki pek azı değerli. Yazarın kim olduğunu bilmeyenler için kısacık bir not Du Noyer müzik piyasasında hatırı sayılan Q, NME, Mojo ve hatta The Word gibi dergilerde yazarlık ve editörlük yapmış birisi ve aslında o da bir Liverpudlian. Genelde Beatles özelde de McCartney fanı iseniz bu kitabı mutlaka okumanız gerekiyor. McCartney kendi hayatı ile Beatles tarihini yalın, paralel, açık ve objektif bir şekilde anlatıyor, Du Noyer ortalıyor McCartney doksana çakıyor.
Born to be Riled, Jeremy Clarkson, Penguin.
Adamın adı telaffuz edildiğinde dünyanın belki de yarısı yüzünü buruştursa ve hatta bazen orta parmak içeren malum el hareketini yapsa da bu Jeremy Clarkson’ın önemli birisi olduğu gerçeğini değiştiremez. 15 yıl boyunca BBC’nin en fazla izlenen programlarından biri olan Top Gear’ın sunuculuğunu yapmış, kendi kendisini leylek ayaklı çirkin kel olarak nitelendiren aksi, küfürbaz, zeki ve son tahlilde çok eğlenceli bir adam olan Clarkson aynı zamanda Sunday Times’da köşe yazarı. Aklına geleni doğrudan söyleme gibi bir hobisi var ve bu kitabı da o tarz yazılarının bir araya getirilmiş hali. Konuları, adeta bir duvarcı ustası gibi üst üste koyarak anlatışı bazen o kadar enteresan ve komik ki okuduktan bir süre sonra bile aklıma gelse kahkahalara boğuluyorum.
Sömürgeden Kıbrıs Cumhuriyeti’ne, Ersan Berksel.
Biz, 70’lerin sonunda adanın kuzeyinde dünyaya gelenler, kendi tarihi kasıtlı olarak yanlış öğretilen kuşağız. Çarpıtılmış tarih seli içerisinde sözde kahramanlıklar ve abartı vahşetlerle korkutulan, mazlumun her zaman Türk olduğu empati fakiri devlet tarihi ile büyütülen, gerçek tarihi kendisinden saklanan kuşak olarak dünyanın merkezi sandığımız bu ada parçasının yakın tarihini, tüm açıklığı ile öğrenmek ve çocuklarımıza bunu öğretmekle mükellefiz. Bana göre bu adada barış ve uzlaşı olmamasının en önemli sebeplerinden birisi toplumların hiçbir zaman yüzleşme yaşamamış olması ve “yapanın yanına kaldı” nosyonunun artık kanıksanmış olmasıdır. Yakın tarihimizi tüm açıklığıyla anlatan kitaplara hem de çok ihtiyacımız var ve bu kitap da onlardan biri. Yazarın (benim bildiğim) ikinci kitabı ve konuyu yalın bir dille, objektif olarak anlatıyor. Adından da anlaşıldığı gibi belli bir tarih aralığını baz alıyor (muhtemelen devamı ikinci kitap olarak basılacak) ve her ne kadar bu alandaki kitapları okuyanlar için kısmen tekrar niteliğinde olsa da içerisinde çok yararlı bilgiler var.