YENİDÜZEN, yeni bir ‘Sağlık Dosyası’ başlatıyor, devlet hastanelerinin nabzını tutuyor… Gazetemiz tüm kamu hastaneleriyle ilgili merak edilenleri, başhekimlik ve klinik şefleri ile görüşerek ortaya koyuyor… İlk olarak Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin Nöroşirürji Servisi ile başlıyoruz…

Didem MENTEŞ

Toplum sağlığının ‘nabzını’ tutan en önemli kamu kurumu olan Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi, yaklaşık kırk yıldır hizmet veriyor. Yapı bakımından eski olsa da birçok sağlık hizmetini bünyesinde bulundurarak, vatandaşın sağlık alanında her türlü olanaktan yararlanmasını sağlıyor.
YENİDÜZEN, ülkedeki kamu hastanelerinin sağlık hizmetleriyle ilgili hangi noktada olduğunu, yapılan çalışmaları, hizmetleri ve eksiklerini ortaya koymak için nabız tutuyor.

Nöroşirürji Servisi

İlk olarak bir yılda yaklaşık 225 ‘beyin, omurga ve sinir’ ameliyatı gerçekleştirerek, ‘hasta sevkini’ en aza indirgeyen Nöroşirürji Servisi ile başlıyoruz. Hastanenin dördüncü katında Dahiliye Servisi ile paylaştığı bölümde, sınırlı yatak kapasitesi, hemşiresi ve 3 doktoruyla hizmet vermeye çalışıyor.
Nöroşirürji Servisi’nin klinik şefliğini yürüten Beyin Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Erol Barçın, yoğun temposu içerisinde YENİDÜZEN’e servis bölümüyle ilgili bilgiler vererek, bilinmeyen gerçekleri de ortaya koydu. 
Barçın, serviste ‘ortak çalışmaya’ dikkat çekerek, yeni Nöroşirürji ve yoğun bakım servisine ihtiyaç duyulduğunu, bunun için yeterli sayıda hemşire,  anestezi uzmanı ve hasta bakıcı  gerekliliğine dikkat çekti.


Üç doktor binlerce hasta…

Nörolojik hastalıkların cerrahisine bakan Nöroşirürji Servisi’nin, Dahiliye Servisi’yle iç içe olduğunu söyleyen Dr. Erol Barçın, Dahiliye Bölümü’nün hasta sayısının daha fazla olması nedeniyle servisin üçte ikisinin Dahiliye’nin kullanımında olduğunu aktardı.
Serviste kendisi dışında, Dr.Ahmet Ebeoğlu, Dr.Hüsnü Koşucu’nun bulunduğunu söyleyen Barçın, Dr. Ertunç Mevlit’in de Mağusa Devlet Hastanesi’nde görev aldığını belirtti.
Dahiliye ile birlikte ortak bir hemşire kadrosu olduğunu ancak bunun olmaması gerektiğine dikkat çeken Dr.Erol Barçın, Nöroşirürji Servisi’nin ayrı bir hemşire kadrosu bulunması gerektiğini söyledi.
Serviste 13 yatak kapasitesi ve yine dahiliye servisiyle ortak kullanılan 6 yatağın daha bulunduğunu belirten Barçın, sıkışıklık olduğu zaman bu yatakları kullanabildiklerini söyledi.

7/24 kolektif çalışan bir ekip

Nöroşirürji Servisi olarak ‘kolektif’ çalışmaya çok önem verdiklerini söyleyen Dr. Barçın, hem alınacak kararlar hem de hastalar açısından bunun güven verici olduğunu aktardı.

Barçın, halk için çalışan bir kamu kurumu olan hastanenin, hem fiziki hem teknik hem de kadro açısından iyi olmasının gerekli olduğunu vurguladı.
Trafik kazaların yoğunluğuna dikkat çeken Barçın, toplum popülasyonu ve araç sayısının artmasıyla, vakaların da arttığına bu nedenle yoğunluk yaşandığını söyledi. Servis doktorları olarak 7/24 on-call çalıştıklarını belirten Barçın, acil servis, poliklinik hizmeti, yatarak tedavi gören hastaların tıbbi ve cerrahi tedavilerini düzenleyerek yoğun çalıştıklarını dile getirdi. Her doktorun haftada bir günlük poliklinik hizmeti olduğunu söyleyen Dr. Erol Barçın, rutin şekilde haftada en az 2 gün ameliyat yaptıklarını kaydetti.

Barçın, haftanın bir günü  Ön Kurul adı altında Mağusa ve Lefkoşa’daki Nöroşirürji uzmanları bir araya gelip olgu tartışması yaptıklarını, yapılacak ameliyatlar için görüş alışverişinde bulunduklarını ifade etti. Bu toplantıya Radyoloji uzmanı Dr.Süha Akpınar’ın da katkıda bulunduğunu belirtti.

“Ameliyathaneler artırılmalı”

Hastanede merkezi bir ameliyathane olduğunu vurgulayan Barçın, 8 ameliyat salonu olup, 7’sinin de aktif şekilde çalıştığını aktardı. Kalp Damar Cerrahisi’nin ayrı bir ameliyat salonu ve bu bölüme ait bir yoğun bakımının olduğunu belirtti.

