1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Sağlığın temeli kamu olmalı”
 “Sağlığın temeli kamu olmalı”

“Sağlığın temeli kamu olmalı”

Avrupa Maaşlı Doktorlar Federasyonu (FEMS) Başkanı Dr. Enrico Reginato, kamunun sağlık sisteminin temeli olması gerektiğine vurgu yaptı

A+A-

“Benim kişisel görüşüm, ulusal sağlık servisi kamu olmalıdır. Bunun çok basit bir nedeni var. Sağlık zorunlu bir hizmettir. Devlet gerekli hizmeti gerekli olan yerlere, ekonomik açıdan uygun olmasa da götürür. Şehirden, büyük hastanelerden uzak yerlere de hizmeti götürür”

“Kamu sağlık sisteminin temeli olmalıdır. İnsanların ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Özel  kendi malını/ hizmetini pazarlamak veya bir bölgedeki eksikliği tamamlamak için oraya gider. Özel ekonomik olarak uygun olmayan yere gitmez. Ama kamu hizmeti götürmek durumundadır. Kamu kendi veremediği hizmeti özelden alabilir. Sağlıkta sorun özel sektör baskın olduğunda başlar”

“Ülkelerin çoğunda sistemin organizasyonu siyasilerin ve idarecilerin elinde. Avrupa Tüketici Sağlık Endeksi’ne göre, Hollanda’daki sağlık sisteminin açık ara en iyi olmasının bir nedeni sağlık sisteminin amatörler yani doktorlar tarafından şekillendirilmesi. Hollanda’daki hastanelerin çoğunun yönetiminde doktorlar var. Yöneticiler doktorlar”

“Hastaneler veya bakanlıkların para biriktirmelerinin en basit yolu az doktorla çok iş yapmaktır. Ama bunun sonunda yorgun, tatmin olmamış ve hata yapmaya açık doktorlarınız olur. Doktor hata yaparsa bu hizmetin kalitesini etkiler”

Ödül AŞIK ÜLKER

  Avrupa Maaşlı Doktorlar Federasyonu (FEMS) Başkanı Dr. Enrico Reginato, kamunun sağlık sisteminin temeli olması gerektiğine vurgu yaparak, “Sağlıkta sorun özel sektör baskın olduğunda başlar” dedi.
   Her yıl Avrupa’nın değişik şehirlerinde yaptıkları FEMS toplantısını yapmak için Kuzey Kıbrıs’ta bulunan Dr. Reginato, “Kamu sağlık sisteminin temeli olmalıdır. İnsanların ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Özel  kendi malını/ hizmetini pazarlamak veya bir bölgedeki eksikliği tamamlamak için oraya gider. Özel ekonomik olarak uygun olmayan yere gitmez. Ama kamu hizmeti götürmek durumundadır. Kamu kendi veremediği hizmeti özelden alabilir. Sağlıkta sorun özel sektör baskın olduğunda başlar” diye konuştu.
   Kıbrıs’tan sadece Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nin üyesi olduğu ve 100 bin doktoru temsil eden FEMS’in maaşlı doktorların çalışma koşullarıyla ilgili çalıştığını anlatan Dr. Reginato, amaçlarının doktorların maddi ve manevi çıkarlarını korumak olduğunu söyledi.
   “Doktorlar kötü şartlarda çalışırsa, tükenmişlik hissi sık görülür” diyen Dr. Reginato, “Hastaneler veya bakanlıkların para biriktirmelerinin en basit yolu az doktorla çok iş yapmaktır. Ama bunun sonunda yorgun, tatmin olmamış ve hata yapmaya açık doktorlarınız olur. Doktor hata yaparsa bu hizmetin kalitesini etkiler” diye konuştu.
   Dr. Reginato, çoğu ülkede sistemin organizasyonunun siyasiler ve idareciler tarafından yapıldığını belirterek, sağlık sisteminin doktorlar tarafından şekillendirildiği ve bunun Hollanda’nın sağlık sisteminin diğer ülkelerden açık ara daha iyi olmasını sağladığını söyledi.

FEMS nedir?

• Soru: Öncelikle FEMS hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
• Dr. Reginato:
FEMS Avrupa tıp örgütlerinden biridir. Avrupa tıp örgütlerinin amaçlarına ve üyelerine göre farklı görevleri var. FEMS maaşlı doktorların çalışma koşullarıyla ilgili çalışmaktadır. Maaşlı derken sadece devlet hastanelerinde değil, özel hastanelerde çalışan doktorları da kapsamaktadır.
   AB ülkelerinden tıp sendikaları ve dernekler/birlikler yanında AB üyesi olmayan ülkelerden de üyelerimiz var. Tüm AB üyelerinin 18’inden üyelerimiz var ve yaklaşık 100 bin doktoru temsil ediyoruz. Amacımız doktorların çalışma koşulları, maaşları, sürekli mesleki gelişimleri ve tanı ve tedavideki bağımsız karar verme gibi maddi ve manevi çıkarlarını korumaktır. 

