“Sağlığımızı bile erteleyecek duruma geldik. İlk seçimde sandıkta cevap vereceğiz”
Murat Yıldırım son bir senedir sağlık dâhil tüm hayati konuları çaresizlikle ertelediğini YENİDÜZEN’e anlattı.
Devrim DEMİR
Ülkede birçok restoranda çalışan ve senelerdir casino çalışanı olarak hayatını idame ettiren bir çocuk babası Murat Yıldırım son bir senedir sağlık dâhil tüm hayati konuları çaresizlikle ertelediğini anlattı.
Pandemi sonrası birçok konuda özellikle casino çalışanlarının mağdur olduğunu ifade eden Yıldırım, son 25 aydır yaşadıklarını YENİDÜZEN’e anlattı.
15 yıldır adada… Yeni yurttaşlık aldı…
Adaya 15 yıl önce çalışmak maksadıyla geldiğini anlatan Murat Yıldırım, daha sonra evlenerek hayatını burada kurduğunu söyledi. 15 yıldır turizmin içinde hem restoranlarda son 11 yıldır ise casinoda çalıştığını kaydeden Yıldırım, “Evlendikten sonra hayatımı düzenimi bu adaya göre kurdum. 5 buçuk yaşında bir çocuğum var yurttaşlığımı da yeni aldım” dedi.
“Kendimiz için olan her şeyi son 1 yıldır erteliyorum… Ama söz konusu çocuksa bu mümkün değil”
Ülkede sosyal bir devlet olmadığını bunun yanında sosyal devlet anlayışının da olmadığının altını çizen Yıldırım, “Kıyafet alamıyorum, harcamalarımı en alt seviyeye indirdim. Ben kazanamıyorum, esnaf da kazanamıyor” dedi. Kendi sağlıklarını bile erteleyecek duruma geldiklerini kaydeden Murat Yıldırım, çocuğunun rahatsızlığı için Lefkoşa’da özel bir hastaneye en az 5 kez gitmek zorunda olduklarını bunun içinde her seferinde, 240 TL vermek zorunda olduklarını söyledi.
Salgın sonrası, ekonomiye çok büyük bir ‘darbe’ vurulduğunu bununla beraber casinoların salgının yuvası gibi gösterildiğini ifade eden Yıldırım şunları söyledi: “İşletmelerimizde salgın öncesi olduğu gibi salgın sonrası da temizlik ve önlemler hep en üst seviyede ilerledi. İş yerlerimizin, ekmek teknelerimizin hastalığın yuvası gibi lanse edilmesi, öyle işaret edilmesi hepimizi yaraladı. Bugün casinoda bir vaka çıkabilir, devlet dairesinde de vaka çıkabilir, her hangi bir hastanede de. Bunlar elbette olacak, tüm dünyada şuan olağan üstü günler yaşanıyor.”
“Aylık 6 bin TL gelirim vardı… Bankalar bizi felç etti”
Tüm dünyanın yeni normalleşme için zorda olsa bir takım adımlar attığına ancak bunun adada yapılmadığına dikkati çeken bir çocuk babası Murat Yıldırım, “Tüm dünya yeni normalleşme için çaba harcarken, biz buna bir türlü adapte olamadık. Bu ülkede hala her şeyin zıt olanına bakılarak, biraz daha geriye gitmekteyiz. Pandemiden önce 2010 yılından bu yana çalıştığım iş yerinde aylık kazancım 6 bin TL’ydi. Son 1 yılda bankalar bizi felç etti, borçlarımız katlanarak artıyor. Birçok noktada işletmelerimiz bize sahip çıkmaya devam ediyor, ancak hükümetin açıkladığı faizsiz öteleme koca bir safsata. Neyin katlanarak arttığını, neyin ötelendiğini dokümanlarımla gösterebilirim, bu uygulama ile 5 yıl eskiye geri gittim” ifadelerini kullandı.
“Adada olmanın en zor yanı işsiz kalmak… Kimse dönüp yüzüne bakmıyor”
Yaşadıkları son bir yıllık süreçte hem ekonomik hem de psikolojik olarak ciddi sıkıntılar yaşadıklarını anlatan Yıldırım, bu süreçte KKTC’de olmanın en zor yanının “işsiz kalmak” olduğunun altını çizdi. Maddiyatın dışında ciddi bir ekonomik belirsizliğin de hakim olduğunu söyleyen Yıldırım, “Her yıl yine bir erken seçim yapılacak kaygısı, bakanlıklarda aksayan işleri yapamama kaygısı, bu adada artık bazı şeyler düzelmeli. Halk olarak yanlış giden bu düzeni en azından çocuklarımızın geleceğini kurtarmak için ilk seçimde sandığa gidelim” dedi.
Fotoğraf: Burçin Aybars