YENİDÜZEN’in “Tepeden tırnağa ihmal” manşetiyle gündeme taşıdığı, Yenidoğan Yoğun Bakım Servisi’ndeki “su yerine etil alkol” skandalı ile ilgili “hemşireler ailelere haber istedi fakat Sağlık Bakanı izin vermedi” haberi, Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek’in polise şikayet edilmesine neden oldu.

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, Dinçyürek aleyhinde polise suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.

Özersay, “Bugün Polis Genel Müdürlüğü’ne başvurarak Sağlık Bakanı aleyhinde şikayetçi olduk. Yaşanan sağlık skandalında ailelere bilgi verilmemiş olması, olayın uzun süre gizlenmiş olması adli soruşturma gerektiren bir husustur” dedi.

Kudret Özersay, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Bugün Polis Genel Müdürlüğü’ne başvurarak Sağlık Bakanı aleyhinde şikayetçi olduk. Yaşanan sağlık skandalında ailelere bilgi verilmemiş olması, olayın uzun süre gizlenmiş olması adli soruşturma gerektiren bir husustur, Fasıl 154 Ceza Yasamıza göre suça ortak olmaya uzanabilecek bir boyutu olabilir, polis tarafından soruşturulması gerekir. Sağlık skandalının ilk gününden beri vurguluyoruz: Ailelere bilgi verilmemiş olması, ailelerin olayı basından öğrenmiş olması ortada SUÇU GİZLEMEYE ve olayı ÖRTMEYE dönük bir çaba olabileceğini göstermektedir.

Bugün Hemşireler ve Ebeler Sendikası tarafından yapılan açıklamada bebekler kötüleştiğinde hemşirelerin ailelere haber vermek istediklerini ama Sağlık Bakanlığının buna izin vermediği vurgulandı. Sadece bu bile bizzat Sağlık Bakanı’nın da bu olayla ilgili olarak SORUŞTURULMASI GEREKTİĞİNİ göstermektedir. Burada alınacak, gücenecek bir şey yoktur. Bu Polis soruşturmasının önünü açmak için Sağlık Bakanı ilk günden İSTİFA ETMELİYDİ, en azından şimdi bu şikayetimiz ve sendikanın açıklaması ertesinde İSTİFA ETMELİDİR. Bu konuda herkes sesini yükseltmelidir.

SİYASET AHLAKI çoktan bu istifanın gelmesini gerektiriyordu, bu ana kadar bunun yapılmamış olması bile başlı başına büyük bir ayıptır ve aynı zamanda hukuka da saygısızlıktır. Çünkü Sağlık Bakanı o makamda otururken bu polis soruşturmasının kendisini de kapsayacak şekilde yapılması kolay değildir, delilleri ortadan kaldırma imkanı vardır. İlla ki kendisi bunu yapacak anlamında söylemiyorum ama bu olasılık vardır ve SİYASET AHLAKI, ETİĞİ gereği istifası şarttır.

Bu türden olayların tekrar etmesini istemiyorsak CAYDIRICILIK için, en azından bundan sonra HERKESİN (sadece sağlık çalışanlarının değil sağlık organizasyonundan ve sağlık yönetiminden sorumlu olan SİYASİLERİN DE) HESAP VEREBİLİRLİK ilkelerine uygun hareket etmesini sağlamalıyız.