Haftada en fazla 48 saat...

• Soru: Doktorların haklarıyla ilgili çalıştığınızı söylediniz. Avrupa’da doktorların çalışma saatleri nelerdir? Her ülke kendi kurallarını mı uygular?
• Dr. Reginato:
Ülkeler arasında çalışma saatleri çok değişiklik göstermiyor. Avrupa Çalışma Saatleri Direktifi var. Ona göre tüm çalışanlar haftada en fazla 48 saat çalışabilir. Bazı özel alanlarda derogasyonlar var, örneğin açık deniz balıkçıları için. Çalışma süresini değiştirmek için bazı girişimler var, bu konuda tartışmalar var. Süre işveren leyhine değiştirilmek isteniyor.
   Bir günde 24 saatte en fazla 13 saat sürekli görevde olup, 11 saat dinlenme var. 13 saatlik çalışma süresince de her 6 saatte 10 dakika dinlenme hakkınız var. Nöbet sonrasında bir gün boş olma hakkınız var.

“Doktorlar kötü şartlarda çalışırsa, tükenmişlik hissi sık görülür”

• Soru: Doktor maaşları diğer çalışanlara kıyasla nasıl?
• Dr. Reginato:
Maaş sözleşmeye bağlı. Birkaç sene önce yapılan bir çalışmaya göre, Avrupa’da ortalama maaş en yüksek doktor maaşından fazla olan ülkeler var. Doktorlar düşük maaşlar alıyor. Doktorlar kötü şartlarda çalışırsa, tükenmişlik hissi sık görülür.
   Hastanelerin giderlerinin %60-65’i maaşlardır. Yaptığımız iş insanların yaptığı bir hizmettir, makinaların değil. Hastaneler veya bakanlıkların para biriktirmelerinin en basit yolu az doktorla çok iş yapmaktır. Ama bunun sonunda yorgun, tatmin olmamış ve hata yapmaya açık doktorlarınız olur. Doktor hata yaparsa bu hizmetin kalitesini etkiler.

Hizmetin kalitesi...

• Soru: Hizmetin kalitesi nasıl ölçülmektedir?
• Dr. Reginato:
Ölçmediğiniz birşeyi geliştiremezsiniz. Ölçmelisiniz ki geliştiresiniz. Peki ama sistemi nasıl ölçeceksiniz? Bununla ilgili değişik kriterler, standardlar var.

• Soru: Performans göstergelerinin anahtarı nedir?
• Dr. Reginato:
Çok sayıda gösterge var, örneğin hizmetlerin ulaşılabilirliği, istikrarı, kalitesi gibi. Avrupa Tüketici Sağlık Endeksi her yıl yapılan bir çalışmadır. Avrupa’daki sağlık sistemlerini belli kriterlere göre inceler ve sıralar. Bu her zaman tam anlamıyla doğru ölçüm yapmayabilir çünkü tüketicilerin verdiği bilgiye göre yapılır ve kaliteyle ilgili algı farklılıkları olabilir. Kaliteyle ilgili beklenti ve gerçek anlamda kalite farklı şeylerdir.

Doktor eksikliği sorunu...

• Soru: Avrupa’da doktor eksikliği sorunu da var, doktorlar kendi ülkelerinden göç ediyorlar...
• Dr. Reginato:
Avrupa Komisyonu 2020’de 13% doktor, %13 hemşire, %13 diş hekimi eksiği olmasını bekliyor. Her ülke kendi sağlık sistemini düzenler. Ancak serbest dolaşım nedeniyle doktorlar farklı ülkelere göçüyor. Örneğin Fransa’daki hastane doktorlarının %24’ü yabancıdır. Çünkü Fransa, Almanya, İngiltere’de gereğinden daha az tıp mezunu var. Şunu kesinlikle söyleyebilirim ki, örneğin Fransa her yıl tıp mezunlarının sayısını artırmak yerine diğer Avrupa ülkelerinden doktorları daha iyi şartları ile toplamayı tercih ediyor çünkü bunun maliyeti daha düşük. Bu arada maaş güç nedenleri arasında üçüncü sırada. Mesleki gelişim perspektifi, bağımsızlık daha önemli etkenler. Birkaç sene önce bir araştırma okumuştum, ona göre Avrupa’daki en yüksek doktor maaşı, en düşük doktor maaşının 10 katı. Çok büyük fark olabiliyor. Sadece yeni mezun doktorlar değil, daha iyi koşullar bulan tecrübeli doktorlar da başka ülkelere gitmeyi tercih edebiliyor. Bu en büyük sorunlardan biri. Hükümetler eğer çalışma koşullarını iyileştirmezlerse, doktorların gitmesi riskiyle karşı karşıya kalabilirler.