Ameliyat salonlarının yetersiz olduğuna dikkat çeken Erol Barçın,  hastanenin hizmet verdiği, artan cerrahi tedavi gerektiren hasta sayısı düşünülürse  ameliyathane sayısının  artırılması gerektiğine değindi. Artan branşlarla birlikte doktorların da arttığını ve toplum popülasyonun artmasıyla hasta sayısının da arttığına dikkat çeken Barçın, “En az 2 tane daha ameliyathane yapılsa daha aktif çalışılabilir” dedi.

Barçın, “Bunların artırılmasıyla anestezi uzmanına, ekipmana, hemşireye ihtiyacınız var. Ama tabi bunlar hemen olmayabilir. Ama buna rağmen ameliyathane çok iyi çalışıyor. Yıllık ameliyat sayısı yüksektir. İş yapabilme gücüne bakıldığı zaman ameliyathane sayısının artırılması gerekir. Bize haftada  2 ameliyat salonunu verimli  kullanmaya çalışıyoruz . Bir gün de ön kurul yapıyoruz. Her günümüz dolu geçiyor” şeklinde konuştu.
 

“Sevk sayısı en aza indirgendi”

Nöroşirürji Servisi olarak bugüne kadar Devlet Hastanesi’nde yapılmayan ameliyatlar yaptıklarını söyleyen Dr. Barçın, 2014 yılında yaklaşık 225 ameliyat gerçekleştirdiklerini söyledi. Yeni teknolojiyi kullanmanın ve birlikte çalışmanın başarıyı artırdığını ifade eden Barçın, “Topluma biraz olsun güven sağladık, Burada iyi bir ekip var ve daha iyi işler yapmaya çalışıyoruz, bizim deneyimimizin yetmediği durumlarda sevk mekanizmasını çalıştırıyoruz. Sadece servisimizde çalışan hemşirelerimiz, yardımcı personelimiz olursa daha iyi hizmet verebileceğiz” dedi.

İlkler gerçekleşiyor…

Dr. Erol Barçın,  göreve geldikten sonra  Lefkoşa Dr.Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde ilk kez Transnazal ( burun yoluyla) Hipofiz ameliyatı yapıldığını, Dr. Ahmet Ebeoğlu’nun da  kemik erimesi sonucu oluşabilen omurga çökme kırklarında çimento ile doldurma operasyonu  gibi hem bireysel hem de takım olarak önemli ameliyatlar yapıldığını dile getirdi. 

Beyin tümörü azımsanamayacak kadar…

Kendilerini aşan  zor vakaların yurt dışına ya da bazı özel hastanelere sevk edildiğini söyleyen Barçın, “imkanlarımızın kısıtlı kaldığı durumlarda sevk yapıyoruz. Biz sevk işlemini en az indirgemiş durumdayız” dedi. Nöroşirürji Servisi’nde en fazla bel daha az oranda boyun fıtığı, travmatik ve spontan beyin kanamaları, omurga kırıkları ve  azımsanmayacak ölçüde beyin tümörü ameliyatlarının yapıldığını , bu tür hastaların tıbbi tedavisinin yönetildiğini belirten Dr. Erol Barçın, maksimum düzeyde hastalıkların giderilmesi için uğraş verildiğini vurguladı.

Çağa uygun konforlu odalar şart!

İyi bir hizmet verebilmenin önemine değinen Barçın, çağın gelişmesiyle birlikte artık 6 yatak kapasiteli odaların kalmadığını söyledi. Barçın, “daha konforlu ve özel odalar olmalı. Hastane eski bir bina ama efektif olarak iyi kullanılıyor. Tabi ki ideal olan yeni bir hastanenin yapılmasıdır. Mevcut  hastanenin de yardımcı hizmetler için kullanılması ya da yeniden restore edilmesi gerekiyor. Bunlar kolay değil ama Onkoloji Hastanesi yapabiliyorsak, iki yılda hastaların katkısıyla maddi kaynak sağlayabiliyorsak daha iyisi olabilir. Dünya şartlarına uygun daha teknolojik bir hastane adamız ve toplumumuz için gereklidir” şeklinde konuştu.

Yoğun bakım servisine ihtiyaç var

Alt yapıya da değinen Dr. Erol Barçın, ameliyathanede ihtiyaç duyulan şeyler olduğunu belirterek, bu eksiklerin Sağlık Bakanlığı tarafından hızla giderildiğini söyledi. Olmazsa olmazlardan olan cerrahi motor ve mikroskop dahil teknik açıdan eksik bulunmadığını söyleyen Barçın, her şeyin daha iyi olabileceğinin de altını çiziyor.

En büyük sıkıntının yoğun bakım servisi olduğunu söyleyen Barçın, yeterli yatak kapasitesi bulunmadığını söyledi. Hem Nöroloji Servisi’nin yoğun bakımı hem de genel yoğun bakım servisi olduğunu ve ayrıca kalp-damar cerrahisinin yoğun bakımının  bulunduğunu söyleyen Barçın, hasta sayısının artmasıyla hem yatak kapasitesine hem de teknik ve mekanik araçlara ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekti.

Nöroşirürji Servisi’nin de bir ‘ara yoğun bakım’ odasına ihtiyaç duyduğunu kaydeden Dr. Barçın,  yoğun bakım servislerinin bir ekip tarafından yönetildiği takdirde çok  daha iyi hizmet verilebileceğini ifade etti.