‘Sağlık'taki yeni "yasa tasarısı" hazırlığını Mert Özdağ yazdı.
Taslağın özü, yurttaşın ‘gasp edilen ücretsiz tedavi alma hakkı'na çözüm üretmek değil.
Yasa dışılığa kılıf!
Kimse de anlamıyor bunu (!)

*  *  *

Şimdi yargı süreci var ya...
Sonuç belli aslında!
Çünkü "Anayasa" çiğneniyor aleni.
Peki ne olacak?
Yeni bir yasa yapacaklar, "eski" korunacak, “sürer durum” sürecek, bir süre daha idare edilecek.
Yeni bir yargı süreci başlayacak sonra!

*  *  *

İki ayrı konu birbirine karıştırılıyor.
- Doktorlar hak ettikleri ücreti almıyorlar.
- Hastanelerde ciddi altyapı eksiklikleri var.
- Sağlıkta personel azlığı öne çıkıyor.
Tümü doğru bunların...
Ve tümüne acil çözüm üretilmeli...

*  *  *

Ancak "yasalara” uymak parayla, personelle, altyapıyla doğrudan ilişkilendirilemez ki!
Memleket "kaos" yerine döner sonra!
(Eğer halen dönmemişse tabii)

*  *  *

Bir hekim, 15.30 yerine saat 13.00'te ayrılıyorsa iş yerinden, bir hastanın "ücretsiz sağlık hizmeti alma hakkı"ndan 2 saat eksiliyor demektir.
İki hekim olunca bu 4 saat, 100 hekim olunca 200 saat!
Yasa açık, kamu görevlisinin, ikinci işini yasaklıyor.
Çünkü "kamu kaynakları" ile görev yapmayı kabul eden herkesin, bu kaynakları yaratanlara yasal çerçevede ücretsiz hizmet vermesi, ayrıca "ticari bir gelir" elde etmemesi gerekiyor!

*  *  *

Bir diğer soru şu:
Şu anki maaşlar -ki evet, yetersiz- hangi mesai düzenine göre ödeniyor?
Yasal saatlere göre 8 saat üzerinden mi, yoksa pratik uygulamaya göre mi?
O durumda bir başka "saat başı ücret" konuşulması gerekiyor çünkü!

*  *  *

Çözüme 'hasta odaklı' bakılmıyor bir türlü...
Toplumsal bir duyarlılıkla “hukukun üstünlüğü” ve “yurttaş hakkı”nı hesaplamak yerine “zümresel” sonuçlar aranıyor.
Ve biz yazdıkça, “güçlü” bir kesimin tepkileri yükleniyor sırtımıza...
Yine de biliyoruz ki, gazeteci “sesi olmayanların” tarafında durmalı, daima...