Hem devlette, hem özelde çalışma...

• Soru: Kıbrıs’ta tartışılmakta olan bir konu da devlette çalışan doktorların özelde de çalışması konusudur. Bu konuda Avrupa’da durum nedir? Herhangi bir kısıtlama var mıdır?
• Dr. Reginato:
Bu konuda genel bir mevzuat yoktur. Bunun mümkün olduğu ülkeler de var, olmayan ülkeler de. Bazı ülkelerde doktorların mesai sonrasında hastanede ek hasta kabul etme hakları var. Bazı ülkelerde hastaneler dışında özelde de çalışabilirsiniz. Bu devletten devlete değişebiliyor.

• Soru: Devlette çalışan doktorlara özelde çalışma imkanı verilmeyen ülkelerde maaşların diğerlerine göre daha yüksek maaşlı ve çalışma şartlarının daha iyi olduğunu, doktorların da devlet hastanelerinde kalmayı tercih ettiklerini söyleyebilir miyiz?
• Dr. Reginato:
Kesinlikle.

• Soru: Emeklilik yaşı nedir?
• Dr. Reginato:
Bu konuda ülkeler arasında çok büyük farklılıklar yok ama her ülkenin kendi düzenlemeleri var.

“Sağlık zorunlu biz hizmettir”

• Soru: Sağlık sistemi nasıl olmalı?
• Dr. Reginato:
Benim kişisel görüşüm, ulusal sağlık servisi kamu olmalıdır. Bunun çok basit bir nedeni var. Sağlık zorunlu biz hizmettir. Devlet gerekli hizmeti gerekli olan yerlere, ekonomik açıdan uygun olmasa da götürür. Şehirden, büyük hastanelerden uzak yerlere de hizmeti götürür. Kamu sağlık sisteminin temeli olmalıdır. İnsanların ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Özel  kendi malını/ hizmetini pazarlamak veya bir bölgedeki eksikliği tamamlamak için oraya gider. Özel ekonomik olarak uygun olmayan yere gitmez. Ama kamu hizmeti götürmek durumundadır. Kamu kendi veremediği hizmeti özelden alabilir. Sağlıkta sorun özel sektör baskın olduğunda başlar.

• Soru: Her ülkenin kendine özgü sosyal sigorta anlamında da farklı uygulamaları var. Bunlar hakkında da bilgi verir misiniz?
• Dr. Reginato:
İki sistem var. Birincisi Bismarck sistemidir. Dünyada prim esasına dayalı ilk sosyal güvenlik sistemidir. Bu sadece çalışanları kapsar. Diğeri de Beverage sistemidir. Devlet tüm insanların tüm ihtiyaçlarını karşılamak durumundadır. İnsanlar gelirlerine göre vergi verirler ve devlet kamu sağlık sektörünü finanse eder. Ben ikinciyi tercih ederim açıkçası.

“Yöneticiler doktorlar”

• Soru: Avrupa’daki sağlık sistemlerinin zayıflıkları ve güçlü tarafları nelerdir?
• Dr. Reginato:
Ülkeler arasında pek çok farklılıklar var ama ülkelerin çoğunda sistemin organizasyonu siyasilerin ve idarecilerin elinde. Avrupa Tüketici Sağlık Endeksi’ne göre,  Hollanda’daki sağlık sisteminin açık ara en iyi olmasının bir nedeni sağlık sisteminin amatörler yani doktorlar tarafından şekillendirilmesi. Hollanda’daki hastanelerin çoğunun yönetiminde doktorlar var. Yöneticiler doktorlar. Doktorların sadece çalışan olması, karar alma mekanizmalarında yer almaması zayıflık. Doktorların daha fazla söz hakkı olmalı. Tabi ki doktorlar da bu işi yapmaya hazırlıklı olmalı.
   En önemli sorun sistemin bozulması. Bir partinin üyesi olduğu için, gerekli özelliklere sahip olmayan birine bir görev veriyorsanız, bu sistemin bozulması demektir. Rüşvet alan biri hapse gider. Oysa yeterli olmayan birine bir görev verme şeklindeki bozulma suç değildir ama sistemin çökmesine yol açar. Bu sorunların çözümü siyasilerin elinde.

Bu haber toplam 3817 defa okunmuştur