1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Sağlık ön planda ancak ekonominin dişlilerinin de dönmesi gereğini göz ardı etmedik”
“Sağlık ön planda ancak ekonominin dişlilerinin de dönmesi gereğini göz ardı etmedik”

“Sağlık ön planda ancak ekonominin dişlilerinin de dönmesi gereğini göz ardı etmedik”

 “Bütün içtenliğimle söylüyorum, kapıların açılmasını ben de çok istiyorum ancak halkın sağlığını da ön planda tutmak zorundayız. Biliyorsunuz Güney’de hala pozitif vaka var ve bu önemlidir. İnşallah kapıların açılacağı gün yakındır”

A+A-

Başbakan Tatar, önlem alınmaması halinde onbinlerce kişinin Covid 19’a yakalanacağının belirtildiğini anımsatarak, kendileri için vatandaşların sağlığının ön planda olduğunu ancak ekonominin dişlilerinin de dönmesi gereğini göz ardı etmediklerini belirtti.

Başbakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Başbakan Ersin Tatar, Kanal T’de yayınlanan “Eksik Kalmasın” programına konuk olarak gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Tatar, “Bu dönemde vatandaşların evde kalmalarını sağlarken, temel ihtiyaçların giderilmesi için de elzem işyerlerini açık tuttuk. Sınır kapılarımızı süratle kapattık ve ülkeyi izole ettik. Bu bir başarı öyküsüdür. Bunda vatandaşların ve sağlık çalışanlarının büyük payı vardır. Bu başarı öyküsünü dünya bizi tanımsa da kabul etmektedir. Bununla ilgili başta Türkiye olmak üzere çeşitli kuruluşlar ile röportajlar yapıyorum. İngiltere’den Daily Telegraph, benimle röportaj istedi. Daha önce de başka kanallara yaptık. Bu bizim başarımızın hikâyesidir” dedi.

Aldıkları önlemlerin yanısıra Türkiye ile sıkı temasları olduğunu ve bayramın son günü de iktisadi ve mali işbirliği anlaşmasını imzaladıklarını anımsatan Tatar, “Bu bizim bu süreci atlatabilmemiz için mali bir destektir. Ekonomik hayat yavaş yavaş yerine gelmelidir. Dünyadaki diğer ülkeler de aynı sorunu yaşıyor ama bizim kadar başarılı olamamışlardır. Bundan dolayı önümüzdeki sürece hazırlıklı olmalıyız. Bunun için bir rehavet vardır ama bunun önümüzdeki dönemi de vardır. Bundan dolayı herkes tedbiri elden bırakmasın” diye konuştu.

Karşılıklı geçişlerin başlamasıyla ilgili soru üzerine ise Başbakan Tatar, kapıların 8 Haziran’da açılabileceğine ilişkin bir açıklama yapıldığını anımsattı ve “Burada bir yanlışlık var. Kapıların açılıp açılmamasına icra makamı olarak Hükümet karar verir. Sağlık kurulları, bilim kurulu, sağlık bakanlığı bir karar alırsa o zaman kapılar açılır. O günlerde Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum lider Anastasiadis ile bir görüşme yapmış ardından da Rum tarafından bir açıklama gelmişti. 8 Haziran’da kapılar açılabilir demişlerdi. Bu Kıbrıs Cumhuriyeti adına yapılan bir açıklamaydı. Türk tarafının ne düşündüğü dikkate alınmadı. Onların siyasetine göre sınır yoktur ve burası bir bütündür. Dolayısıyla kapılar açılırsa tek taraflı açılır gibi bir yaklaşım vardır. İki toplumlu Komitede ne karar alınacak ben de merakla bekliyorum ama işin siyasi boyutunu da unutmamak gerekir. O taraftan gelecek bir emrivakiyi KKTC’nin kabul etmesi söz konusu değildir. Ama tekrar ediyorum bütün içtenliğimle söylüyorum, kapıların açılmasını ben de çok istiyorum ancak halkın sağlığını da ön planda tutmak zorundayız. Biliyorsunuz Güney’de hala pozitif vaka var ve bu önemlidir. İnşallah kapıların açılacağı gün yakındır” dedi.

Başbakan Tatar o dönemlerde bazı insanların sosyal medyadan yaptıkları açıklamaların hakaretlere vardığını da anımsatarak günün sonunda kendilerinin haklı çıktığını kaydetti.

İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşmasıyla ilgili muhalefetin eleştirilerini haksız bulduğunu da söyleyen Başbakan Tatar, “Bir iktisatçı olarak gelişmeleri değerlendirdiğimde hiç karamsar olmadım ve doğru düşündüğüme inanıyorum. Benden daha farklı düşüneneler de vardır elbette ama ölçülü konuşmak lazım. Piyasalar güven üzerine kuruludur. Bundan dolayı ne söylendiğine çok dikkat etmek gerekir. Verdiğim mesajlarla karamsarlık yaratılmasının önüne geçtiğime inanıyorum. Türkiyenin verdiği bu destek ve normalleşme sürecine yavaş yavaş geçiyor olmamız bizim bir avantajımızdır. Beni yüzlerce insan arayarak ülkeye gelmek istediğini söylüyor. Bundan dolayı ben inanıyorum ki bu Korona sonrasında KKTC algısı ve cazibesi artmıştır. Biz iyi işler yapabilirsek ve ekonomik anlamda da doğru sektörlere, doğru dokunuşlarla ekonomiyi düzenleyebilirsek biz bu işten uzun vadede kazançlı da çıkarız” şeklinde konuştu.  Tatar, Kıbrıs’ta barış içinde yaşamak istediklerini ancak Kıbrıs Türkü’nün haklarından ödün vermek niyetinde de olmadıklarını belirtti.

Başbakan Tatar, “KKTC’nin tanınmamış olması burada uluslararası hukuka göre gayrı yasal bir durum değildir. Çünkü burada ayrı devletimiz ve yönetimimiz vardır. Bizim de sahip olduğumuz kıyı şeridimiz vardır. Bu bölgede Türkiye ile birlikte anlaşmalar yaparak sondaj çalışmalarında bulunabiliriz. Biz gelinen aşamada dünyanın bir parçasıyız. Ne görüşmelerden vazgeçeriz, ne de ‘bunlar barış istemez bunlar kavgaya daha fazla meyillidir ve kendi başlarına karar veriyorlar’ gibi bir algının oluşmasını isteriz. Bu ülkenin Başbakanı olarak dünyalı olmaya, dünya ile çeşitli ortamlarda buluşup konuşmaya eskiden olduğu gibi şimdi de hazır olduğumuzu belirtiyorum ancak gelinen aşamada geçeklere dayalı bir şekilde olaylara baktığımızda artık eskisinden çok daha farklı bir pozisyonda Kıbrıs’ın kuzeyinde ayrı bir Türk devletinin daha da sahiplenilmesi gerektiğine inanıyorum” dedi.

Tatar, bir soru üzerine ise Meclis’in yaz tatilidir diye çalışmamasının söz konusu olmadığını komitelerin çalışmalarını sürdüreceğini ifade etti.

Bu haber toplam 2634 defa okunmuştur