Başbakan İrsen Küçük, Mahkeme kararı öncesi çıtayı sert yükseltti.

Ahmet Kaşif’in eleştirilerine yanıt veren Küçük, biraz da Suat Günsel ve Beşir Atalay çıkışlarının ardından aldığı cesaretle Kaşif’i açık bir dille tehdit etti.

Muhalefetten bile daha keskin eleştiriler yapmakla suçladığı Kaşif’e, “hak ediyorsun, haddini bildiririz” dedi.

Bugün Yüksek Mahkeme kararını açıklayacak.

Bu karar ne olursa olsun, UBP içindeki çalkantıyı ancak bir başka evreye taşıma görevi görecek.

Beklenen ikinci tur kararının onaylanması.

Tam da bu karar öncesi, Küçük’ün tehdidi ayrıca anlamlı.

İkinci tura gidilse bile, bunun için yapılacakların daha da sertleşeceğinin açık mesajını veriyor, Küçük. Ve kazanan taraf kim olursa olsun, parti içi dengelerin kolay yerine oturmayacağını anlatıyor.

Bu yarış Küçük- Eroğlu yarışı.

Ve bu yarış kolay bitmeyecek. En azından Eroğlu, tamamen sahneden silinene kadar.

Bu kurultaydaki Eroğlu etkinliğini hatırlatan Başbakan, milletvekilliği ara seçimlerinde Eroğlu ile Kaşif arasındaki yüksek gerilim nedeniyle Mağusa’da seçimi kaybettiklerini anlatıyor.

Bunda haksız olduğunu söylemek zor…

Kıl payı muhalefetin kazandığı seçimde en önemli belirleyici etkenlerden biri Kaşif’in tavrıydı. Küçük’ün dediği gibi, en güçlü olduğu Mağusa’da UBP adayı için çalışmamakla birlikte, bunu açıklıkla ortaya koyup, aleyhine bir tavır içine girdi.

Şimdi bunları hatırlatan Küçük, Kaşif’i partiden ihraç etmekle tehdit ediyor. “Değil Başkan, delege bile olamayacağını söylüyor.

UBP’deki savaş, Küçük ile Eroğlu arasında. Ve her iki taraf için de varlık mücadelesi haline dönüşen bu yolda Küçük’ün en önemli şansı, AK Parti hükümetinin desteği.

Buna rağmen şansı ve parti içindeki itibarı çok yüksek değil. Ama Erdoğan’ın bugüne kadar yürüttüğü hedeflerdeki kararlığı ve başarıyı kesinlikle göz ardı etmemek lazım.   

Kaşif’in en önemli şansızlığı ise, bu savaş arasında uçurum kenarındaki hali.

Ama şu anda UBP de Küçük ve Kaşif de aslında Erdoğan ve AKP hesaplaşmasının satranç taşları rolünde.

Son genel seçimlerde UBP kullandığı seçim propagandasında “oyun bitti, şah ve mat” diyordu, iktidardaki CTP hükümetini kastederken.

Şimdi tam da oyun bitmek üzere.

Ama bu oyunda kazanan tam da Pirus zaferi gibi, her durumda kaybeden olacak.

Sadece bir taraf hariç!!!